Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl menfi tespit ve ipoteğin fekki davası ile karşı alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabul, kısmen reddine, karşı davada bir kısım talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bir kısım taleplerin reddine yönelik olarak verilen hükümlerin taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar-karşı davalılar vek. Av... ile davalı-karşı davacı vek. Av. ... gelmiş olduğundan hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

    İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; "..davacı tarafından davalı aleyhine ipoteğin fekki talebiyle açılan bu davada taraflar arasında düzenlenen protokol hükümlerinin yerine getirip getirilmediği, ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı ve neticeten davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti gerektiğinden ve davanın özü itibariyle menfi tespit davası olduğundan ve İİK 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2009/272 Esas sayılı takip dosyasında davacının takip borçlularından olması nazara alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    Şubesi’nden kullanılan konut kredisi nedeni ile ipotek bulunduğunu, devir ve tescil işlemlerinden sonra konut kredisi taksitlerini ödediğini ve ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, ancak davalı bankanın dava dışı eski malikin bankaya olan başka borçlarının da dava konusu taşınmaz ile teminat altına alındığını ve bu sebeple ipoteğin fek edilemeyeceğini bildirdiğini iddia ederek, ipoteğin fekki ile borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz üzerindeki ipoteğin konut kredisi ile sınırlı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/06/2022 tarih ve 2021/377 tarih ve 2022/4819 Karar sayılı ilamında, İpoteğin fekki davasının, taşınmazı ipotek yükümlülüğünden kurtaracak ipotek maliki tarafından açılması gerektiği vurgulanmıştır. Davacı vekilince; ... Yapı Kooperatifinin üyelerinin davalı bankadan kullandıkları toplu konut kredisinin tümüyle ödenmiş olması nedeniyle, davacının borçlu bulunmadığının tespitine, anılan kredinin teminatı olan ... ili, ... ilçesi, ... Mah. de kain ... Ada, ...,...,... Parseller ve ... Ada, ......

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın usulden reddine karar verildiğini, söz konusu davanın konusunun menfi tespit değil, ipoteğin fekki olduğunu, bu nedenle arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun bulunmadığını, yerel mahkemece söz konusu davanın menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, fakat söz konusu davanın menfi tespit değil ipoteğin tapu sicilinden fekki davası olduğunu, davalı banka tarafından emsal gösterilen Konya ......

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın usulden reddine karar verildiğini, söz konusu davanın konusunun menfi tespit değil, ipoteğin fekki olduğunu, bu nedenle arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun bulunmadığını, yerel mahkemece söz konusu davanın menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, fakat söz konusu davanın menfi tespit değil ipoteğin tapu sicilinden fekki davası olduğunu, davalı banka tarafından emsal gösterilen Konya 1....

          ne sattığını müvekkilinin de adı geçen şirketten ipotekli olarak taşınmazı satın aldığını, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması için müvekkili tarafından davalılardan Hayrettin ile diğer davalı Garanti Bankası A.Ş....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 153. maddesi gereği ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu durumda davacının iddiası ipoteğin geçersizliği sebebiyle Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2019/3624 sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine yöneliktir. Dava menfi tespit davası olup ilk derece mahkemesince davanın 'aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescil davası' olarak nitelendirmesi doğru görülmemiştir. Dava menfi tespit davası olup, aile mahkemesinin görev alanına giren işlerden değildir. Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince eldeki davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken aile mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru görülmemiştir. Mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılarak, davanın ipoteğin geçersizliğine dayalı menfi tespit davası olduğu dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasını çözmesi gerekirken hatalı niteleme ile değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada ipoteğin kaldırılması şartlarının mevcut olmadığı halde tamamen haksız ve kötü niyetli olarak davanın açılmış olduğunu, kredi borcunu davacı tarafın değil kefilin kapattığını, davacının bankadan kredi borcunu ödeyen kefilin muvafakati olmaksızın ipoteğin fekkini isteme hakkının olmadığını, davaya konu ipoteğin kaldırılması yönünden hiçbir talep ve başvurunun kendilerine iletilmediğini, davalı banka olarak talep olmadan hiçbir müşterinin ipoteğinin kaldırılmasının mevzu bahis olamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu