Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan sebepsiz zeginleşmeye ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 18/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2015 NUMARASI : 2013/202-2015/742 Taraflar arasındaki dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı, davalı ile adi ortaklık kurduklarını, ancak, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi, ortaklığı haksız olarak bozduğunu, buna rağmen sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili için aleyhine icra takibine giriştiğini ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kararın gerekçe kısmında ortaklığın davalı tarafından bozulduğu ve cezai şarttan sorumlu olduğu belirtilmiş olup, dava menfi tespit davası olmasına rağmen hüküm fıkrasında “davanın kısmen kabulüne ... 6.icra Müdürlüğünün 2003/13143 sayılı takip dosyasında takip konusu yapılan cezai şart fahiş olup, B.K 161/3 maddesi uyarınca Hakimliğimizce takdiren ¾ oranında indirim yapılarak 5000,00 YTL nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilecek şekilde itirazın iptaline, takibin bu şekilde devamına, bakiyeye yönelik itirazın iptali talebinin reddine” denilmiştir....

          , davacının bu süreçte işletmenin hesap defterini ve mali tabloyu net bir şekilde incelemek istemişse de bu talebin her seferinde geçiştirildiği, davacının gelir gider hesaplarının net bir şekilde kendisine raporlaması yapılmazsa hiçbir suretle gelir elde edemediği iş bu adi ortaklıktan ayrılacağı konusunda tarafları bilgilendirdiğini, davacıya işletmenin kar elde ettiği--------- tarafından söylenmişse de davacının----şekilde incelemek istemesi sonucunda işletmenin ---- olduğu, depolarda mal kalmadığı ve yeni mal sipariş edecek sermayenin de bulunmadığının ortaya çıktığı, davacının bu durumda ortaklıktan ayrılmak istediğini, ortaklıktan ayrılma sürecine dair bütün ortaklar bir aradayken 11.08.2018 tarihinde tutanak ------ imzalanan sözleşmeye göre davacının ortaklıktan ayrılmasına ve sermaye olarak ödemiş ---- ---- davalı ortaklar tarafından davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödeme tarihinde davalılara başvurulduğu ve davacının parasını alamadığı, nu nedenle davalılara gönderilen...

            Adi ortaklıktan haklı sebeple ihraç konusunda TBK da özel bir düzenleme yer almamaktadır. Bu yönden bir kanun boşluğu mevcut olmadığından,6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 257’nci maddesinde yer alan kollektif şirketlerde ortaklıktan çıkarmaya ilişkin hükümlerin somut olayda uygulanamayacağı değerelendirilmiştir. TBK 520. maddede düzenlendiği üzere,adi ortaklığın bütün ortakların katılımı ile kurulduğu,müşterek amaç etrafında toplanıldığı ve bu amaç için iradelerin birleştiği ve hukuki sonucun bu şekilde doğduğu, kararların bütün şeriklerin ittifakı ile alınacağına ilişkin düzenleme de dikkate alındığında ;TBK 633. maddede sayılan hususlar dışında , ortaklıktan çıkarma hususunun adi ortaklık açısından mümkün olmadığı ,koşulları varsa adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin istenebileceği sonucunu doğurmaktadır. Bu sebeplerle ,verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından ,davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

              . - K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ... ve Ortakları Adi Ortaklığı ile müvekkil şirket arasında en son imzalanan 25.6.2004 tarihli bayilik sözleşmesi ile bayiliğinin yürütülmekte iken davalının başka firmaya ait su satışına başladığının öğrenildiğini, bu durumun tespit edilip sözleşmenin 8.11.2004 tarihinde feshedilip, sözleşmenin sona ermesi halinde uygulanması gereken hususların yerine getirilmesi ve damacana ile coolerların iadesinin istendiğini, davalının ortaklardan birinin ortaklıktan ayrılıp yaptığı işin kendilerini bağlamayacağını bildirdiğini, ancak ortaklıktan ayrılan ...’ın adi ortaklığın diğer ortaklarının birinin eşiyle diğer davalı şirketi kurup, başka firma ile su satış sözleşmesi imzaladığını, sonrasında davalı adi ortaklığın diğer ortaklarının davalı ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, davalının davacı ile olan ortaklığın ayrılıp kendi adına aynı işe devam ettikten sonra müşterilerine davacının adını taşıyan senet ve çekleri ciro ederek vermesinden kaynakalan, dolayısıyla kambiyo senedinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, adi ortaklıktan kaynaklanan uyuşmazlık sözkonusu değildir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  tespit raporuna itiraz edildiğini, davacı ile diğer davalı ...'...

                    KARAR Davacı, “... ve ortakları” adi ortaklığının ortağı olduğunu, yönetim yetkisinin davalılar tarafından kullanıldığını, davalıların kendisini dışladığını, yönetimde söz ... vermediklerini, kasa defterlerini ayrıca tuttuklarını, şirketin gelir ve giderleri hakkında bilgi vermediklerini, Ocak 2006 – Kasım 2007 dönemleri arasında çok cüz’i kâr payı verdiklerini, kendisini dükkana almadıklarını, gerçek değerinin çok altında fiyat teklif ederek hisse devri için zorladıklarını, ileri sürerek, adi ortaklığın feshi ile tasfiyesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ortaklıktan ayrılma payı olarak şimdilik 6000- TL nin en yüksek ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, adi ortaklığın tarafların anlaşması ile 13 05 2007 tarihinde ve şahitler huzurunda sona erdiğini, davacının alacağını fazlasıyla alarak adi ortaklıktan ayrıldığını savunarak, davanın reddine ve adi ortaklığın son bulduğuna karar verilmesini dilemişlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu