Bu kapsamda; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2006/39 esas, 2006/143 karar sayılı kararı ile 05/05/2006 tarihinde taraflar vekillerinin yüzlerine karşı muarazanın men'i davasının reddine karar verilmiş, tedbirin devamına ilişkin bir karar verilmediğinden ihtiyati tedbir kararı yasa gereği kendiliğinden kalkmıştır. Muarazanın men'i davasının reddedilmesi ile de tedbir işleminin hukuka aykırılığı belirlenmiş olduğundan ihtiyati tedbir kararının icrasından kaynaklanan zararı da 05/05/2006 tarihinde son bulmuştur. Mahkemece, davacı şirketin dağıtım sözleşmesinin sona erdiği 24/10/2005 tarihinden ihtiyati tedbir kararının yasa gereği kalkmış olduğu 05/05/2006 tarihine kadar zarar kapsamının belirlenmesi gerekirken, ihtiyati tedbir kararının alındığı tarihten dava tarihine kadar yapılan zarar hesabına ilişkin bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığının, alacağın muaccel hale gelmediğinin, davalının fazladan alacak ve faiz talep ettiğinin beyan edilerek menfi tespit talepli bu davanın açıldığı, davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de İİK'nun 72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir kararı ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlendiği, somut olayda da icra takibinin menfi tespit davasından önce başlatıldığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. "gerekçesi ile talebin REDDİNE, karar verilmiş ve verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İcra Dairesi'nin ... esas sayılı takipteki icra veznesindeki paranın alacaklısına ödenmemesi yönünden davacı lehine iş bu davanın tarafları açısından ihtiyati tedbir karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 31.12.2021 tarihli ara kararıyla; "...Davacının taraf olmadığı icra takip dosyası yönünden ihtiyati tedbir karar verilmesi talep etme yetkisi ve hukuki yararı yoktur. Kaldı ki, 2004 Sayılı İİK'nun 72/3 maddesi uyarınca; " icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca ihtiyati tedbir ile icra takibinin durdurulmasına karar verilemez....
hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
İİK'nun Menfi Tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. İİK 72. Madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır....
Davacının tedbir istemi cebri icra satışının durdurulması noktasındadır. Gerçekten ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekmektedir. İcra takibinin hangi hallerde durdurulacağı ayrıca İÎK'un 72. maddesi ile HUMK'nun 317. maddesinde de düzenlenmiştir. İİK'nun 72. maddesinde "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin ve kıymet takdiri yapılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
İlk derece mahkemesinin 25/04/2023 tarihli ara kararıyla; "davacının açmış olduğu iş bu menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK 72/3 gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin menfi tespit davasından önce başlatılan İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2023/4538 E. Sayılı dosyasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmesi talebinin İİK 72/3 gereği reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkili Şirket T1 ile işbu davanın konusunu oluşturan çekin keşidecisi Tek-pa Pınarhisar Tekstil Gıda Plastik Nakliyat San. Ve Tic A.Ş....
içerisinde ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini talepli belirsiz alacak davası açıldığını, dosyanın yerleştirme kararı sonrasında henüz işlem yapılmadığını, uğranılan zararın tahsili talepli açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 4.000.000,00-TL tutarındaki zararın istendiğini....
Mahkemece istinafa konu 10/10/2022 tarihli ara kararda davanın adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olduğu ve tasfiye heyetinin oluşturulduğu, ara kararlarda belirtildiği üzere ortaklığın mal varlığının satış ve nakde çevirme işlemlerine devam edildiği ve tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığından bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. HMK'nun "İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar " başlıklı 341 .maddesinde "nihai kararlar ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" şeklinde düzenlenmiştir....