Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, davanın İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğunu, borcun ödendiğinin İİK'nun 33. Maddesinde belirtilen belgelerle ispatlanması gerektiğini, davacı tarafın iddiasına dayanak yaptığı belgelerin yasada sayılan nitelikte olmadığını, tarafların boşanma kararından sonra ayrı yaşadıklarını, müşterek çocuk ......'ün hukuk fakültesi, ......'nin ilköğretim öğrencisi olduklarını, çocukların eğitim, kreş, dershane giderlerinin anne tarafından karşılandığını, davacının 3. kişiler adına yaptığı kira ödemesi veya çocukların dershane ücretlerinin nafaka alacaklısı davalıya yapılmış sayılamayacağını baba olarak çocuklara yaptığı harcamaların ahlaki görev gereği olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir....

    Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

    Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiralayana, kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti kiracıya düşer. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda; davacı Vodofone A.Ş. tarafından davaya konu faturaya ilişkin menfi tespit talebinde bulunulduğu, Bursa 1....

      Dava: Taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle verildiği ve borcun ödenmesi sebebiyle çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğindedir. Davaya konu çekteki imzanın davacıya ait olduğu hususu ihtilaf konusu değildir. Davacı söz konusu çekin sonradan doldurulduğununu ödeme tarihinin ... olarak gösterildiğini bu tarihte davacının imzasını değiştirerek farklı imza kullanmaya başladığını ve ... yılında tüm banka hesaplarını ve çek hesabının da kapatıldığını iddia etmektedir. Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça borçlu davacı aleyhinde ...-TL bedelli bir adet çekten dolayı toplam ...-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. 5941 sayılı Çek Yasasının 2/10 m....

        Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde ;davacı araç kira sözleşmesi nedeniyle düzenlenen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemli dava açmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” sulh hukuk mahkemesi görevlidir. Davamızda taraflar arasındaki araç kira ilişkisi nedeniyle, düzenlenen bono nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti isteminden kaynaklanmaktadır....

          /son "menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." hükmünü ihtiva etmektedir. Somut olayda; davaya konu 15.01.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde yetkili mahkemenin ... veya ... Mahkemeleri ve icra daireleri olarak kararlaştırıldığı, davaya konu olan icra takibi ...'de başlatılmış olduğu bu takibin borçlusu tarafından ise İİK m. 72'ye dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti için bu dava açılmıştır. Buna göre davaya konu olan icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi bu davaya bakmakla yekili olduğundan mahkemece yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Dava, kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir. İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 170/b maddesinin aynı Kanun’un 72. maddesine yaptığı yollama gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de menfi tespit davası açılabileceği açıkça anlaşılmaktadır. İİK’nin 72/1 maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü haizdir. Buna göre borçlu, henüz aleyhine başlatılmış bir icra takibi yokken alacaklıya karşı borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği gibi aleyhine icra takibine başlanmasından sonra da menfi tespit davası açması mümkündür. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer....

            Dava, davacının garantör olarak yer aldığı sözleşme ilişkisi nedeniyle üzerine düşen yükümlülükler iyerine getirdiği halde hakkında icr atakibi yapıldığı iddiasına dayalı menfi tespit ve ihtiyat itedbir yoluyla takip sırasında malvarlığına haciz konulmasının önlenmesi talebine ilişkindir. İİK'nun Menfi Tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurul- masına karar verilemez....

            Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesinde de kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından, dava, kira sözleşmesi yapılırken imzalanan senetlerden dolayı, kira ilişkisinin bitmesi nedeniyle senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla, senet bedelinin tahsiline yönelik icra takibine karşı yapılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, 14/05/2007 tarihli protokol ile ...'...

              . - DAVA : Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/08/2020 KARAR TARİHİ : 24/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ :02/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından müvekkile karşı 15.000,00-TL bedelli 28/01/2020 vade tarihli bir bono Bursa 3. İcra Müdürlüğü' nün 2020/... E....

                UYAP Entegrasyonu