Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2010/6926 Esas sayılı dosyasında davalıya 8.929,66 TL borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, karar verilmiş, davacı vekili tarafından davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına yönelik tashih talebinde bulunulmuş, mahkemece 20.11.2019 tarihli ek karar ile tashih talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, menfi tespit isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine ve davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bahisle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir....

    Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2017, s:40)Menfi tespit davalarında da bir talep var ise de bu talep maddi hukuk anlamında bir talep değildir. Başka bir söyleyişle, menfi tespit davalarında bir alacağın tahsili talep edilmediği gibi bu davanın sonucunda verilecek hüküm de bir alacağın tahsili sonucunu doğuran eda hükmü niteliğinde değildir. Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat olmadığından ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Menfi tespit istemiyle açılan davada, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur....

    Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir---- Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı İİK 72’de düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2010/6601 sayılı dosyasında takibe konulan çeklerden dolayı davacıların borçlu olmadığını, ancak haciz tehdidi ile 3.250 TL ödeme yaptıklarını öne sürerek ödenen miktarın istirdadını, geri kalan miktar için borçlu olmadıklarının tespitini, %40 tazminat verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Bahtiyar vekili ile davalı ... davanın reddini savunmuş, davalı Ferudun’a tebligat yapılamamıştır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Verilen önceki hükmün Dairemizce bozulması üzerine mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının reddine, birleşen Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/415 Esas sayılı dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile davalıların icra takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin 368.50.-YTL. üzerinden devamına, fazlaya ilişkin ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosya davacısı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Banka vekilinin temyizi, kararın vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı yönünden eksik ve hatalı oluşuna ilişkindir....

          Mahkemece dava konusu bonoda “nakden” ibaresinin bulunduğu, davacının iddialarını, usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı, ancak icra takibinde istenilen işlemiş faiz talebinin fazla hesaplandığı gerekçeleri ile davacının davalıya 8.576.00 YTL asıl alacak 7.559.41 YTL işlemiş faiz üzerinden borçlu olduğu anlaşıldığından menfi tespit isteminin bu miktarlar yönünden reddine, talep edilen işlemiş faizin 164.59 YTL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, davacı menfi tespit talebinde haksız görüldüğünden, verilen tedbir kararını teminat yatırmak suretiyle uygulattırmadığından takibin gecikmesinin söz konusu olmadığı gerekçeleri ile davalı yanın tazminat istemi yerinde görülmemiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya verilen toplam 15.500 TL'lik altı adet bono bedelinin müvekkili tarafından ödenmesine rağmen, davalının bedelsiz kalan bonoları takibe konu ettiğini belirterek, müvekkilinin takibe konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 22.02.2013 havale tarihli dilekçesi ile menfi tespit davasını kabul ettiklerini, tazminat talebinin ise reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir....

              İcra Müdürlüğünün 2015/2232 Esas sayılı dosyasındaki borçlunun T1 değil tüzel kişi T1 İnşaat Şirketi olduğunu, bu nedenle davada aktif husumeti bulunmadığını, icra dosyası alacaklısı olan müvekkili tarafından icra takip dosyalarının her ikisinde de feragat ettiğinden davacının menfi tespit talebinde de hukuki yararının bulunmadığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Manevi tazminat talebi yönünden; davacı vekilince dava dilekçesi ile talep edilen manevi tazminat miktarını belirleyip harcını tamamlaması için 11.03.2022 tarihli tensip zaptı ile 1 haftalık kesin süre verilmiş ancak davacı vekilince manevi tazminat miktarı belirlenmediği gibi eksik harcı da tamamlanmamıştır. HMK'nun 119/2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/01/2016 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından ... 3....

                Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK'nun 72/5 maddesi gereğince, menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanırsa, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlu yararına tazminata hükmedilecektir. Davamızda borçlu davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin, kötü niyetle yapıldığı ispat edilemediğine göre, borçlu davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerekirken, borçlu davacı yararına kötüniyet tazminatına 2008/12486-2009/5383 hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  UYAP Entegrasyonu