Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2015/820 Esas KARAR NO : 2021/850 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 15/07/2015 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince verilen dava dilekçesinden özetle; davacı hakkında davalı alacaklı tarafından----dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, icra takibinin davacı ve diğer borçlu tarafından --------- satış sözleşmesine dayandırıldığını, ancak sözleşmeleri incelendiğinde davacının adına atılan imzanın davacıya ait olmadığını, sözleşmelerde dayalı olarak davalı tarafından yapılan icra takibinin davacıya davalının cebri icra yoluna başvurma ihtimalinin olduğunu bu nedenle davacı yönünden HMK.md.209 gereği tedbiren dava sonuna kadar bekletilmesini, her türlü zarar ziyan haklarını saklı kalmak şartıyla davacının----dosyasından borçlu olup olmadığının tespitini, yargılama gider ----- davalıdan alınmasını talep etmektedir...

    Karinenin aksini ispat etmekle yükümlü olan davacı taraf, mahcuzları borçluya mülkiyeti muhafaza kaydını içeren sözleşme ile sattığını, ancak bedeli ödenmediği için mülkiyetin borçluya geçmediğini, hatta bununla ilgili icra takibi başlattıklarını belirtmiş, davalı borçlu ise borcun bulunmadığını, davacının dayandığı sözleşmenin sonradan yetkisiz ortakları tarafından imzalandığını, bununla ilgili menfi tespit davasının devam ettiğini savunmuştur. Mahcuzların kimin mülkiyetinde olduğunun tespiti açısından üçüncü kişinin dayandığı mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan satış ve kira sözleşmesinin gerçek ve geçerli olması, işin esasına etki edecek mahiyettedir. Bununla birlikte borçlunun ödeme ile ilgili savunmalarının araştırılması da gerekir. Bu durum tarafların ticari kayıtları üzerinden yaptırılacak bir bilirkişi incelemesi ile saptanabileceği gibi davalı borçlunun açtığı menfi tespit davasının sonucu bu davada bekletici mesele de yapılabilir....

      Karinenin aksini ispat etmekle yükümlü olan davacı taraf, mahcuzları borçluya mülkiyeti muhafaza kaydını içeren sözleşme ile sattığını, ancak bedeli ödenmediği için mülkiyetin borçluya geçmediğini, hatta bununla ilgili icra takibi başlattıklarını belirtmiş, davalı borçlu ise borcun bulunmadığını, davacının dayandığı sözleşmenin sonradan yetkisiz ortakları tarafından imzalandığını, bununla ilgili menfi tespit davasının devam ettiğini savunmuştur. Mahcuzların kimin mülkiyetinde olduğunun tespiti açısından üçüncü kişinin dayandığı mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan satış ve kira sözleşmesinin gerçek ve geçerli olması, işin esasına etki edecek mahiyettedir. Bununla birlikte borçlunun ödeme ile ilgili savunmalarının araştırılması da gerekir. Bu durum tarafların ticari kayıtları üzerinden yaptırılacak bir bilirkişi incelemesi ile saptanabileceği gibi davalı borçlunun açtığı menfi tespit davasının sonucu bu davada bekletici mesele de yapılabilir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ticari işletme olan dairenin satış bedelinin tazmini isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Noterliğinde düzenlenen mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmesinin iptali ile aracın davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesine ekli İzmir 34. Noterliğinin 02/08/2017 Tarih, 47500 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesinden 34 XX 714 plaka sayılı aracın 26.400,00 TL bedel ile mülkiyeti saklı kalmak üzere davacı tarafından davalı takip borçlusuna satışına ilişkin olduğu, sözleşmede satış bedelinin 02/09/2017 tarihinde başlayıp her ayın on ikinci günü her biri 2.200,34 XX 191/08/2018 tarihinde bitecek senetler ile ödeneceği ve senet bedellerinden birinin ödeme gününde ödenmemesi halinde borcun tamamının muaccel hale geleceği düzenlemesine yer verildiği anlaşılmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/403 Esas KARAR NO: 2021/145 DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/08/2020 KARAR TARİHİ: 16/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ----- şahsı adına bir ---------olduğunu, davalıdan ---- kullanılmak üzere vasıta alışverişi olduğunu, davalının ------- kullanılacak vasıtalar sattığını, müvekkili---- ilk olarak davalının eşi ---- adına kayıtlı ---- plaka numaralı,-------- tarih ---- yevmiye numaralı ------ satış bedeli karşılığı devraldığını, satış sözleşmesinde ------ vekaleten davalı ----- imza attığını, aynı gün satış sözleşmesinin akabinde müvekkili----- satın almış olduğu aracını --------- yevmiye numaralı ----davalıya rehin verdiğini, davalının müvekkili ----- bedelli ödeme tarihi boş olan---- düzenleme tarihli bir senet aldığını ve senede kefil olarak da...

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekilinin 16/07/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Tavas Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/198 Esas 2001/320 Karar sayılı ferağ icbar davasına ait karar incelendiğinde görüleceği üzere müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ümidin yitirilmesinin söz konusu olmadığını, kararın gerekçesinin sadece mülkiyetin iştirak halinde olması nedeniyle reddedildiğini, taşınmazın satılması, kamulaştırılması veya tapudan mülkiyetin terkin edilmesi gibi umudun müvekkiller tarafından mutlak anlamda tamamen yitirilmesi halinin gerçekleşmediğini, zamanaşımı süresinin henüz işlemeye başlamadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 28/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2021 Davacı-karşı davalı vekili tarafından davalı karşı davacı aleyhine açılan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) asıl davasında ve ilave iş bedeli alacağı karşı davasında mahkemece asıl davanın ve karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili; müvekkili firma ile davalı arasında yapılan 24/11/2014 tarihli sözleşme ile davalı firmanın .... bulunan .. .. ... hazırlanması statik hesapları, hafif çelik kontrüksiyon imalatını ve anahtar teslimi yerinde montaj yapılmak suretiyle üstlendiğini, işin teslim tarihinin 24/12/2014 olduğunu ve işin bedelinin 153.400,00 TL olarak belirlendiğini, 24/12/2015 tarihinde teslim edilmesi gereken işin sözleşmenin 6.maddesine aykırı bilim fen...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; menfi tespit ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteklerine ilişkin olup, öncelikle çözümlenmesi gereken taşınmazın davacının elinden çıkmasına neden olan icra takibine dayanak yapılan 18.06.1999 tarihli oto satış sözleşmesinden (ve 30.06.1999-17.07.1999 vade tarihli bonolar) kaynaklanan bir borcu olup olmadığı hususudur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü ...... Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Ankara 5.Tüketici Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 04.06.2009 gün, 2009/930-7683 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 25.06.2009 gün 2009/7630-8593 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 10.07.2009 gün ve 2009/7234-6961 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 04.02.2010 gün ve 2009/4746-2010/510 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,satış sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle,hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,dosyanın bu Daireye gönderilmesine 29.4.2010 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu