WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kapsamda hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit davalarında, uyuşmazlık temel ilişkiden değil, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu davalarda, kural olarak, davacının iddiası çoğu kez tüm senet ilgilerine karşı öne sürülebilen mutlak def’ilere dayanmaktadır. Örneğin kambiyo senedinin zorunlu şekil şartları içermemesi, kambiyo alacağının zamanaşımına uğraması, vadeyi beklemeden istemde bulunulması, ciro zincirindeki kopukluk, başvuru hakkının yitirilmiş olması, senette yazılı kısmi ödeme açıklaması, sorumsuzluk kayıtları ya da bir kambiyo taahhüdünün senet yapma iradesindeki bozukluk nedeniyle sahibini bağlamayacağı yönündeki iddialar hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit talebine konu oluşturur. Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır....

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın, davalılardan ... yönünden husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalılardan ..... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 01/02/2001 tarihli kira sözleşmesi ve 17/03/2010 tarihli temliknameye dayalı olarak davalıların hakkında icra takibi başlattıklarını, alacağın zamanaşımına uğradığını, kiraya veren konumundaki davalı ...nin sözleşmeye konu taşınmazın maliki olmadığı gibi taşınmazı kiraya verme konusunda yetkisininde bulunmadığını, kira ilişkisinin taraflar arasında hiç doğmadığını, taşınmazın davacının kayın pederi ve davalıların akrabası olan eski başbakanlardan ... ...’ın ikametine tahsis edildiğini, uyuşmazlığa konu olayda tarafların...

      Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, Davacının, motorlu araç kira sözleşmesi ekinde bulunan senede dayalı icra takibine konu borcun bulunmadığına yönelik menfi tespit davası açtığı, Kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasına bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, Uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmaması halinde görevli mahkemenin kambiyo senetinden dolayı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, Dilekçe tatilerinin tamamlanması, Kira sözleşmesinin tasdikli sunulması için süre verilmesi, İcra takip dosyasının aslının veya tasdikli suretinin celp edilmesi, Deliller toplandıktan sonra sonucuna göre görev hususunun değerlendirilmesi gerekirken görevsizliğe karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/...

      Somut olayda; davalı borçlular süresinde verdiği itiraz dilekçesinde; kira ilişkisine, alacaklının kiralayan ve borçlunun da kiracılık sıfatına, kira miktarına itiraz etmemiştir. Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK.nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu ödeme savunmasını İİK’nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlamalıdır. Bu yönüyle uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir bir yönü bulunmadığından mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

        MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasında imzalanan “iş makinesi ve kamyon kiralama sözleşmesi”nden kaynaklanan kira alacağına istinaden yapılan ilamsız icra takibine, davalının yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine İ.İ.K'nun 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK'nun 4/a maddesinde; "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,...görürler." hükmü öngörülmüştür. Somut olayda; Davacı tarafından taraflar arasında imzalanan 22/05/2023 tarihli “iş makinesi ve kamyon kiralama sözleşmesi” ne dayalı kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali talep edilmektedir....

          , davacının tahliye talepli dava açması, kira ilişkisini ve kira sözleşmesini sürdürmeme konusunda açık iradesini ortaya koyduğunu gösterdiğini, tahliye talebi, açıkça, kira ilişkisini ve sözleşmesini sürdürmeme iradesi olduğunu, eylemli bir irade olduğunu, böyle bir irade ortaya konulduktan sonra, kira ilişkisinin sürdürüldüğünden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle “tarafların kira süresi bitiminde, kira ilişkisini sürdürdüklerinden bu sözleşme 31.12.2017 tarihinden itibaren belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğü” gerekçesi, tahliye talepli icra takipleri ve davalı karşısında yerinde olmadığını, işbu davaya konu icra takibinde, hem kira ilişkisine, hem de imzaya itiraz edildiğini, tarafların örtülü ya da açık da olsa kira ilişkisini sürdürme iradelerinin bulunmadığını bir önceki kira dönemine ilişkin açılan icra takibi ve dava dosyaları ile sabit olduğunu, kira ilişkisine açıkça itiraz edildiğinden, davaya konu kira dönemine ilişkin kira ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceğini, kira ilişkisi...

          İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Dava takibe konu senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir.Buna göre eldeki davada davacının savını, yani taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu ve senedin bu ilişki uyarınca verildiği yönündeki iddiasını sulh hukuk mahkemesinde ispatlaması gerektiği açıktır. " gerekçesi ile Sulh Hukuk Mahkemesi yönünden görevsizlik kararı verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Dava takibe konu senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir.Buna göre eldeki davada davacının savını, yani taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu ve senedin bu ilişki uyarınca verildiği yönündeki iddiasını sulh hukuk mahkemesinde ispatlaması gerektiği açıktır. " gerekçesi ile Sulh Hukuk Mahkemesi yönünden görevsizlik kararı verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Uyuşmazlık, davalı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak yapılan icra takibi dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Her ne kadar davacı tarafından davalı ile aralarında kiracılık ilişkisi olduğu iddia edilmiş ise de, davacı kira sözleşmesini dava dışı Süleyman Yılmaz'a vekaleten imzaladığı gibi, dava konusu edilen alacak-borç ilişkisi de kira sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki adı geçen Dairece de 2.9.2013 gün ve 2013/21575 Esas, 2013/20078 Karar sayılı kararı ile dairemizi görevli göstererek görevsizlik kararı verdiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 06.07.2009 Nosu : 458-462 - K A R A R - Uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayalı tazminat ve teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkin olmasına, tarafların sıfatına ve davanın menfi tespit veya itirazın iptali davası biçiminde açılmamış bulunmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu