Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2014 NUMARASI : 2007/607-2014/280 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit-istirdat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, davacının yargılama sırasındaki taleplerine ilişkin olarak harcı ödenmek suretiyle açılmış bir dava bulunmadığından diğer talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 2....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK'nın 72. maddesi gereğince kambiyo senedindeki imza sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Adı geçen bono üzerinde nakden kaydı bulunmakta olup, davalı yan bononun araç kiralama sözleşmesi kapsamında olası zararları teminat için alındığını ve maddi hasarlı kaza nedeniyle senedin icraya konduğunu ileri sürerek senedin veriliş sebebini talil etmiş, ispat külfetini üzerine almıştır. Bir başka söyleyişle teminat ve kira ilişkisi kapsamında bononun verildiğini, davacı ile aralarında araç kiralama ilişkisi olduğunu davalı yan HMK'nın 200 vd maddeleri uyarınca yasal delillerle ispat etmelidir. Ancak bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunulmuş olmadığı gibi davacının kira sözleşmesini inkar etmesi kapsamında yanlar arasındaki akdi münasebet dahi ispata muhtaç kalmıştır. Kaldı ki senedin teminat maksatlı verildiğinin kabulü için de sözleşmede bu bonoya atıf yapılması gerekir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK'nın 72. maddesi gereğince kambiyo senedindeki imza sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Adı geçen bono üzerinde nakden kaydı bulunmakta olup, davalı yan bononun araç kiralama sözleşmesi kapsamında olası zararları teminat için alındığını ve maddi hasarlı kaza nedeniyle senedin icraya konduğunu ileri sürerek senedin veriliş sebebini talil etmiş, ispat külfetini üzerine almıştır. Bir başka söyleyişle teminat ve kira ilişkisi kapsamında bononun verildiğini, davacı ile aralarında araç kiralama ilişkisi olduğunu davalı yan HMK'nın 200 vd maddeleri uyarınca yasal delillerle ispat etmelidir. Ancak bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunulmuş olmadığı gibi davacının kira sözleşmesini inkar etmesi kapsamında yanlar arasındaki akdi münasebet dahi ispata muhtaç kalmıştır. Kaldı ki senedin teminat maksatlı verildiğinin kabulü için de sözleşmede bu bonoya atıf yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesi kapsamında verilen teminat senedi olan bonodan ve bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine konu borçtan borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. İstanbul .......
GEREKÇE: Dava, gemiye sunulan hizmet nedeniyle oluşan deniz alacağına dayanılarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, geminin çıplak kira sözleşmesi ile kiraya verilip verilmediği, gemiye verilen hizmet nedeniyle davacının sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Davalı takip alacaklısı tarafından, davacı takip borçlusu ... isimli geminin donatanı .... hakkında, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında, "borçlunun maliki ve donatanı olduğu ... ve ... isimli gemilere verilen ultrasonik saç kalınlık ölçümü hizmetine ilişkin fatura alacağı" sebebine dayalı olarak 4.303,00 USD asıl alacağın 562,95 USD işlemiş faiziyle birlikte tahsili istemiyle 07/09/2015 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafça, gemilerin çıplak kira sözleşmesi ile dava dışı ... Ltd.'...
Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK’nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez. İcra mahkemesinin tahliye kararı vermesinden sonra menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa tahliye kararının icrası kendiliğinden durur. Olayımıza gelince; davacının kiracı olduğu, dayanak tahliye taahhüdünün kiracı kiralananda iken düzenlendiği, taahhütnamedeki imzanın davacı kiracı tarafından inkar edilmediği, esasen bu konularda taraflar arasında ihtilafın da bulunmadığı görülmektedir....
Bu kapsamda hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit davalarında, uyuşmazlık temel ilişkiden değil, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu davalarda, kural olarak, davacının iddiası çoğu ----- karşı öne sürülebilen mutlak def’îlere dayanmaktadır. Örneğin; kambiyo senedinin ------içermemesi, ------ alacağının zamanaşımına uğraması, vadeyi beklemeden istemde bulunulması,--------- olması, senette ------ açıklaması, sorumsuzluk kayıtları ya da-------- taahhüdünün senet yapma iradesindeki bozukluk nedeniyle sahibini bağlamayacağı yönündeki iddialar hükümsüzlük nedenine dayalı menfi tespit talebine konu oluşturur. Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra Menfi tespit davası açmıştır....