Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2020/398 ESAS, (ARA KARAR ) DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 2....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2020/398 ESAS, (ARA KARAR ) DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 2....

Öte yandan, somut olayda iddianın ileri sürülüş şekli gözetildiğinde ispat külfeti davalı banka üzerinde olup, davalı genel kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davalı eli ürünü olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Mahkemece hükme esas alındığı şekli ile alınan adli tıp raporunda sözleşmedeki kefalet imzasının davacı eli ürünü olduğu kesin şekilde tespit edilmemiş, imzanın kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Anılan tespit şekli karşısında sözleşmedeki kefalet imzasının davacı eli ürünü olduğu kesin şekilde tespit edilemediğinden davalının sözleşmedeki imzanın davacı eli ürünü olduğunu usulüne uygun delillerle ispatladığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda mahkemece alınan rapor hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı yan yazı ve imza inkarında bulunarak işbu menfi tespit davasını açmıştır. Genel kredi sözleşmesinin davalı banka ile dava dışı asıl borçlu arasındaki imza tarihi 05/01/2017 tarihidir....

Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." denildiğini, menfi tespit davası icra takibinden sonra açıldığından ancak teminat yatırılarak icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmesinin engellenebileceğini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine alacak tutarının %20'si tutarında inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. KANITLAR: ** Davacı vekillerinin bankanın yetkilisi ve yönetmeni tarafından imzalanmış belge suretlerini sunduğu görüldü, okundu. GEREKÇE : Dava; Kefalet sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesinde dava şartları sayılmıştır. Maddenin "c" bendine göre "mahkemenin görevi" de dava şartlarındandır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2021/297 Esas, 2021/939 Karar HÜKÜM : Davanın kabulü Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine davalı yanca genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, müvekkilinin dava dışı Akersan Akaryakıt Ltd....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2017 NUMARASI : 2016/283 ESAS-2017/277 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 5661 Sayılı kanunun (6215 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile eklenen) 6....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit-istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kefil tarafından açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tüketici işleminden kaynaklı menfi tespit davası olmasından dolayı zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, arabuluculuk görüşmelerinin Evkur Finansman A.Ş'le yapıldığı ve davacının da davayı yanlışlıkla ilk önce Evkur Finansman A.Ş'ye karşı açtığı sonra T3 olarak davalı tarafın değiştirilmesini talep ettiği ve HMK'nın 124. Maddesi uyarınca bu talebinin kabul edildiğini, bu nedenle arabuluculuk işleminin T3'yle yapılması gerekirken alacaklı sıfatı bulunmayan Evkur Finansman A.Ş. ile yapıldığını, davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir....

        Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ...'ın gelmiş, diğer taraftan kimsenin gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davalı tarafından talep edilen kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç bulunmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          bankanın ticari müşterisi olduğunu, ticari kredi kullandığını bildirdiği, kullanılan kredilerin genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ticari kredi olduğu, tüketici kredisi olmadığı gerekçesiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı sonrasında, kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için yasal sürenin dolduğu ve HMK'nun 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan 10/09/2019 günlü ek kararın ONANMASINA, 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu