Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 10/07/2019 tarihinde mahkememize sunduğu dilekçesinde; dava konusu çeklerle ilgili olarak ödeme yaptıklarını ve huzurdaki davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir. 2004 sayılı İİK.'nun 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Eldeki dava ilk açıldığında menfi tespit davası olarak açılmıştır....

    İcra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme İİK 72/son maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Anılan hükümde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları yönünden yetkili mahkeme özel olarak düzenlenmiştir. Somut olayda icra takibi İstanbul'da başlatılmış olup, davalı şirketlerin muamele merkezleri İstanbul'da bulunduğundan Kilis mahkemeleri yetkili değildir. Mahkemece davalının süresinde yaptığı yetki itirazı gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      davası zımnında tedbir kararı almamış ve borcu da ödenmiş olursa, istirdat davası olarak devam edilir....

        Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, İİK'nın 72/2. maddesinde düzenlenen istirdat davasının, son ödeme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, somut olayda son ödeme tarihinin 14.11.2012 olduğu, dava tarihi itibariyle 1 (bir) yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İİK'nın 72/7. maddesi hükmü uyarınca, haksız olarak bir parayı ödeyen, ödediği tarihten itibaren 1 yıl içinde istirdat davası açabilir. Ancak davacı tarafça talep edilen, haksız olarak ödenen değil, haksız olarak icra dosyasına bloke edilen ve menfi tespit davası kesinleşinceye kadar icra dosyasında bekleyen meblağ için faiz istemine ilişkindir. Bu talep, menfi tespit davası kararının kesinleşmesinden itibaren umumi hükümler dairesinde açılan alacak davası olarak talep edilebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde her iki taraf vekilleri de gelmediler. İncelemeye evrak üzerinden devam edilmiş olup, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti, menfi tespit ve istirdat, birleşen dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,asıl davada kira akdinin feshinin haklı olduğunun tespiti,menfi tespit ve istirdat istemlerinin reddine,birleşen davada itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2012/10286 E. sayılı dosyasında müvekkilinin adresi dışındaki adrese İİK'nun 89'uncu maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderilerek, müvekkilinin malvarlığının haczedildiğini, İİK'nun 89'uncu maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının süresinde olmadığından dolayı reddine karar verildiğini, bu nedenlerle davalı hakkında genel hükümlere göre menfi tespit davası açıldığını, ancak haciz baskısı nedeniyle ihtirazi kayıtla davalıya 305.711 TL ödeme yapılarak menfi tespit davasının kanunen istirdat davasına dönüştüğünü, yapılan ödemenin ileride haksız çıkması halinde davalıdan tahsil edilememe riski bulunduğunu belirterek, davalının malvarlığına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

              Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (2004 S. K. m. 72). Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (2004 S. K. m. 72). Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. (2004 S. K. m. 72). Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

              KANITLAR VE GEREKÇE / Dava, menfi tespit davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ''Dava Şartı olarak Arabuluculuk'' başlıklı md.5/A-f.1: ''Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.'' şeklindedir. 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 31....

                Sayılı kararı ile, menfi tespit davasının şartları oluşmadığından reddine, istirdat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A.Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 01.04.2021 tarih 2021/634 E., 2021/1327 K. Sayılı ilamı ile davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile tarafların, dava dışı borçlu Sevdiye ...’ın T....

                  Üçüncü kişinin ödeme yaptıktan sonra istirdat davası açabileceği hükme bağlanmışsa da ödeme yapmadan istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davası açma imkanı da tanınmalıdır. (Kuru, Baki: İcra Ve İflas Kanunu'nun 89. Maddesinde yapılan değişiklikler, Bankacılar Dergisi, 2003 s. 47. S. 65; İyilikli, ... : Haciz ihbarnameleri, Ankara 2012, S.157). Takip borçlusuna borçlu olmadığını düşünen üçüncü kişiye ödeme yapmadan menfi tespit davası açma imkanının tanınması menfaatler dengesine de uygun düşer. İİK.'nun 89. Maddesine göre takip alacaklısı haciz ihbarnamesi göndertme hakkını kullanırken dürüstlük kurallarına aykırı davranmamalıdır. Takip alacaklısının bu hakkını açıkça kullanmasını hukuk düzeni korumayacağından (MK. md. 2) üçüncü kişiye menfi tespit davası açma hakkı tanınması gerekir (3. HD 18.03.2010, 2009/19701 E, 2010/4600 K)....

                    UYAP Entegrasyonu