Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür. Tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararında belirlenen teminata ilişkin davacı tarafın istinaf yoluna başvuru hakkı olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 sayılı HMK’nın 389 - 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir....
Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan ya da açılacak menfi tespit davası ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasının yukarıda açıklanan kanun maddesi değerlendirildiğinde, ihtiyati tedbir isteyen tarafın muhtemel haklarının güvence altına alınması yönünden gecikmesinde sakınca görülmesi nedeniyle, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddi..." gerekçesiyle muterizin itirazlarının reddi ile ... tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan ya da açılacak menfi tespit davası ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasının yukarıda açıklanan kanun maddesi değerlendirildiğinde, ihtiyati tedbir isteyen tarafın muhtemel haklarının güvence altına alınması yönünden gecikmesinde sakınca görülmesi nedeniyle, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddi..." gerekçesiyle muterizin itirazlarının reddi ile 14/02/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiştir....
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesiyle birlikte ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine itiraz duruşmalı olarak değerlendirilerek 23/02/2022 tarihli karar ile "ihtiyati tedbir kararında kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini gerektirir bir husus bulunmadığı, verilen tedbir kararın İİK m.72'de yer alan özel düzenleneme çerçevesinde verildiği" gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispatlaması gerektiğini, davacının Bakırköy ...İcra Müdürlüğü'nün ......
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispatlaması gerektiğini, davacının Bakırköy 5.İcra Müdürlüğü'nün 2021/16961 E. sayılı icra takip dosyasına itiraz ederek takibi durdurma imkanı varken, itiraz etmediği için işbu davayı açmada güncel korunmaya değer bir hukuki yararından bahsedilemeyeceğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığını, ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, karşılığında mal teslim edilmemesi nedeniyle çekin bedelsiz kaldığı ve davalıların çeki kötüniyetli olarak iktisap ettiklerinden bahisle, açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek icra veznesine depo edilen paranın dava sonuna kadar takip dosyası alacaklısına ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbire itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, "somut olayda talep eden haklılığını yaklaşık olarak ispatlamış olmakla davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının reddine," karar verilmiştir....
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiş olup, maddenin bütün olarak değerledirilmesi gerekip, maddenin 1. cümlesinde açıkça icra takibinden sonra takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, sadece menfi tespit davasında icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceği belirtildiğinden, icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin kabulü, açılmış menfi tespit davası koşuluna bağlanmış olup, tedbir talep eden taraf, başlatılmış ve devam eden icra takibi için, menfi tespit davası açmadan, değişik iş dosyası ile tedbir talep ettiğinden, ilk derece mahkemesi de red kararını açılmış menfi tespit davası bulunmadığı gerekçesine dayandırdığından, tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1....
Davalı vekili 05.10.2023 tarihli dilekçesi ile, mahkemede davacı veya davalı sıfatıyla menfi tespit davası devam ederken, davacı şirketin tasfiyesinin yapılamayacağını belirterek, davacı şirketin tasfiyesinin ivedilikle ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını talep etmiş; mahkemece 10.10.2023 tarihli ara kararı ile, asıl davanın eser sözleşmesi nedeniyle alacak davası olduğu, birleşen davanın ise eser sözleşmesi nedeniyle menfi tespit davası olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, davalı açısından telafisi güç ve imkansız zarara yol açma ihtimali olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Somut olayda asıl ve birleşen davaların konusu tazminat, alacak ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Asıl ve birleşen davalarda, davacı kooperatifin tasfiyesine ilişkin bir talep bulunmadığından kooperatifin tasfiyesi davaların konusu değildir....