TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2020/320 ESAS - 2021/543 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin 16/07/2021 tarihli, 2020/320 Esas, 2021/543 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı aleyhine tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiası ile Ankara 7....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2021/620 E - 2021/132 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasındaki ilişkinin davalı firmadan mobilya satın alınması ile başladığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine Küçükçekmece 1....
Davacı menfi tespit davası açmış olup, 6502 Sayılı Yasanın 73/A. Maddesinde menfi tespit davası zorunlu arabuluculuğa tabi olmayan istisnai davalar arasında sayılmamıştır. Tüketici mahkemelerinde görülen ve 6502 Sayılı Yasanın 73/A. Maddesinde sayılan istisnai davalar dışındaki tüm uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk müessesine tabi olduğundan ilk derece mahkemesince bu doğrultuda verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu nedenler ile davacının istinaf başvurusunun reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit istemine ilişkin davada ... Tüketici ile 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında elektrik aboneliği sözleşmesi bulunmasına rağmen, elektriğin kaçak kullanıldığı, aboneliğin işyeri için ticari amaçlı alındığı, kaçak kullanımın haksız fiil oluşturduğu ve 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Yasası kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1. Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafça Mezitli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 24/12/2015 tarih ve 2015/29165 sayılı kararına, 24/12/2015 tarih ve 2015/29166 sayılı kararına ve yine 24/12/2015 tarih ve 2015/29167 sayılı, davalıya toplamda 520,20 TL 'nin ödenmesine ilişin kararına itiraz edilmeksizin kesinleştiği, tarafları bağlayıcı olduğu anlaşılmakla, açılan menfi tespit/istirdat davası bakımından tüketici hakem heyeti kararının ilam niteliği taşıdığı ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşıldığından Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir. 2-Dava dosyasındaki diğer bir uyuşmazlık konusu ise menfi tespit talebine ilişkin davada Tüketici Hakem Heyeti’nin görevli olup olmadığına ilişkindir....
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince, davalı tarafından başlatılan takibe ilişkin olarak borçlular vekili tarafından menfi tesbit davası açılmıştır.Menfi tespit davası ile icra takibi ayrı hukuki yardımları ve dolayısıyla ayrı ayrı avukatlık ücretini gerektirmekte olup dava dosyasına da davalı alacaklının vekalet ibraz etmesini gerektirir. Bu durumda menfi tespit davasında davalı alacaklının vekille temsil edildiklerinden bahsedilemeyeceğine göre, bizzat davalı alacaklıya dava dilekçesinin tebliği gerekmektedir. O nedenle mahkemece davalı alacaklı bankaya tebligat yapılıp davanın görülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin buna ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, İİK madde 89/1 gereğince açılmış menfi tespit davasıdır. Eldeki dava İİK 89. maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nun 89. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında görev alacaklı ile borçlu arasındaki borcun niteliğine göre değil, borçlu ile borçluya borcu olduğu ileri sürülen ve kendisine İİK'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen davacı arasındaki borç ilişkisinin niteliğine göre belirlenir. Bu borç ilişkisinin niteliği ticari ise görev ticaret mahkemesine aittir. Davacı ile davalı kişi arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/15365 esas 2016/3253 karar ve yine 19. Hukuk Dairesinin 2016/3568 esas 2016/6425 karar ve ... BAM 23. Hukuk Dairesinin 2018/2249 esas ve 2022/90 karar sayılı ilamları) İİK 89....
GÖREVLİ MAHKEMEMENFİ TESPİT DAVASI 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tesbit hukukuna ilişkin davada İstanbul Dördüncü Asliye Ticaret İle Dördüncü Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik karan verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, kredi kartı sözleşmelinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Her ne kadar, Tüketici Mahkemesinin 26,3,2002 tarih 2001/^ ^1652-354 sayılı görevsizlik karan Yargıtay 11....
Somut olayda; Davacının pastane olarak işlettiği ve aboneliğinin bulunduğu, davalı kurumca kaçak kullanım nedeniyle fatura tahakkuk ettirildiği, ancak davacının esnaf-tacir müzzekere cevaplarından anlaşıldığı üzere tacir olmadığı, bu nedenle davanın nisbi ticari dava olamayacağı, davanın TTK nun 4./1Maddesi ve diğer kanunlarda sayılan mutlak ticari davalardan da olmadığı anlaşıldığından, Davacının abonelik sözleşmesi bulunduğundan, kaçak kullanım nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle açtığı menfi tespit davasının İzmir Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği kanaati mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Tespit Davası" bulunuyor olup; söz konusu dosya kapsamında verilen hüküm işbu dosya kapsamında "Kesin Hüküm" teşkil edeceğini, Borçlunun açtığı “menfi tespit davası’’ndan sonra, alacaklı tarafından "itirazın iptali davası" açılması durumunda, açılan “itirazın iptali davası’’nda davacı-alacaklının hukuki yararı bulunduğu gerek uygulamada ve gerekse doktrinde tereddütsüz kabul edilmektedir....