WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, menfi tespit konulu ilamın, anılan maddeler karşısında kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse bile, yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranmalıdır. Somut olayda, takip dayanağı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08/11/2021 tarihli 2020/551 esas ve 2021/761 karar sayılı ilamında, davacı vekilinin açtığı menfi (olumsuz) tespit davasında müvekkilinin borçlu olmadığı parayı cebri icra kanalıyla ödediğinden bahisle, mevcut olan menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek yargılamaya devam olunmasını talep etmiş olup, ilamda; "Davanın kabulü ile davacı takip borçlusunun İst 8. İcra Dairesi 2018/18222 Esas sayılı dosyasından davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespiti ile İst 8....

Şti. ile ... olduğu, davacının ise icra alacaklısı aleyhine menfi tespit davası açtığı gerekçesiyle, davacının davasının husumet yönünden reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK. 89/3'e göre açılacak menfi tespit davalarının üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde açılması gerekir. Eldeki davada üçüncü haciz ihbarnamesi davacıya 04/02/2012 tarihinde tebliğ edilmiş, dava süresinden sonra 21/02/2012 tarihinde açılmıştır. Bu nedenle davanın İİK'nda öngörülen süreden sonra açılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 89. maddesine göre açılacak menfi tespit davalarının takip alacaklısına karşı yöneltilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Mahkemece dosya kapsamına göre, davacının açtığı menfi tespit davasında, davanın icra takibinden önce açılması yanında; taraflarca düzenlenen senetlerde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağı belirtilmiş olup, davalı şirketin ikametgahı da Bakırköy bulunduğundan menfi tespit davası da İstanbul veya Bakırköy Mahkemelerinde açılabileceğinden davalı şirketin seçimlik hakkını Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olacağı şeklinde kullandığı için mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 28.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. TL 17.15-O.H. 17.15.-P.H 00.00 Aslı gibidir....

      Asliye Ticaret mahkemesinde aynı konuda aynı taraflara karşı esas davasını açtığı, bu davanın borçlular tarafından açılan menfi tespit davası ile birleştirildiği, ihtiyati haciz kararının usulden ve esastan yerinde olup olmadığını inceleme görevinin asıl davaya bakan mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı alacaklının ihtiyati haciz talep etmesi mümkün olmadığından menfi tespit davasına bakan mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermek ve bu karara ilişkin itirazı incelemekle görevli kabul edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak alacaklı tarafından 11.5.2011 tarihinde ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın kaldırılması istemi ise 6.5.2011’de yapılmıştır....

        İSTİRDAT DAVASIOLUMSUZ TESPİT DAVASIŞİKAYET 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Menfi tespit ilamının, İİK'nın 72/5. maddesi uyarınca kesinleşmeden takibe konulması olanaklı değildir. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi (olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür....

          DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASIMENFİ TESPİT DAVASIZAMANAŞIMI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 409 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı durumundaki davalı asıl, iddiasını defi yolu ile ileri sürdüğü için borçlunun açtığı dava bu nedenle zamanaşımını keser (HGK 22.02.1984 gün, 1981/11-716 E. 1984/141 K.) (HGK 20.11.1996 gün ve 1996/12-654 E. 1996/805 K.). İcra mahkemesinin yukarıdaki kuralı tekrarlayan gerekçesi yasaya uygundur. Ancak, borçlunun açtığı İnegöl İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/56 Esas sayılı menfi tespit davasının HUMK'nın 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

            Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." şeklinde hüküm altına alınmış olması nedeniyle, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamına göre davacı tarafın bonolara dayalı olarak başlatılmış dava konusu icra takiplerinden dolayı, icra takibinden sonra açtığı işbu menfi tespit davası yönünden istediği icra takiplerinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin, İ.İ.K 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyecek olması nedeniyle, henüz icra takibine konu edilmemiş bonolar yönünden açtığı menfi tespit talebi/davası yönünden istediği ihtiyati tedbirin de İ.İ.K 72. maddesi gereğince kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamına göre bulunmaması nedeniyle ayrı ayrı reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de...

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, İİK’ nun 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili cevabında, yasal süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davadan vazgeçildiğinden bu konuda karar ittihazına yer olmadığına, ıslah yoluyla ileri sürülen sözleşmenin sona erdiği ve uygulanabilirliğinin olmadığı konusundaki istemin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 05.03.2000 tarihli işbirliği sözleşmesi kapsamında davalı şirketin davacı aleyhine açtığı Belçika Hassalt Mahkemesindeki davanın karara bağlanmasından sonra Türkiye’de açılması muhtemel davaya delil olması açısından menfi tespit davasının kabulü ile davacının 100.000 YTL borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                  Davacı tarafça her ne kadar menfi tespit talepli dava açılmış ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında da belirtildiği üzere, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir. Ancak borçlu böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. Somut olayımızda davacı tarafça davaya konu Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2020/31355 Esas sayılı takip dosyası borcunu ödemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu