İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi ve yol gideri istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın Sosyal Güvenlik hukukundan kaynaklandığı ve İş Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespite ilişkin davada ... İş ve Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, iş hukukundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. HUMK’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.10.2012 tarihli kararının davacı vekilince 21.11.2012 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekir....
Sosyal Sigortalar Kurumunun trafik kazası sonucu karşıladığı dava dışı sigortalıların tedavi giderlerinin araç maliki,sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet ... şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, dava konusu uyuşmazlığın sosyal güvenlik hukukundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İş Mahkemesi ise, dava konusu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk "davalarının" ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan "davalara", ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortaları” düzenlenmiştir....
İş (Sosyal Güvenlik) Mahkemesi ise, davanın haksız fiile dayalı rücuan tazminat davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 ve 7/3. maddeleri uyarınca iş mahkemeleri, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan ve sigortalı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki davalara bakmakla da görevlidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 101. maddesinde ise "bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili" ortaya çıkan uyuşmazlıkların, iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 6111 sayılı Kanunla değişik 98. maddesi, "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır." hükmünü içermektedir....
Buna karşın, itiraz konusu işçilik alacağının tamamen veya kısmen mevcut olmadığı ileri sürülerek açılan menfi tespit davasında ise; davacının işveren, davalının ise işçi olacağı tartışmasızdır. İtiraz davasının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine açılması halinde ise dava pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebi ile reddedilmelidir. Somut olayda, davacı işveren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri tarafından düzenlenen ve işçilerin fazla çalışma ücret alacaklarının bulunduğu yönünde tespit içeren rapora, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını ileri sürerek itiraz ettiğinden husumetin davanın kabulünden zarar görecek ve aleyhine hukuki sonuç doğacak işçilere yöneltilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması ve davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine açılan davanın dava şartı olan husumet ehliyeti yönünden reddedilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Buna karşın, itiraz konusu işçilik alacağının tamamen veya kısmen mevcut olmadığı ileri sürülerek açılan menfi tespit davasında ise; davacının işveren, davalının ise işçi olacağı tartışmasızdır .İtiraz davasının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine açılması halinde ise dava pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddedilmelidir ....
Buna karşın, itiraz konusu işçilik alacağının tamamen veya kısmen mevcut olmadığı ileri sürülerek açılan menfi tespit davasında ise; davacının işveren, davalının ise işçi olacağı tartışmasızdır .İtiraz davasının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine açılması halinde ise dava pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddedilmelidir ....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2021/215 ESAS - 2021/393 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkillerine Üstündağ Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketindeki ortaklıkları ve müdürlükleri sebebiyle, davalı Kurum tarafından, anılan şirketin borçlarının tahsili amacıyla ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, şirket hakkında Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/08/2018 tarihli, 2018/953 Esas sayılı dosyasında, 09/08/2018 tarihinden başlamak üzere 3 ay süreli ile "Geçici Mühlet" verildiğini, karar gereğince, 7101 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 288/1. maddesine göre, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK'nın 294., 295., 296. ve 297. maddeleri hükümlerinin uygulanması gerektiğini...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2018/287 ESAS 2021/10 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle ; Davanın Kuruma başvuru şartı gerçekleştirilmeden açılması nedeniyle reddine Karar verilmesi kanaatinde olduğunu, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dahi zamanaşımı, hak düşürücü süre itirazında bulunarak davalı Kurum tarafından gerçekleştirilen işlemler usul ve esas bakımından yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Kurum kayıtları geldiğinde durumun ortaya çıkacağını, açılan icra takibi konusunda davacının da belirttiği gibi süresinde yapılmış bir itirazın olmadığını. Yapılan icra takibinin de usulüne uygun açılıp tebliğ edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. HÜKÜM ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından; davanın reddine karar verilmiştir....
güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerini ifade eder.”, “Takip işlemlerine yetkili tahsil dairesi” başlıklı 17. maddesinde; “Takip işlemleri, Kurumun ilgili ünitesince yapılır....