Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesinde de kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından, dava, kira sözleşmesi yapılırken imzalanan senetlerden dolayı, kira ilişkisinin bitmesi nedeniyle senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla, senet bedelinin tahsiline yönelik icra takibine karşı yapılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, 14/05/2007 tarihli protokol ile ...'...

    Somut olayda menfi tespit talebine dayanak icra takibine konu alacak miktarı nazara alındığında davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Kira alacağının değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi durumu HUMK'nun 8/2 maddesi gereğince, kira alacağının, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları ile birlikte açılmış olması haline münhasırdır. Bu nedenle menfi tespit istemine ilişkin davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kanuna aykırı şekilde Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru değildir. 2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      Z-104 numaralı dükkana ilişkin idari şartnamenin 7. maddesinde ve Z-106 nolu dükkana ilişkin kira sözleşmesinin 14. maddesinde " Üç yıllık sabit kira bedelinin bitiminde dördüncü yılın başından itibaren yıllık kira bedelleri her yıl %40 artırılarak ve her yılın kira bedeli Ocak ayının sonuna kadar Belediye veznesine nakden ve defaten yatırılacaktır." şartı kararlaştırılmıştır. Bu artış şartı oranı, belli ve geçerli olup tarafları bağlar. Somut olayda; Davalı kiraya veren tarafından, davacıya 2005, 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yılları kira farklarından kaynaklı 34.236,66 TL kira bedeli ile 20.0001,54 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 54.238,20 TL borcu olduğu bildirilmiştir. Buna göre, Mahkemece sözleşmedeki artış koşulu doğrultusunda yapılacak hesaplamada, taleple bağlılık ilkesi gereğince davalı ... encümeni kararı ile belirlenen kira bedeli miktarları da gözetilerek, menfi tespit istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....

        Davacı kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda, kiracı kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davalı kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davalının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Taraflar da bu süreyi sözleşmenin özel 19. maddesinde altı ay olarak kararlaştırdıklarından davacının talep edebileceği kira parası tahliye tarihinden altı aylık sürenin sonuna kadar olup, bu tarihten sonra davacı kiracının kira parasına ilişkin bir sorumluluğu olmayacaktır. Mahkeme ise, bu husus üzerinde durmadan davacı kiracının menfi tespit istemini ret etmiştir....

          Tahliye konusunda taraflar arasında ihtilaf çıktığı, dahası kiralayan tarafından davacı kiracı aleyhine kira paralarının tahsili talebiyle 19.10.2004 tarihinde icra takibine giriştiği ve bu takibe davacı kiracı tarafından itiraz edildiği tüm dosya kapsamı ile sabittir. Öyle olunca kiracının bu menfi tespit davasını açmakta hukuki menfaati vardır. Kiralayanın icra takibine vaki itirazın iptali için ayrı dava açması ve bu dosya ile birleştirilmesi, menfi tespit davasında ileri sürülen davacı iddialarının, itirazın iptali davasında savunma olarak kiracı tarafından ileri sürülüp incelenebilmesi, kiracı davacının bu menfi tespit davasını açmakta var olan hukuki menfaatini ortadan kaldırmaz. Zira her dava kendi şartları dahilinde incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Bu nedenle asıl dava olan menfi tespit davası hakkında da işin esasına girilerek karar verilmesi gerekir....

            Menfi tespit davasında dava değeri 2.545,00 TL istinaf sınırının altında kaldığından HMK'nun 341/2. maddesi uyarınca kararın verildiği anda kesin olduğu ve istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı şirketin menfi tespit talebine yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Dava dilekçesinde talep sonucu kısmında; -Taraflar arasındaki 15/05/2016 tarihli yazılı kira sözleşmesinin halen aynı koşullarda geçerli olduğunun tespit edilmesine, -Aylık kira bedelinin de 3.000.00 TL olarak tespit edilmesine, -İnegöl İcra Müdürlüğünün 2018/42752 E. Sayılı dosyasından ve kira sözleşmesinden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, Karar verilmesi talep edilmiştir....

            Menfi tespit davasında dava değeri 2.545,00 TL istinaf sınırının altında kaldığından HMK'nun 341/2. maddesi uyarınca kararın verildiği anda kesin olduğu ve istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı şirketin menfi tespit talebine yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Dava dilekçesinde talep sonucu kısmında; -Taraflar arasındaki 15/05/2016 tarihli yazılı kira sözleşmesinin halen aynı koşullarda geçerli olduğunun tespit edilmesine, -Aylık kira bedelinin de 3.000.00 TL olarak tespit edilmesine, -İnegöl İcra Müdürlüğünün 2018/42752 E. Sayılı dosyasından ve kira sözleşmesinden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, Karar verilmesi talep edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle borclu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veyahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevi içindedir. Ancak davacı dava dilekçesinde tahliye, akdin feshi veya tespit talebinde bulunulmaksızın kira sözleşmesi hükümleri gereğince cezai şarttan sorumlu olmadığının tespitini istenmiştir....

              Dava yanlar arasında düzenlenen operatörsüz makine kira sözleşmesine dayalı olarak kira bedeline ilişkin düzenlenen faturalar nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK 4/1-a maddesi uyarınca kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut uyuşmazlık operatörsüz makine kira sözleşmesine dayalı olarak kira bedeli için düzenlenen faturalar nedeniyle menfi tespit talebine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın çözüm yerinin kira ilişkisinden kaynaklanan bütün dava ve işlerde görevli mahkeme olan ... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılmış görevin HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olması nedeni ile HMK 115/2 maddesi uyarınca tensiben aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve talebin iptali istemine ilişkin davada ... 1. Sulh Hukuk ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinin iptali ile birlikte açılan menfi tespit ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.nın 8/II-1. maddesine göre kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla, değerine bakmaksızın uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....

                  UYAP Entegrasyonu