WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2018/805 esas ve 2019/1963 karar ve 25.03.2019 tarihli düzeltilerek onama kararında, "Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür." cümlesinin bu yönde bir delil olmadığından ve husus dava konusu olmadığından gerekçeden çıkarılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmez ve borç icra dosyasına ödenirse menfi tespit davası İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Somut olayda davacı, çeklerin ibrazı üzerine dava dışı ciranta hamile ödemede bulunmuştur. Dolayısıyla davacının aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle icra dosyasına ödediği bir bedel olmadığından menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmeyecektir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip yaptığını, takibe konu çeklerin müvekkilinin davalıya sipariş ettiği mallara karşılık verildiğini, sözleşme konusu malların tesliminin gerçekleşmediğini, bu nedenle ödenmeyen çeklerin takibe konu edildiğini, sebepsiz zenginleşme nedeniyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek alacağın ticari faiziyle tahsilini, takip nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmayıp talebin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, okul kantinini işlettiğini, kira sözleşmesinin sona ermesi üzerine işletmenin davalıya ihale edildiğini, davalı ile okul yönetimi arasında imzalanan kira sözleşmesi uyarınca kantin için daha önceki kiracı tarafından yapılan demirbaşların eski kiracıya teslim edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen teslim edilmediğini belirterek demirbaşların bedelinin tahsilini talep etmektedir. Davacının iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 10....

        Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmayıp talebin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalıya ait dairede kiracı olarak oturmakta iken meydana gelen yangında dairenin zarar gördüğünü, dairenin tadilatının kendisi tarafından yapılması halinde yapılan masrafların kira bedelinden düşüleceğinin kararlaştırılmasına rağmen davalı tarafından kira bedelinin tahsili için kendisi hakkında icra takibi yapıldığını belirterek dairenin tadilatı için yapmış olduğu masrafların davalıdan tahsilini talep etmektedir. Davacının iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          nun 732 maddesine göre açılmış sebepsiz zenginlemeye dayalı alacak davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda,davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunmadığı,dava konusu taşınmazda daha önce memba suyu işletme ve imtiyaz sözleşmesi ile su üretim tesisi kurduğu, bilahare davalı şirkete ihale edildiği ve taşınmazın boş halindeyken davacı tarafından su üretim tesisi için yapılan masrafların davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda,davacının iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmayıp talebin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, dava dilekçesinde ve duruşma sırasındaki beyanında davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazın inşaat halindeyken davalı tarafından kendisine satıldığı, inşaatın davacı tarafından bitirilerek diş laboratuvarı olarak kullanıldığı, sonrasında davalının taşınmazın devrinden vazgeçtiği iddiasıyla yapılan giderlerin davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın.... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2....

              Mahkemece, davalının aracın eski eşi tarafından davacıya satıldığı ve bedelinin de dava dışı Osman tarafından alındığı iddiasının aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, sebepsiz zenginleşme halinde alacak isteminin ancak zenginleşene ve onun külli haleflerine karşı ileri sürülebileceği, mülkiyet hakkı sahibine karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

                Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı bankaya ibraz edilen dava konusu çekteki lehtar dava dışı Fırat Gıda Ltd. Şti.’dir. Çekin arkasındaki ilk ciro ise ... adlı kişiye aittir. Bu kişinin cirosu ile çekin davalı hamile verildiği görülmektedir. Bu durumda ciro zinciri kopuk olup, davalı yetkili hamil durumunda değildir. Bu hal karşısında, hataen muntazam ciro silsilesinin bulunduğunu zannederek ödeme yapan davacı bankanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hamil olan davalıya rücu hakkı bulunmasına rağmen, yerinde olmayan gerekçeyle, davanın reddine verilmiş olması doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  -TL'nin sehven davacının banka hesabına yatırılmasından kaynaklanan sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı bir alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 1/2. maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın iş mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir....

                    Böyle bir borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu davada hiç değilse icra dairesinin banka hesabına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (İİK m. 72/III/2.c.) aleyhine yapılmakta olan icra takibinin durdurulmasını ve davayı kazanınca da takibin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabilir (İİK m. 72/VII). Borçlunun menfi tespit davası açmış olması hâlinde, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun ödenmesi üzerine de menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir (İİK m. 72/VI). İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir....

                      UYAP Entegrasyonu