ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2020/117 ESAS, 2020/144 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Çorum Tüketici Mahkemesi ile Çorum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile dava dışı Norm Mühendislik arasında adi yazılı devre mülk satış sözleşmesi gereğince müvekkil tarafından 6502 sayılı kanunun 4/5 fıkrası gereğince düzenlenen tüketici senetlerinin bu şirkete keşide edilerek teslim edildiğini, kanun gereğince senetlerin nama yazılı olarak düzenlendiğini, senetlerin kötü niyetli olarak davalı bankaya teslim edildiğini, davalının senetleri Çorum 5....
Tüketici Mahkemesinde açılan davada sözleşmenin iptali ile satış bedelinin iadesine karar verildiğini ve davalıdan 155.000 TL'nin tahsil edildiğini ancak araç hatasız olsa idi şu andaki satış bedelinin yaklaşık 305.000 TL olduğunu, buna göre menfi zararın 150.000 TL olduğunu, ileri sürerek, menfi zararına karşılık şimdilik 150.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımından reddini, davacının açtığı davada seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullandığını, yasadaki düzenlemenin müspet zarara ilişkin olduğunu, bu bakımdan menfi zararın talep edilemeyeceğini, araçtaki hasarın kendi kullanımında meydana gelmediğini, ihtimale binaen açılan davanın reddini istemiştir. III....
Dava; Tüketicinin açtığı menfi tespit davasına ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmış ve kararın dosyada bulunan delillerin hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere dayandırılarak verilmiş olduğu, mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekili istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davayı açmakta hukuki bir yararı bulunmadığı, davacı menfi tespit davası açmak yerine mirasın reddi kararını icra dosyasına sunabilecekken, bu yolu tercih etmeyerek dava yoluna giriştiği, davacının menfi tespit davası açmak yerine mirasın reddi kararını icra dosyasına sunmadan davacının bu yolu tercih etmeyerek dava açtığı, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın konusuz kaldığının aşikar olduğu, hiçbir hukuki dayanağı ve gerekçesi olmayan davanın reddine karar verilmesini, davacının kötüniyetle borca itirazından dolayı % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Bakırköy 17....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/414 ESAS DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin 2020/414 Esas sayılı dosyasında verilen ara karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı banka nezdinde hesabı bulunduğunu, 09/06/2020 tarihinde dava konusu edilen gerek kredi kartı gerekse mevduat hesaplarından bilgisi dışında eft işlemlerinin yapıldığını, bu şekilde yapılan eftlerden dolayı kısmi borçlu olmadığı yönünde menfi tespit davası ve meydana gelen zarar yönünden de kısmi maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ederek kredi ödemelerinin tedbiren ve teminatsız olarak durdurulmasını talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 2....
Kayıt Kabul niteliğinde olmayan menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması yönünden İİK'da özel düzeleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Yukarıda bahsi geçen emsal T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, 2018/2294 Esas, 2019/1663 Karar ile T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, 2018/1612 Esas, 2018/1609 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Hal böyle olunca, davanın tüketicinin açmış olduğu menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması talebinden ibaret olduğu, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İİK.'nın 235.maddesi uyarınca kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların alacaklarını iflas masasına kaydetmek için açtığı davalardır....
Maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında menfi tespit davası açabileceği belirtilerek bu duruma ilişkin gecici hukuki koruma mahiyetinde özel bir ihtiyati tedbir düzenlenmiştir. İİK'da özel düzenleme bulunduğundan bu durumda tedbir konusunda İİK 72. Maddesi uygulanacaktır. İİK 72/3. Maddesinde açıkça takipten sonra açılacak menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden, mahkemece takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmemesi yerinde olmuştur....
Son dönemde kararlılık kazanan Yargıtay uygulamalarına göre, borçlunun açtığı menfi tespit davasının zamanaşımını kesmesi için, alacaklının alacağını def'i olarak ileri sürmesi gerekir. Menfi tespit davasını açan borçlu vekili iradesinin ve amacının 11.01.2008 vade tarihli senet için menfi tespit davası açmak olduğunu , 21.11.2011 tarihinde davayı açtığı Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurusu üzerine, dilekçesine verilen derkenar ile göstermiştir. Yargılamayı yapan mahkeme, zamanaşımı itirazına konu senetlere ilişkin takip nedeniyle dava açılmadığını bildirmiş alacaklı vekili de bir senet için dava açıldığını düplik dilekçesinde belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.03.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması, menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Tarafından davacı aleyhine takip yapıldığı, davacının açtığı menfi tespit davası sonucunda hakkında yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacının ne kadar zarara uğradığının hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, buna göre talep edilebilecek miktarın 3.562,19 TL olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne ve bu miktara dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmiş, hüküm temlik alan davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf, haksız takip nedeniyle ödemiş olduğu 10.834,00 TL yönünden açtığı menfi tespit davasında lehine karar verildiğini, ancak parayı henüz tahsil edemediğini ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek, 6.000,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir....