Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, Davacı hakkında 2014/037239 sayılı, 2014/637240 sayılı, 2014/037242 sayılı, 2014/637241 sayılı, 2005/015022 sayılı , 2005/015023 sayılı, 2005/015024 ve 2005/015025 sayılı takip dosyalarındaki ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptaline, karar verilmiştir....

    Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, bu davada ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı İdare vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Haciz ihbarnamesi davacı şirkete 29.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı şirket tarafından da 7 günlük yasal sürede cevap verilmemiş olması nedeniyle 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesinde öngörülen bir yıllık süre içerisinde iş bu menfi tespit davası açılmıştır....

        Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

          Toplu Yapı Koop. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/06/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Bakanlığına izafeten Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü aleyhine 12/06/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79. Maddesine dayalı menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 07/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/07/2013 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Yasanın 79. maddesi uyarınca menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 18/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2018/486 E., 2020/5 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY İŞBÖLÜM İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 20.11.2014 gün ve 2010/866-2014/1568 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanun'un 74. maddesine dayalı olarak açılmış olup, menfi tespit istemine ilişkin olduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 15.05.2011 gün, 2011/1 sayılı iş bölümü kararına göre, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 17. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davalı ... tarafından gönderilen haciz bildiriminde 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesinde belirtilen unsurların tamamının yer almadı dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, zira davacı aleyhine yapılmış bir takip ve gönderilmiş ödeme emri de bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79 maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.Anılan madde uyarınca hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır....

                      UYAP Entegrasyonu