Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, mobilya satışından kaynaklı alacağa ilişkin başlatılmış icra takibi yönünden menfi tespit istemlidir. Davacı vekili; Korkuteli İcra Müdürlüğünün 2019/518 Esas sayılı takip dayanağı bononun, 28.150,00 TL'lik mobilya satışı sebebiyle kalan bakiye için düzenlendiğini, borcun 24.150,00 TL'lik kısmını ödediğini, kalan borcunun 4.000,00 TL olduğunu iddia ederek takip konusu borcun 5.120,00 TL'lik asıl alacak ve ferileri yönünden borçlu olmadığının tespiti istemli eldeki menfi tespit davasını açmıştır....
Taşınmaz satışına ilişkin olan kısmı resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olsa da, tellallık yönünden geçerli bir sözleşme olduğu için taraflarını bağlayıcıdır. Öte yandan sözleşme, imzalayan taraflar olan davacı ve davalıyı bağlayıcı olup, tellallık ücretine hak kazanılması için satıcı mal sahibinin imzasının bulunması da gerekmez. Hal böyle olunca davacının sözleşme ile kararlaştırılan komisyon ücretini isteyebileceğinin kabulü gerekir. Karşı dava yönünden ise, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, 5000 Euroyu davacının aldığı sabit olup, bu parayı mal sahibine ödediğinin davacı-karşı davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Tapuya kayıtlı olan taşınmazın satışı için düzenlenen sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olması nedeniyle davacının aldığı bu kaporayı davalı-karşı davacıya iadesi zorunludur. Davalı asılın, mahkemece hükme esas alınan duruşmadaki beyanı da haktan vazgeçildiğine dair bir beyan değildir....
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya satılan ve daha sonra geri alınan taşınmaz nedeniyle önce 100.000.00 TL'lik bono verildiğini, taraflar arasındaki sözlü anlaşma ile taşınmaz bedelinin 125.000.00 TL olarak değiştirildiğini, 100.000.00 TL'lik senet yerine 125.000.00 TL 'lik ikinci bir senet verildiğini, ilk senedin bedelsiz kalmasına rağmen icra takibine konu edildiğini belirterek, 15.06.2010 vadeli 100.000.00 TL bedelli bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında taşınmaz satışı için adi sözleşme yapıldığını ve müvekkilince davalıya 15.000,00 TL tutarında teminat senedi verildiğini ancak akdi ilişkinin gerçekleşmediğini bu nedenle senedin iadesinin gerektiğini ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun sebepten mücerret olduğunu tanık dinlenemeyeceğini ve teminat olduğunun davacı yanca kanıtlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....
HD'nin 2010/6374 E. - 2011/7212 K. sayılı 07/12/2011 tarihli ilamında vurgulandığı gibi sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle tarafların müspet zararları talep etmeleri mümkün değildir. Ancak, menfi zararlarını diğer taraftan talep edebilir. Menfi zarar ise sözleşmenin yapılması nedeniyle yapılan harcamaların sözleşme yapılmamış olsaydı uğranılmayacak zararlara ilişkin olup, davacının terditli talebi menfi zarar kapsamında olmadığından davacının müspet zararın tazmini talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile davalının Hisarcık'ta bulunan kalsit arama ruhsatları ile ilgili ortaklık oluşturmak üzere 8.12.2009 tarihinde dava dışı ...'ın da bulunduğu üçlü protokol imzaladıklarını, arama ruhsatının davalı ... adına alındığını, ruhsatın arama süresinin dolacağı 2008 yılı Kasım ayından önce yenilenmesi ve yürütülemeyen protokolün tasfiyesi için yapılan pazarlıklar sonucu davalının hissesine karşılık müvekkilinin 9000.-TL.ödemeyi kabul ettiğini ve 12.08.2008 düzenleme, 01.09.2008 ödeme tarihli 9000....
aykırı yapılan tapu devrinin satışı hukuken geçersiz olduğundan icranın iptali ve tahliye emrinini durdurulmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafın vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan harici satış sözleşmesi ile davalıdan tır çekicisi ve dorsesi alınıp karşılığında 3.000 TL nakit, bir adet 1.750 TL, 24 adet 1500 'er TL'lik toplam 25 adet senet verildiğini, ancak aracın ve dorsenin ayıplı olduğunun anlaşıldığını, harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, 3.000 TL'nin yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline, senetlerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....