"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığından temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı abonenin açtığı menfi tespit davası dosyasının incelenmesinden; her iki davanın da taraflarının ve dava konusu alacağın aynı olduğu görülmüştür. Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. Davalı abonenin davacı aleyhine açtığı menfi tespit davası, bu davanın sonucunu etkileyecek mahiyettedir. O halde mahkemece; menfi tespit davasının bu dava yönünden bekletici mesele sayılarak neticesinin beklenilerek ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece bu defa; menfi tespit davasının kabul edildiği, borçlu olmadığının tespitine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Değerlendirme Davanın açıldığı tarihte abonelik başvurusunda bulunduğu taşınmazın maliki olan davacı ile önceki abone arasında muvazaalı işlem bulunduğu iddiasının davalılarca ispat edilemediği, yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümlerindeki koşulları yerine getiren davacının yaratılan muarazanın giderilmesi ve menfi tespit istemli dava açmakta haklı olduğu, asıl ve birleşen davada davacı tarafından 49.519,95 TL borçtan sorumlu olmadığının tespitinin talep edildiği, davaların menfi tespit istemi yönünden kısmen kabul edilmesi nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakta, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu ihbarnamelere itiraz edilemediğini, takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...davanın İİK. 89/3. maddesi gereği üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin davacıya 20.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 15 günlük süre dolduktan sonra 11/03/2021tarihinde açıldığı, yasada öngörülen işbu sürenin hak düşürücü süre olduğu, davacının ıslaha yönelik talebine itibar edilmediğinden, davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine" karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin halen Çorum ili Ptt Müdürlüğünde memur olarak çalışmakta olduğunu, davalı bankaya borcunu tam olarak ödeyememiş ve icralık olduğun, aleyhinde İstanbul 2....
İcra Müdürlüğünün 2019/39307 esas sayılı dosyasında 3. şahıs Ziraat Bankası'nın İİK madde 72' ye göre açtığı davanın reddi sebebiyle müdürlük tarafından haciz taleplerinin başta kabul edildiğini ancak sonradan hukuksuz bir şekilde üçüncü şahsın talebi ile kesinleşme bekleneceği gerekçesiyle haciz kararından dönüldüğünü, öncelikle üçüncü şahsın açtığı menfi tespit davasının İİK 89'a göre zamanında açılmadığı için mahkemece reddedildiğini, üçüncü şahsın yasayı arkadan dolanmak için süreyi kaçırınca davasını İİK 72'ye göre açmaya çalıştığını ancak bu çabasının da beyhude olduğunu, yani ortada usulüne uygun İİK madde 89/3 kapsamında "süresinde" kanunun üçüncü şahsa verdiği hakka göre açılmış bir menfi tespit davası olmadığının mahkeme kararıyla tespit edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce kararın kesinleşmesinin bekleneceğine dair bir kararın verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada 89. madde anlamında açılmış bir menfi tespit davası olmadığı halde her nasılsa icra müdürlüğünün İİK...
Üçüncü haciz ihbarnamesi üzerine zimmetinde sayılması kesinleşen davacı dava dilekçesinde, İİK 89/3 maddesine göre açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle genel hükümlere göre borçlu olmadığının tespitine ilişkin eldeki davayı açtığını beyan etmiştir. Bu durumda, borcun zimmetinde sayılmış olduğu kesinleşen davacının açtığı dava, niteliği ve ileri sürülüş şekli itibarıyla İİK 89/3 maddesindeki menfi tespit davası değil, davacının takip borçlusuna borçlu olmadığını bildiği halde, kötü niyetle borcun davacının zimmetinde sayılmasını sağladığını iddia ettiği takip alacaklısına ve takip borçlusuna açılmış genel nitelikte (İİK m.72) menfi tespit davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu, menfi tespit davasının kabulü kararı üzerine icra müdürlüğüne başvurarak, İİK'nun 72/5. maddesi gereğince takibin durdurulmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce menfi tespit davasının kabulüne ilişkin mahkeme kararında kesinleşme şerhi olmaması nedeniyle istemin reddine karar verilmesi üzerine, borçlu bu kararın iptali için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur. Somut olayda borçlunun takip konusu 60.000 TL ve 65.000 TL tutarlı senet borcuna istinaden açtığı menfi tespit davasında İstanbul 15....
Mahkemenin, davacının ayrıca açtığı menfi tespit davasının bu davayı etkilemeyeceği, ihtarnamelere rağmen parasal yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararı, Yargıtay 11. HD'nce bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı menfi tespit ilamının ferileri yönünden ilam kesinleşmeden takip yapılamayacağı iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; dayanak ilamda menfi tespit davasının reddine karar verildiği, menfi tespit davalarının reddi durumunda, ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren feri niteliğindeki alacakların infaz edilebilmesi için hükmün kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir....