Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Mahkemece, davanın menfi tespit, istirdat ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğu, yetki itirazının süresinde olduğu ve HMK gereği öncelikle incelendiği, dava açılan mahkemenin, taraflardan hiç birinin ikametgah mahkemesi olmadığı, yetkili olmasını gerektirecek bir hususun da bulunmadığı, sözleşmedeki düzenlemenin İstanbul Adliyesine yönelik olduğunun açık bulunduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacının talepleri arasında ipoteğin kaldırılması talebi de bulunmaktadır. Somut olayda icra takibi yapılmamıştır. Menfi tespit ve alacak talepleri yönünden genel yetki kuralları geçerli ise de ipoteğin kaldırılması talebi yönünden HMK'nın 12. maddesi uyarınca taşımazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Kesin yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olduğundan davanın her safhasında resen gözetilmelidir....
Mahkemece, davanın menfi tespit, istirdat ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğu, yetki itirazının süresinde olduğu ve HMK gereği öncelikle incelendiği, dava açılan mahkemenin, taraflardan hiç birinin ikametgah mahkemesi olmadığı, yetkili olmasını gerektirecek bir hususun da bulunmadığı, sözleşmedeki düzenlemenin İstanbul Adliyesine yönelik olduğunun açık bulunduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacının talepleri arasında ipoteğin kaldırılması talebi de bulunmaktadır. Somut olayda icra takibi yapılmamıştır. Menfi tespit ve alacak talepleri yönünden genel yetki kuralları geçerli ise de ipoteğin kaldırılması talebi yönünden HMK'nın 12. maddesi uyarınca taşımazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Kesin yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olduğundan davanın her safhasında resen gözetilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından istirdat talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2020 günü temyiz eden davacılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ... vekili ile davalı şirket adına gelen olmadı. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, dava dilekçesinde aile konutu olan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespiti isteminde bulunmuşlar, mahkemece 04.12.2013 tarihli hükümle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit istemi yönünden kabulüne, ipoteğin fekkine ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipoteğin kaldırılması ve ipotekli takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazın satıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, menfi tespit, istirdat ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'nce, ipotek bedelinin ödenmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve buna bağlı olarak fazla ödeme ile ilgili istirdat ve ipoteğin terkini istemiyle icra dosyasına bağlı olarak açılan davanın icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın menfi tespit istemi sonucuna göre ipoteğin iptali davası olduğunu, TTK'nın 5/A maddesine göre konusu bir miktar para alacağın tahsili veya tazminat olduğu durumlarda arabuluculuğun dava şartı olduğunu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, yerel mahkemenin arabulucuya başvurmak için taraflarına süre vermesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit niteliğinde ipoteğin kaldırılması davasıdır. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı borçlu Bahattin Dinç'in tarımsal krediler sözleşmesi uyarınca davalı bankadan kullanmış olduğu kredi için müvekkilinin ve dava dışı şahısların kefil olduğunu, ayrıca müvekkilinin bir taşınmazı üzerine banka lehine ipotek tesis edildiğini, ..... borcunu 1999 yılında tamamen ödemiş olmasına rağmen müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin ve kefillerin kefaletlerinin kaldırılmadığını, bunun üzerine açılan menfi tespit davasında verilen kararla müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edildiğini, ancak buna rağmen müvekkilinin ipoteğin kaldırılması yönündeki talebinin reddedildiğini...
GEREKÇE : Talep, ipotekli icra takibindeki satışın durdurulması yönelik reddedilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir talebin reddine karar vermiş karar karşı talep eden vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmamış olmakla birlikte, İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. (Y 19 H.D'nin 21/05/2019 tarih E: 2017/5509- K: 2019/3347) ipoteğin fekki istemi de temelde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermektedir. Kaldı ki somut olayda ihtiyati tedbir talebi salt ipotekli taşınmaza ilişkin değil, ipotekli icra takibine ilişkindir....
hukuki sebebe dayanmayan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının reddinin gerektiğini, Öncelikle menfi tespit ve ipoteğin fekki istemlerinin tefrik edilmesine, Menfi tespit davasının görevsizlik kararı verilerek ----- Asliye Hukuk mahkemesi'ne gönderilmesine, İpoteğin fekki davası yönünden hem görevsizlik hem de kesin yetki dolayısıyla yetkisizlik kararı verilerek ------- Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, davanın reddine, Menfi tespit istemi yönünden takip çıkışının %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....