Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklıları vekilinin ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunla hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez....

    HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32.maddesi gereğince doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.09.2008 ve birleşen davada 21.05.2009 gününde verilen dilekçeler ile ipoteğin iptali-kaldırılması, menfi tespit ve tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine dair verilen 23.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ....vekili ve duruşmasız olarak T.Halk Bankası A.Ş. Tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.12.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ..... vekili Av.... ile karşı taraftan davacılar vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

      Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının dava konusu ipoteğin fekki talebinde ödeme iddiasında olmayıp, ipoteğin ... 'nin yazısı nedeniyle fekki gerekirken işlem yapılmamış olduğu nedenine dayandığı ancak ... tarafından ipoteğin fekki için fek mektubu yazılmış olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 13/09/2017 KARAR TARİHİ : 04/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde:Müvekkilİnin kocasının ölümünden sonra aile konutunun intikal İşlemlerini yaptırmak üzere tapuya gittiğinde taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu öğrendiğini,banka tarafından kendİsİnindc ipotek işleminde imzasının bulunduğunu belirtildiği ancak müvekkilinin herhangi bir ipotek işlemi için bankaya yada tapu dairesine gitmediğini, bu nedenle ipoteğin hukuka aykın olduğunu, dava dilekçesinde yazılı diğer nedenlerden dolayı dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.10.2011 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit, icra takibinin iptali ve ipoteğin fekki, birleştirilen davada 30.07.2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; önceki kararda direnilmesine, asıl dava ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 11.12.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen dava davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava menfi tespit, icra takibinin iptali ve ipoteğin fekki, birleştirilen davadaki dava ise itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, davacı adına kayıtlı Mersin 1....

            Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankadan kredi kullanmak istediğini ancak olumsuz yanıt aldığını, bunun üzerine davalı bankadan ihtiyacı olan kredinin dava dışı ...'...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1121 Esas KARAR NO : 2022/1203 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 06/10/2022 KARAR TARİHİ : 13/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili şirketin davalı bankadan almış olduğu teminat mektubunun teminatını teşkil etmek üzere dava dışı şahıs...... 'ne ait İstanbul İli, ...... İlçesi, ...... Mahallesi, ...........

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ipoteğin fekki isteminin temliknamenin iptali davasıyla birlikte açılmış olması re'sen dikkate alınması gereken kesin yetkinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, ipoteğin fekki talebi sınırlı ayni hakka ilişkin bir talep olduğundan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkisinin kesin yetki olduğu, işbu talebe ait davanın temliknamenin iptali davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği, ipoteğin fekki istenen taşınmazın ..., ... Köyü, ... mevkii, ... parselde kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili bulunduğu, ipoteğin fekki istenen taşınmaz Malatya'da bulunduğundan, Malatya Asliye Ticaret Mahkemesinin işbu davada kesin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir....

                  DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/08/2017 KARAR TARİHİ : 07/10/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2020 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili beyanlarında; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğunu, davalı bankadan birkaç ayrı hesap üzerinden Borçlu Cari Hesap Kredisi kullandığını, zaman zaman da nakit kredi aldığını, sözleşmeye teminat olmak üzere iki taşınmazı ipotek verdiğini, bankaya yaptığı müzakerede 240.000,00 TL ödeme yapması koşuluyla borcun kapatalıcağının söylediğini, bu sebeple her biri 48.000,00 TL tutarında beş ayrı ödeme yaptığını, ancak daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipoteğin paraya çevrildiğini, kalan bölüm için rehin açığı belgesi alındığını, halbuki davalı bankaya başkaca borçları olmadığın ileri sürerek rehin açığı belgesi yönünden ve Bursa 4.İcra...

                    UYAP Entegrasyonu