Menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu, ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin varlığını kanıtlamak durumundadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18/02/2015 tarih, 2013/19 - 1362 E-2015/826 K. sayılı, 20/04/2016 tarih, 2014/13-856 E-2016/523 K.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Dosya incelendiğinde; davalılardan ... tarafından icra takibine konu edilen bononun kira sözleşmesine teminat olarak verildiği iddiası ile davacı tarafın menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayanan menfi tespit davalarında kural olarak davacı taraf söz konusu bonodan dolayı borçlu olmadığını yazılı delilerle kanıtlamalıdır. Somut olayda davacı taraf söz konusu bononun diğer davalı ... ile imzalanan kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini iddia etmiş ise de söz konusu kira sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmede davaya konu bononun teminat olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı görülmektedir....
Davacı vekili istinaf talebinde özetle; davanın kira ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit davası olup, zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olmadığını, zira menfi tespit davasının bir miktar paranın ödenmesi ilişkin olmadığını, hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti davası olduğunu, bu durum dikkate alınarak bazı Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında da menfi tespit davalarında bir miktar alacağın tahsili talebi bulunmadığından dava şartı olan arabuluculuk kapsamında olmadığını, tarafların tacir olmasının davayı otomatik olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlamına gelmediğini, ticari nitelikteki menfi tespit davalarının dahi arabuluculuğa tabi olmadığını, bu yönde Yargıtay kararları olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/106 Esas KARAR NO : 2024/124 DAVA : Menfi Tespit (Araç Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/08/2023 KARAR TARİHİ : 23/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Araç Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının, aleyhine ... 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı için düzenlenen bonoya dayalı icra takibinde borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü’nün 2011/6325 esas sayılı takip dosyası ile aylık 3.500,00 TL üzerinden 2011 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları bakiye kira alacağı ile Eylül ayı kira bedeli ve kira sözleşmesinin özel şartlar yedinci maddesi gereğince dönem sonuna kadar işleyecek kira bedelleri olmak üzere toplam 43.430,00 TL asıl alacağın faiziyle birlikte tahsili amacıyla takip başlatılmış, davacı kiracı tarafça aylık kira bedelinin 3.250,00 TL olduğu iddia edilerek 2011 yılı Ağustos ve Eylül ayları kira farkı olarak aylık 286,90 TL üzerinden toplam 573,80 TL borç kabul edilmek suretiyle bakiye kısma itiraz edilerek 21.10.2011 tarihinde icra dosyasına toplam 782,00 TL ödeme yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72/ I. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan takipte borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde her iki taraf vekilleri de gelmediler. İncelemeye evrak üzerinden devam edilmiş olup, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti, menfi tespit ve istirdat, birleşen dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,asıl davada kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti,menfi tespit ve istirdat istemlerinin reddine,birleşen davada itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....