Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; menfi tespite konu takip dosyasının dayanağını oluşturan faturaların davacı tarafın iddia ettiği gibi araç kiralama bedeline ilişkin olduğu görüldüğünden, kira sözleşmesine yönelik ihtilafların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemeleri olacağından ve görev hususu kamu düzeninden olup resen gözetilmesi gerektiğinden mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir....

    Esas sayılı icra takip dosyasında takibe konu edilen senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak açılmış menfi tespit davasıdır. İddianın ve savunmanın ileri sürülüş biçimine göre eldeki davada uyuşmazlık konusu; davalı kiracı tarafından davacı kiralayan aleyhine taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin akdi sırasında davacı kiracıdan depozito ve teminat olarak alındığı anlaşılan senede dayalı olarak girişilen icra takibinden ve senetten dolayı davacının davalı yana borçlu olup olmadığının tespitine yöneliktir. Davacı taraf delil olarak; .... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası, 15/08/2016 tarihli kira sözleşmesi, icra takibine konu senedin tarihsiz örneği, ... 9. Noterliği’nin 10/09/2019 tarih - ... yevmiye numaralı ihtarname örneği, yemin, tanık beyanı ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava menfi tespit davası olup, davacı davalının 1 yıllık kira alacağını tahsil amacıyla takip yaptığını ancak kendisinin bu borcu davalıya çek vermek suretiyle ödediğini, davalının ise çeki oğluna verdiğini, davalının oğlunun da çeki icraya koyduğunu, icrada çekin karşılığının ödendiğini, bu nedenle mükerrer tahsilatın olacağını davalının aleyhine başlattığı takip yönünden borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacı ile davalı arasında kira ilişkisi olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Kira borcunun ödendiğini ispat yükü davacada olup, davacı davalıya olan kira borcunu çekle ödediğini iddia etmişse de, davaya konu çekin hamiline düzenlendiği gibi davalıya ciro edilmediği, 2011/17901-2012/2949 bu nedenle bu çekin kira borcuna karşılık verildiğini kabul etmek mümkün olmadığı gibi 30.12.2008 tarihli protokol Zeki Yazkan ve davacı arasında yapılmış olup, davalıyı bağlamaz....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.12.2015 tarihi itibariyle borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararı gerekçesinde 2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu tespit edilmiş ise de bu tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmamaktadır. O halde tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı geçerlidir. Kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken işin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir. VI....

          Bu durumda, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı saldırının önlenmesi olduğu gözetilerek davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Davacı tarafça dava dilekçesi ile taşınmazdaki kiracılık sıfatına ve kira sözleşmesine dayanılarak saldırının önlenmesi talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kira sözleşmesine ve kiracı olmasını nedeniyle kişisel hakka dayandığı zilyetliğe dayanmadığı anlaşılmakla davanın TMK'nun 683 ve devamı maddeleri kapsamında saldırının önlenmesi istemine ilişkin olduğunun, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca salt zilyetliğe dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkin olmadığının kabulü gerekir. Davacının istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/2577 ESAS(DERDEST) DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 8....

          Davacı vekili, icra takibinden sonra, icra takibine konu senetlerin kira sözleşmesi kapsamında teminat amacıyla verildiğini, kira ilişkisinin bitiminde iade edilmeyerek diğer davalılara ciro edilerek kötüniyetle icra takibine konu edildiğini müvekkillinin teminat senedi nedeniyle borcu bulunmadığını ileri sürerek eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Dava konusu senedin üzerinde teminat kaydı bulunmamaktadır. Bu itibarla eldeki davanın bedelsizliğe dayalı ve senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Senetlerin, teminat olarak verildiği iddiası karşısında senedin nakden düzenlendiği davacı tarafından ihdas nedeninin talil edildiği davalı lehtarında ihdas nedenini talil ettiği gözetilerek davalı lehtara karşı borçlu olmadıklarını senedin bedelsiz olduğu teminat olarak verildiğine dair iddiaların davacılar tarafından yazılı delille kanıtlanması gerekir....

            feshinin usule aykırı olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapının Hazine'ye hibe edildiğini, sözleşmeye aykırılığın giderilmesi için ihtar çekilip süre verilmediğini, kanunen geçerli kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmazı kullanan davacıdan, sözleşme maddesi gereğince cezai şart talep edilemeyeceğini belirterek; davalı İdare'nin 31.10.2014 tarih ve 2861 sayılı yazısına konu 711.808.93 TL cezai şarttan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece, kullanılamadığı belirtilen tesisin bedelinin tespiti amacıyla bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif icra edilmiş ise de kira sözleşmesine konu kiralananın sınırları ve kira sözleşmesinin kapsamı belirlenmediği gibi, yıkımı gerçekleştirilen tesisin kira sözleşmesine konu olup olmadığı, kira sözleşmesinde belirlenen usullere uygun bir şekilde proje onayı ve ruhsatının bulunup bulunmadığı, kira sözleşmesi ile ruhsat ve projesine uygun inşa edilmiş olmasına rağmen bu işletmenin yıkımı sebebiyle kira sözleşmesinin uygulanabilirliğinin etkilenip etkilenmediği ve bunun ayıp olarak kabul edilmesi halinde ise TBK'nın 304. maddesinde belirtilen önemli ayıplardan olup olmadığı hususlarında bilirkişilere yeterli inceleme yaptırılmamıştır. Yıkılan tesisin kiralama alanı dışında kalması veya Belediye tarafından izin alınmaksızın ruhsatsız bir şekilde yapılmış olması halinde kiraya verenin bu tesisin yıkılması nedeniyle ayıptan kaynaklı sorumluluğu söz konusu olmayacaktır....

                Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 01/01/2001 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye dayalı olarak 28/01/2005 tarihinde 14.000.000.000.- TL. kira alacağı için Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-1. maddesine göre, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi, yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında olduğu açık yasa hükmüdür. Somut olayda; yalnızca kira alacağı istenildiğine göre, dava tarihi ve değeri gözönünde bulundurulduğunda görevli mahkeme, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Adana 1....

                  UYAP Entegrasyonu