Büyükşehir Belediyesi'nce çıkılan vektör ile mücadale işine ait ihalenin davacı üzerinde kalmaması ya da imzalanan sözleşmenin iptal edilmesi halinde taraflar arasındaki sözleşmenin de geçersiz hale geleceğinin kararlaştırıldığını ve alım satım sözleşmesinin 3.3. maddesinde de aynı düzenlemenin bulunduğu bahsedilen ihale davacının üzerinde kalması sonrasında sözleşme imzalansa da ......
Yönetim Kurulu Kararı ile belirlenen tescil ücreti ve gecikme cezasının davacı tarafça ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine konu meblağ bakımından davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak İİK'nın 72. maddesi gereğince açılmış menfi tespit davasıdır. 16. Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davadır. Borçlu icra takibinden önce veya sonra borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. İİK’da düzenlenen menfi tespit davası gerek maddi hukuk, gerekse usul hukuku bakımından genel hükümlere tabîdir. Görevli mahkeme ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 2. maddesine göre, takip konusu alacağın miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemeleridir. Yalnız kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme HMK’nın 4/a maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit-Takibin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm alım-satım aktinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.03.2010 (Pzt.)...
a ödendiği ve tahsilat ibaresinin senet arkasına yazıldığı hususlarının dikkatten kaçtığı, takibe konulan diğer senedin teminat senedi olduğunun ve sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen senetlerin kambiyo vasfında olmadığı gözetilerek takibin iptali ve menfi tespit isteminin reddi kararının hatalı olduğu savunmasıyla istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İstinaf Sebeplerinin Değerlendirilmesi, Somut olayda, taraflar arasında Alım - Satım Sözleşmesi başlıklı 13.11.2013 tarihli sözleşmenin 2.3 maddesi uyarınca taşınmaz satışına yönelik üç adet ve teminat senedi niteliğinde bir adet senet düzenlendiği, takibe konu senetlerden birini harici taşınmaz alım satım sözleşmesine bağlı olarak, diğerinin ise teminat senedi olarak düzenlendiği tarafların kabulünde olup bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır....
Sözleşmenin kapsamı konusunda tanık dinlenemez. Diğer yandan dava İİK. 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olup, davacının borçlu olmadığı miktarı belirlenerek menfi tespit hükmü kurulması gerekirken olumlu tespit kararı verilmeside kabul şekli ile doğru görülmemiştir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/158 Esas KARAR NO : 2022/292 DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 17/02/2021 KARAR TARİHİ : 15/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari işlerde kullanılan hattın önceki paketinin yenilenmesi konusundaki iradesinin geçerli olduğunu, bunun taahhütnamenin son sayfasına şerh olarak düşüldüğü, ancak taahhütname konusunda hileye düşürüldüğü, iradenin paket yenilemeye yönelik olması nedeniyle ve şerhe rağmen satış temsilcisinin gerçekte kulaklık satış sözleşmesi imzalattığı, bu sözleşmeye dair kabul beyanının bulunmadığı, genel işlem şartlarına aykırılık olduğu anlaşılmakla 04/09/2020 tarihli taahhütname şeklindeki sözleşmenin iptaline, müvekkilinin borcu olmadığının tespitine ve kazanımların iadesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine...
nin Hava Aracı Alım ve Satım Sözleşmesi dolayısıyla müvekkili şirkete ödeyeceği satış bedelini veya ödemekle yükümlü tutulabileceği tazminatı davalı ...’tan talep etme hakkına sahip olduğunu, davalı ...'ın satış sözleşmesinin iptali sebebiyle sorumluluğu Yerel mahkemece tespit edilmiş olmak ve davalı ...'ın Hava Aracı Alım Satım Sözleşmesi'nin ifa edilemeyeceğine ilişkin aynı dayanaksız gerekçeyi kapsayan irade beyanını diğer davalı ...'ye göndermiş olması sebebiyle, ...'nin de haklı nedenle davalı ... A.Ş. ile imzaladığı finansal kiralama sözleşmesini feshetme ve tüm kira borçlarını talep etme hakkı doğduğunu; ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, alım-satım sözleşmesinden kaynaklandığı ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinin bitiminden sonra doğduğundan, hükmün temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. Ancak dosya, adı geçen Daire tarafından görevsizlikle Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacılardan ... ile davalı banka arasında, diğer davacıların kefaletiyle imzalanan sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesi olup, tüketici kredisi olmadığı, davacı yana ticari kredinin nakit olarak kullandırıldığını, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanmayıp, uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözüldüğünü, sözleşmede kredinin kullandırılış şekli ile borçluların sorumluluklarının belirlendiğini, bankanın davacılar ile dava dışı şirket arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığı, kaldı ki bahse konu aracın davacı ... adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında davacılardan teminat olarak senet alınabileceği gerekçesiyle davacıların traktör alım satım sözleşmesinin ifa edilmemesinden kaynaklanan zararlarından dolayı davalının müteselsil sorumluluğuna dair davalı bankaya davacıların borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebi ile senedin iadesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Şirketine açılan dava menfi tespit davası olup; işbu davanın mahiyetine "birlikte ifa" ilkesinin uygulanması mümkün değildir. Davalı arzu ederse daha sonra davacıya karşı malların aynen iadesi veya bedelinin iadesi davası açabilir. Menfi tespit davasının doğasında yer alan olumsuzluk vasfı nedeniyle davanın kabulü başka bir şarta bağlanamaz. Bu itibarla Dairemizin işbu bozma kararının 2. Bendinde saygıdeğer çoğunluğun bozma kararına muhalifim. 18/12/2018...