Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava ipoteğin fekki ve 26.07.2017 tarihli ve 2017/2529 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davacı, menfi tespit ve ipoteğin fekki talebiyle açtığı davasında harca esas değer olarak ve dava değeri olarak 300.000.- TL bedeli göstermiş ve harcını bu değer üzerinden yatırmışsa da, menfi tespit davasının konusu olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davacıya yönelik başlatılan takibin tutarının daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılması mümkün değildir. Dolayısıyla davacının 2017/2529 Esas sayılı takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ederek, 300.000.-TL üzerinden harç yatırması doğru olmadığından, mahkemece 492 sayılı Harçlar Yasası'nın 30. maddesi gereğince eksik peşin harç ikmal edilmeden yargılamaya devam edilmesi yerinde olmamıştır....

    Bu durumda davacının iddiası ipoteğin geçersizliği sebebiyle Akçaabat İcra Müdürlüğü'nün 2019/3624 sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine yöneliktir. Dava menfi tespit davası olup ilk derece mahkemesince davanın 'aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescil davası' olarak nitelendirmesi doğru görülmemiştir. Dava menfi tespit davası olup, aile mahkemesinin görev alanına giren işlerden değildir. Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince eldeki davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken aile mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru görülmemiştir. Mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılarak, davanın ipoteğin geçersizliğine dayalı menfi tespit davası olduğu dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasını çözmesi gerekirken hatalı niteleme ile değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.01.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini ve menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılan 2008/1102 sayılı icra dosyasına borçlu olunmadığının tespiti, 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki mevcut ipoteğin terkini, icra takibinin iptali ve takibin haksız ve kötüniyetle yapılmış olunması nedeniyle kötüniyet tazminatı istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın esası ile ilgili savunmada bulunmamıştır....

      E. sayılı dosyasından devam ettiğini, bu aşamada davacının ipoteğin fekki talebinin dinlenebilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacının beyanlarıyla da sabit olduğu üzere davacı borcuna istinaden ödemeyi 04.06.2021 tarihinde yaptığını, akabinde icra dairesine ipoteğin kaldırılması talebinde bulunduğunu ve işbu talebin taşınmazın alacağa mahsuben ihale edilmiş olması ve ihalenin feshi davası açılması nedeniyle dosyanın Yargıtay’da olması sebebiyle icra müdürlüğünce reddedildiğini, icra dairesinin red kararı usul ve yasaya uygun olduğunu, öte yandan davacının, borç ödenmesine ve tarafımıza ipoteğin terkini talebiyle ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen haksız olarak ipoteğin terkin edilmediğine ilişkin beyanlarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira borçlu tarafından ipoteğin fekki için Bankaya yapılan bir ödeme bulunmadığı gibi, taşınmaz (Antalya İli Muratpaşa İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parselde kain ... nolu bağımsız bölüm) üzerindeki banka ipoteğinin Antalya 4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-ipoteğin fekki-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacılar-karşı davalılar vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av. .... gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          parselde kayıtlı, 9. kat 18 nolu bağımsız bölüm taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, davacının hesabına iade edilen 150.000,00 TL'nin davalı .... hesabına aktarılmasına ve birleşen davadaki davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, her iki taraf vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. 1- Dava, menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, yargılamanın safahatında ipotekli taşınmazın satılması nedeniyle dava, ıslah ile maddi ve manevi tazminat davasına dönüştürülmüştür....

            Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı mirasçılarının ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez (Yargıtay 12....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/413 KARAR NO : 2022/740 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 26/07/2019 KARAR TARİHİ : 07/12/2022 KARAR Y.TARİHİ : 14/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan "Menfi Tespit ve İpoteğin Fekki" davasının yapılan açık yargılaması sonucunda aşağıdaki karar tesis edilmiştir; I-İDDİALAR 1. Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı banka arasında akdedilmiş olan 03/10/2012 tarihli, 700.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine diğer müvekkilinin müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılacak kredilerden dolayı oluşacak borcun teminatı olarak müvekkil ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki ve menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muvazaalı şekilde kurulduğu ileri sürülen ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, kesin hüküm bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

                Davalı vekili, dava dışı şirkete tek bir kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmediğini, davacı yanca verilen ipoteğin dava dışı asıl borçlu şirketin müvekkili bankadan kullandığı ve kullanacağı her türlü kredilerin, doğmuş ve doğacak her türlü borçlarının teminatını teşkil etmek üzere fekki müvekkilince bildirilinceye kadar süresiz olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece,toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının verdiği ipoteğin dava dışı şirketin davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin ve doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak verildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu