Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava menfi tespit davası olup mahkemece davanın reddine karar verildiğinden davacı vekili tarafından borcu ödedikleri, davanın kabulüne karar verilmesi ileri sürülerek istinaf edilmiştir. Mahkemece yapılan incelemede; davanın takibe konu alacağın ödenmiş olduğu iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit ve takibin iptali talebine ilişkin olduğu, davalının haksız tutukluluğa ilişkin olarak açmış olduğu, maddi manevi tazminat davasının lehine sonuçlanması üzerine ilamlı takip yapması neticesinde toplamda 25.281,07 TL ödeme yapıldığı, bu nedenle icra takibi yönünden menfi tespit talebinde bulunulduğu, Hatay 3....

Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2017, s:40)Menfi tespit davalarında da bir talep var ise de bu talep maddi hukuk anlamında bir talep değildir. Başka bir söyleyişle, menfi tespit davalarında bir alacağın tahsili talep edilmediği gibi bu davanın sonucunda verilecek hüküm de bir alacağın tahsili sonucunu doğuran eda hükmü niteliğinde değildir. Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat olmadığından ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Menfi tespit istemiyle açılan davada, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/240 Esas KARAR NO : 2022/773 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 08/07/2020 KARAR TARİHİ : 01/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı -----şirketine ait işyerinin davacı şirket nezdinde sigortalı olduğunu 22/09/2018 tarihinde davalıya ait iş yerindeki ----- tutuşması sonucunda meydana gelen yangın nedeniyle sigortalı iş yerinin hasara uğradığını sigortalıya 24.700,00 TL hasar ödemesi yapıldığını ödenen tazminatın rücu için davalı hakkında-------Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalı tarafın haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yangının...

    Asliye Hukuk Mahkemesince, İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında genel yetki kuralının uygulanacağı, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ise borçlunun , icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde ya da alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde menfi tespit davası açabileceği nazara alındığında davacı borçlunun İcra takibinden sonra açmış olduğu menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olacağıdır. Kaldı ki İİK'nın 72/son maddesinde " Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. " şeklinde yetki düzenlemesi yapılmış olup, bu düzenlemede yer alan yetki kurallarına göre anılan yetki kuralı kesin yetki niteliğinde değildir. Davalı Şirket vekili cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmuş olduğu ve yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1....

      Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/1-2. maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi; zarar görenin haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Şu durumda, dava konusu yayın tarihi ile davanın açıldığı tarihler birlikte gözetildiğinde eylem tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nda öngörülen ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek işin esası incelenip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın zamanaşımından reddine hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/08/2020 NUMARASI : 2016/514 2020/203 DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Haksız Eylemden Kaynaklanan) KARAR : BÜYÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 31/08/2020 tarihli ve 2016/514 Esas, 2020/203 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının aralarındaki sözleşme hükümleri gereğince davalının edimlerini tam olarak yerine getirmemiş olması nedeniyle, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkili hakkındaki icra takibinin iptaline, müvekkilinin taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasına ve takibin haksız olması nedeniyle alacaklı davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        Tüm dosya münderecatı kapsamında; Tahkim ilk itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasındaki uyumazlık bir haksız fiil niteliğinden olan haksız rekabete dayalı olduğundan, sözleşmedeki tahkim kaydının bu uyuşmazlığı kapsamayacağı değerlendirilmiştir....

          (2) Menfi tespit davasının kabulüne karar veren mahkemenin, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğu kanısına varması halinde, borçlunun talebi üzerine, borçlunun menfi tespit davası nedeniyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar vermesi gerekmektedir (Bkz. KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 333-334). Eldeki somut davada, alacağını devreden davalı banka takibinde haksız ise de, kötü niyetli değildir. Bu sebeple davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK. nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

            SAVUNMA : Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; menfi tespit istemine konu Ank....Müd.2020/3321 sayılı takip dosyada 19.03.2020 tarihinde 785.123 TL tahsilat yapıldığını, işbu davanın ise 03.04.2020 tarihinde açıldığını ve harca esas değerin 616.166 TL olduğunu, dolayısıyla menfi tespit istenen tutarın tamamının dava açılmadan önce ödenmiş olduğundan davacının istirdat davası açması gerekirken menfi tespit davası açtığını, başka bir anlatımla davanın eda davası olarak açılması gerekirken menfi tespit davası olarak açılmasının hukuka aykırı olup davanın reddi gerektiğini, öte yandan dava dilekçesinde öne sürülen hususların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava; menfi tespit istemine ilişkindir. Menfi tespit istemine konu icra takibi davalı (......

              Hukuk Dairesi'nin görevlerine ilişkin listenin 1. bendinde; "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dâhil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikâyet vb. dâhil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" hakkındaki istinaf başvurusunu incelemekle görevli dairenin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu şeklinde belirlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu