Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi’nce, çek istirdadı davasının aynı zamanda bir alacak davası olduğu, TTK’nın 797. maddesine göre talepte bulunulması nedeniyle mutlak ticari dava olduğu, bu nedenle TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabulucuya müracaat edilmeden dava açılmasının mümkün olmadığı, menfi tespit davaları yönünden arabulucuya müracaat edilip edilmeyeceği hususu uygulamada tartışmalı olmakla birlikte menfi tespit davasında, davalının alacak iddiası bulunduğundan arabulucuya tabii olması gerektiği, menfi tespit davası devam ederken borç tahsil edildiğinde davanın re'sen istirdat davasına dönüştüğü, bu sebeple menfi tespit davasının bir alacak iddasını da içerdiği, aksi takdirde re'sen istirdat davasına dönen menfi tespit davasında yargılamanın ortasında arabulucuya gidilmesine karar verilmesi sonucunu doğacağı, bunun usul ekonomisine de uygun düşmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Ancak yukarıda açıklandığı gibi menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır.(bknz.Yargıtay 19.HD. 2020/85-454 E.K.Karar Tarihi: 13.02.2020) Menfi tespit davaları ile davacı, borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının tespiti istendiğine ve alacak ya da tazminatın ödenmesi/tahsili istenemeyeceğine göre, bu tür davalardan önce arabuluculuğa başvurma şartı aranması yerinde olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit ve Alacak Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanmayan menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 24.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali-birleşen alacak davası-birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen alacak davasının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen alacak davasında davacı-birleşen menfi tespit davasında davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “ 2- Mahkememizin birleştirilen 2004/541 Esas sayılı davasına ilişkin olarak; Davanın reddine,” denildiği halde, gerekçeli kararda “2- Mahkememizin birleştirilen 2004/541 Esas sayılı davasına ilişkin olarak; Davanın reddine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine,” denilmiştir....

          Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

            Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Eldeki davada davacı taraf iki adet ------- hizmet bedeli yönünden borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açmış ancak yargılama devam ederken icra dosyasının ----tarihinde infazen kapatılması nedeniyle menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüştür....

              Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Eldeki davada davacı taraf iki adet ------- hizmet bedeli yönünden borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açmış ancak yargılama devam ederken icra dosyasının ----tarihinde infazen kapatılması nedeniyle menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüştür....

                Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Eldeki davada davacı taraf iki adet ------- hizmet bedeli yönünden borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açmış ancak yargılama devam ederken icra dosyasının ----tarihinde infazen kapatılması nedeniyle menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüştür....

                  Tekstil AŞ.’ nin açtığı birleşen alacak davasının reddine karar verilmiş, hüküm menfi tespit davasının davalıları ... Tekstil AŞ. ... ve temlik alan ... vekili ile birleşen davada davacı olan ... Tekstil AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ... Tekstil AŞ.’ nin birleşen alacak davası ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Hükmü temyiz eden vekillerin menfi tespit davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; çek bir tediye vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Çekin bu amacın dışında bir nedenle verildiğinin davacı tarafından HUMK’ nun 288. ve devamı maddeleri gereğince ispat edilmesi gerekir. Davacının iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığından menfi tespit davasının reddi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    Elbetteki menfi tespit talebi ile alacak talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda verilecek hükümler de farklıdır. Ancak dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası "dava konusunun bir miktar para alacağı" olduğudur. Dava şartının sadece alacak ve tazminat davalarında getirildiğini kabul sınırlı bir uygulamaya yol açacak olup, bu sonucun da kanunun amaçsal yorumuna uzak olacağı ve menfi tesbit davalarının her zaman istirdada dönüşebileceği gözden uzak tutulmamalıdır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12....

                    UYAP Entegrasyonu