Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan iş bu dava menfi tespit davası olup, menfi tespit davası 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı icra iflas kanununun "Menfi tesbit ve istirdat davaları" kenar başlıklı 72. maddesine göre; "(1) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. (2) İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3) İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. ..."...

    Dava, ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili aleyhine girişilen Gaziantep 7. İcra Müdürlüğünün 2009/18622 sayılı dosyasında talep edilen 362.704,00 TL.'den borçlu bulunmadıklarını ancak şimdilik bunun 8.400,00 TL'lik kısmı yönünden menfi tespit istemi ile dava açtıklarını, bakiye kısım için menfi tespit davası açma haklarını saklı tuttuklarını bildirmiştir.Görüldüğü gibi dava dilekçesinde talep kısmi menfi tespit talebidir. Menfi tespit davası kısmi olarak açılamaz. Davanın bu nedenle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, taraflar arasındaki çeke dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....

        Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra Menfi tespit davası açmıştır....

          Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı sigortacının sigortalının murisleri aleyhine başlattığı icra takibinden dolayı açılan menfi tespit davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 72/1. Maddesindeki " Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLER : Celp ve tetkik edilen ---- dosyasında; davalı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davacı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Celp ve tetkik olunan ---ve hasar dosyası incelendiğinde; poliçenin --- tarihleri arasında geçerli olduğu,---- plakalı araç olduğu anlaşılmıştır....

            Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

              Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

                Mahkemece; "Talebin, icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir olduğu, menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir müessesesine ilişkin özel düzenleme bulunmakta olup İİK'nun 72/3 1. cümlesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, somut olayda icra takibinden sonra menfi tespit davası açıldığı nazara alınarak, icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece İİK 72/3, maddesi 1. cümlesi gereğince icra takibinden sonra açılan davalarda ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, kararın usul yönünden eksik inceleme sonucu verilmiş olduğunu,Davalısının ... olan, Bakırköy 2....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/444 Esas KARAR NO : 2023/55 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/09/2019 KARAR TARİHİ : 23/01/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin aleyhine davalı tarafından Büyükçekmece .......

                    İcra Müdürlüğü ... Esas numaralı dosyasında belirtilen borç müvekkile ait olmayıp kötü niyetle başlatılan takipten dolayı müvekkil nezdinde doğacak maddi zararın tazminini, davalıya borçlarının olmadığının tespitine, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde alacak hususuna ilişkin olarak net tutarlar ifade ettiğini, bu durumda ne kısmi dava ne de belirsiz alacak ve tespit davası açmasının mümkün olmadığını, 105.945,53-TL tutarındaki takibe konu alacak için 10.000-TL tutarlı kendi açıklamalarıyla dahi çelişen tutar üzerinden dava açtığını, kambiyo senetleri soyut borç ikrarı niteliğinde olup davacı taraf gerçekle uyuşmayacak şekilde bu borcu alım-satım ilişkisine dayandırmaya çalıştığını,senet üzerinde ne de harici olarak bu yönde herhangi bir yazılı metin bulunmadığını, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu