WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanmayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman ecrimisil isteyebilir. Ancak, o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Davaya konu taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması halinde intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olması aranmaz. Mahkemece, bu doğrultuda dinlenen tanık beyanı ile yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, taraflar arasında rıza-i taksim veya fiili kullanma biçimi bulunmadığı gibi, davacının dava açmadan önce taşınmazı kimin kullandığının tespiti yönünde mahkemeye tespit başvurusunda bulunduğu, tespit yaptırdığı, ancak bu tespit kararını davalının yurtdışında bulunması sebebiyle tebliğ ettiremediği dosya kapsamıyla sabittir....

    Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.'' hükmü yer almaktadır. 2886 sayılı Kanun'un 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 1. fıkrasında, "Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde "Taşınmaz Tespit Tutanağı"na dayanılarak, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir" hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, "Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları...

      İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesinin 18/02/2015 tarih ve E:2015/899, K:2015/73 sayılı bozma kararına uyularak, dava konusu taşınmazın Maliye Hazinesi mülkiyetinde iken 29/03/2010 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokol ile ilgili belediyeye devredildiği, dolayısıyla devir tarihine kadar davalı idare tarafından taşınmazdan ecrimisil istenilmesine yasal olarak bir engel bulunmadığından 09/06/2009 tarihine kadarki dönem için düzenlenen ecrimisil ihbarnamesinde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı, 6009 sayılı Kanun'un 25. maddesi gereğince fuzuli işgalin tespit edildiği 09/06/2009 tarihinden geriye doğru en fazla 5 yıllık süre için ecrimisil istenilmesi mümkün bulunduğundan tespit tarihinden önceki 5 yılı aşan 33.093,22-TL ecrimisil bedelinin iptali gerektiği, tespit tarihinden geriye doğru 5 yıl içinde kalan 10/06/2004 ila 09/06/2009 tarihlerini kapsayan dönem için tahakkuk ettirilen 112.958,09 TL'lik...

        Kural bu olmakla beraber sonraki dönemde taşınmazın bulunduğu yerde imar, sanayileşme, yerleşim vs. özel nedenlerle değişimden dolayı rayiç ve emsal kiralar arttığı takdirde kesinleşen döneme ilişkin değerler nazara alınmadan, toplanacak somut verilere göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak yeni dönem (sonraki dönem) ecrimisil bedeli belirlenerek hüküm altına alınabilir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.10.2006 tarihli ilk dönem için belirlenen aylık ecrimisil bedeli 600,00 TL olup ( bu değer) taraflar arasında daha önce görülen (ve 22/02/2006 ile 30/09/2006 tarihleri arası tespit edilen) aylık miktarın iki katı oranındadır. Bu şekilde 2006 yılının 9. ayı için belirlenen aylık ecrimisil miktarı yaklaşık 300,00 TL iken takip eden ( uyuşmazlığa konu ilk dönem olan) 2006 yılı 10. ayı için tespit edilen ecrimisil ise 600,00 TL olup, aynı yer için öngörülen ecrimisil değerleri arasında çelişki bulunmaktadır....

          Kural bu olmakla beraber sonraki dönemde taşınmazın bulunduğu yerde imar, sanayileşme, yerleşim vs. özel nedenlerle değişimden dolayı rayiç ve emsal kiralar arttığı takdirde kesinleşen döneme ilişkin değerler nazara alınmadan, toplanacak somut verilere göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak yeni dönem (sonraki dönem) ecrimisil bedeli belirlenerek hüküm altına alınabilir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2011 tarihli ilk dönem için belirlenen aylık ecrimisil bedeli 470,00 TL olup ( bu değer) taraflar arasında daha önce görülen (ve 01/01/2010 ile 31/12/2010 tarihleri arası tespit edilen) aylık miktarın çok üzerindedir. Bu şekilde 2010 yılının 12. ayı için belirlenen aylık ecrimisil miktarı 362,25 TL iken takip eden ( uyuşmazlığa konu ilk dönem olan) 2011 yılı 1. ayı için tespit edilen ecrimisil ise 470,00 TL olup, aynı yer için öngörülen ecrimisil değerleri arasında çelişki bulunmaktadır....

            Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....

              Aynı Yönetmeliğin 78. maddesinde; Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların milli emlak servislerince bir program dahilinde fiili durumları mahallinde tesbit edilerek, tesbitten önceki sürelere ait işgal ve tasarruf sebebi ile ecrimisil tespit, takip ve tahsilatı yapılacağı, sonraki sürelere ait fuzuli işgal ve tasarrufun devamına meydan verilmeden denetim ve idare altına alınacağı hükme bağlanmıştır....

                Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.'' hükmü yer almaktadır. 2886 sayılı Kanun'un 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 1. fıkrasında, "Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde "Taşınmaz Tespit Tutanağı"na dayanılarak, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir" hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, "Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; belediye ile 01.01.2010 başlangıç tarihli 2 yıllık kira sözleşmesi imzalandığını, ancak taşınmazın Hazine adına tapuda kayıtlı olması nedeniyle Hazineye ecrimisil ödediğini, davalı tarafça 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin kira bedellerinin talep edildiğini fakat ecrimisil ödemeleri nedeniyle davalı belediyeye bir borcunun kalmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir....

                    İLGİLİ MEVZUAT : 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisilin isteneceği, ecrimisilin talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 1. fıkrasında, "Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde "Taşınmaz Tespit Tutanağı"na dayanılarak, ecrimisil idarece tespit edilir ve Yönetmelikte belirtilen...

                      UYAP Entegrasyonu