Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 28.11.2011 gün, 2010/10677-2011/12516 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 14.9.2010 gün 11151-11302 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 26.12.2011 gün 12683-12967 sayılı, 10.Hukuk Dairesinin 26.1.2012 gün 1869-937 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 17.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 17.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 12.4.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/971 Esas KARAR NO : 2023/124 DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 21/10/2022 KARAR TARİHİ : 20/02/2023 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Alacaklısı ... Bankası, borçlusu ... Paz. San. Tic. Ltd. Şti. İle ... olan Bakırköy ... İcra Müdürlğünün ......

      Ancak bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı 6183 sayılı Kanun'da açıklanmamıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde koşut bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, kanunda öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açamayacağını kabul etmek ve sorumlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlamak, genel hukuk ilkeleriyle çelişmektedir....

        Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasıdır....

          Somut olayda, uyuşmazlık hukukî niteliği itibari ile, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunundan kaynaklanan üye aidat alacağına ilişkindir. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 8 ve 67/5. maddeleri ile bu maddenin yollama yaptığı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 36. maddesi ve Esnaf ve Sanatkarlar Sicili Yönetmeliğinde yer alan düzenlemeler gereğince, Esnaf ve Sanatkarlar Odasının üyelik kaydını kendiliğinden silme işlemi ile ilgili açılan davalara ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemelerinde bakılır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/41 Esas KARAR NO : 2022/66 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/01/2022 KARAR TARİHİ : 26/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketler ile davalı şirket ... Mühendislik A.Ş. arasında sac metal, profil satışı hususunda anlaşıldığını, davalının talebi üzerine çek ile avans ödemelerin yapıldığını, işbu ticari ilişki kapsamında ...bank A.Ş. ... Şubesine ait ..,...,..,... seri numaralı çeklerin keşide edilerek davalı şirkete verildiğini, davalı tarafça sipariş edilen malların müvekkillerine teslim edilmediğini, davaya konu çeklerin bedelsiz olduğunu, İİK madde 72/1 gereği bu çekler yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve dava konusu çeklerin iptal ve iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dava dışı işveren şirketin prim ve fer’ilerinden oluşan borcundan dolayı, hakkında 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi gereğince 21.06.2010 tarih ve ... takip nolu ödeme emrinin 02.07.2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra iş bu davayı açmış olmasına ve takip kesinleştikten sonra menfi tespit davası açılmasına anılan Kanun hükümlerinin cevaz vermemiş bulunmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. 2-Kabule göre de; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde yer alan, “... baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar...

                Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır. Somut olayda; SSK ......

                  Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup, sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen göz önünde tutulmalıdır. 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir "menfi tespit" davası niteliğindedir. Ne var ki; kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup, sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükmün bulunmamış olması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır. (Yargıtay HGK'nun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 E. 2006/249 K., 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 E. 2007/712 K. sayılı kararları)....

                    Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

                      UYAP Entegrasyonu