"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı .......Ltd. Şti. vekili asıl davada, davalı bankanın icra takibine konu ettiği çeklerdeki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit ve tazminat isteminde bulunmuş, aynı davacı vekili birleşen davada aynı iddialarla çeklerde lehdar yönünden davalı, ...Gübre....Ltd. Şti. aleyhine açılan davada yine menfi tespit ve tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı banka vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, kullandırılan kredinin teminatı olarak, çeklerin ciro edildiğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05/07/2021 tarih 2020/903 Esas ve 2021/419 Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA, 2.HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE YERİNE GEÇMEK ÜZERE; Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)A-Menfi tespit davasına ilişkin olmak üzere; 1- Davanın REDDİNE, 2- Davacı vekilinin tazminat talebinin reddine, 3- Davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, B-Manevi tazminat davasına ilişkin olmak üzere; 1- Davanın REDDİNE, b)(İlk Derece Harcı) Menfi tespit davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL'den mahsubu ile bakiye 1.648,45TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17TL'den mahsubu ile bakiye 196,87TL'nin...
Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA, 2.HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE YERİNE GEÇMEK ÜZERE; Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)A-Menfi tespit davasına ilişkin olmak üzere; 1-Davanın REDDİNE, 2-Davacı vekilinin tazminat talebinin reddine, 3-Davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, B-Manevi tazminat davasına ilişkin olmak üzere; 1-Davanın REDDİNE, b)(İlk Derece Harcı) Menfi tespit davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL'den mahsubu ile bakiye 1.648,45TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17TL'den mahsubu ile bakiye 196,87TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, c)(İlk Derece Vekalet Ücreti) Menfi tespit davası yönünden; Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 13.450,00TL nispi vekalet ücretinin...
HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....
HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....
görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı vekilinin menfi tespit davası hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazına gelince, ... 8....
Dava, İİK.’nın... maddesine dayalı menfi tespit talebini de içermektedir. Mahkemece, davacının borçlu olduğu miktar saptanarak ...borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, borçlu olmadığı miktar belirlenerek menfi tespite hükmedilmediği görülmüştür. Menfi tespit davalarında borçlu olunmayan miktar saptanarak karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi İİK.’nun 72. maddesine uygun olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,... gününde oybirliğiyle karar verildi....
Menfi tespit davası sonunda, davcının borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulacaktır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekir. Menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından, İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamadığı halde, arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....
ün bu bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadıkları sonucuna varıldığı, manevi tazminat istenebilmesi için şartların oluşmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, dört adet bonoya dayalı menfi tespit ve davacılar yararına manevi tazminat isteminden ibarettir. Ancak taraflarca, dört adet bono ile ilgili verilen hüküm temyize getirilmiştir. Davacılar vekili, dört adet bonodan, iki adedinin takip konusu yapıldığını, iki adedinin takip konusu yapılmadığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Ancak dava dosyasından ve yargılama aşamasında verilen dilekçelerden, gerekçeli kararda takip konusu yapılmadığı belirtilen iki adet bononun da takibe konulduğu anlaşılmaktadır....