Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

    tarafından, davalı ... aleyhine 28/05/2015 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 07/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/05/2012 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/03/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihinin 22/05/2012 olması gerekirken, 10/09/2015 tarihi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 12/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının 11/04/2015 tarih ve 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/2. maddesi gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'ne gönderilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 21.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı kararı, 22 Ocak 2015 tarih 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde ve Yargıtay Kanununda değişiklik yapılmasına dair 6644 sayılı Kanun 29323 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kuramunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik), kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2020 NUMARASI : 2019/315 E- 2020/157 K DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Turgutlu 2....

              Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı Yasanın 79/IV. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanarak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı yasadan kaynaklanan menfi tespit davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 03/06/2020 gün ve 2020/948-2020/1527 karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 450,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine 24/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu