Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “ takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, muris ... ...'un davalı bankadan 12.02.2010 tarihinde 56.000,00 TL konut kredisi kullandığını, ... teminatı olarak satın alınan konut üzerine ipotek konulduğu, 22.12.2011 tarihinde ... ... vefat ettiğini, bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme gereği bankanın muris ... ... sigorta yaptırması gerektiğini, bunu yapmayarak kusur ve sorumluluğunun doğduğunu, mirasçıları hakkında haksız takibe geçildiği ileri sürerek, borç ile sorumlu olmadıklarının tespiti ile % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise "Ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukukî işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davacının davalı banka tarafından dava dışı ...'a kullandırılan 50.000,00.-TL limitli tüketici kredisine kefil olmadığının tespiti ve bu sözleşmedeki kefilliğin iptali talebiyle menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır. Dava, tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığına göre, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 9. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/01/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi..... ile davalı banka arasında Konut Finansman Kredisi imzalandığını, sözleşme uyarınca, taşınmaz için hem konut hem de zorunlu deprem sigortası ayrıca muris için hayat sigortası yaptırılması zorunluluğu nedeni ile Hayat Sigortası yaptırmak üzere muris ...’dan 2.60....
Asliye Ticaret mahkemesinde derdest davaların bulunması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının dava dışı ... ile davalı banka arasında imzalanan 13.11.2008 tarihli Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalaması ve aynı zamanda bu sözleşme nedeniyle taşınmazı üzerine ipotek konulması nedeniyle davalı bankanın konut finansmanı kredisi ve dava dışı kredi borçlusunun konut finansmanı kredi sözleşmesi ve diğer borçlu ve kefili olduğu sözleşmeler nedeniyle davacı hakkında başlatılan icra takiplerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10. maddesinin üçüncü fıkrası tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez düzenlemesini ihdas etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin konut kredisini kullanırken tüketici sıfatıyla hareket ettiğini, konut kredisini 21.12.2016 tarihinde kapatıldığını, yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğunu, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava;kullanılan konut kredisi borcunun ödenmesi nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve msatıcı/sağlayıcı müteahhit firma borcu nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması,borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir....
GÖREVMENFİ TESPİT DAVASITÜKETİCİ MAHKEMELERİ"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalı A... A.Ş.'den 25.05.2006 tarihli sözleşme ile konut satın alıp, tapusunun adına devredildiğini, satış bedelinin 120.000 TL'lik kısmını banka kredisi ile ödediğini, 10.000 TL'lik bakiye kısım için 26.01.2007 tanzim, 20.02.2007 vadeli 10.000 TL'lik teminat bonosu verdiğini, ancak davalı satıcının konutların inşaatını yarım bıraktığını, davalının teminat bonosu icraya koymaya çalıştığını belirterek davalı şirkete 10.000 YTL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı A......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili bankadan 07.03.2012 tarihli konut destek kredisi sözleşmesi ile kredi kullandığını, müvekkili bankanın konut kredisini, belli bir taşınmazın satın alınmasını ya da belirli bir satıcı ile sözleşme yapılması şartı ile vermediğini, davalının talebine husumet yönünden itiraz ettiklerini, müvekkili bankanın dava konusu olayda yalnızca kredi veren sıfatına haiz olduğunu, borçludan satın alınan taşınmazın ayıbından müvekkili bankanın sorumluluğunun olmadığını, davalının icra takibine konu ettiği talebi için zararın ispatlanması gerektiğini ileri sürerek müvekkili bankanın davalı-alacaklıya borcu olmadığının tespitini ve haciz baskısı...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 13.9.2005 tarihinda davalı bankanın Nispetiye Şubesinden 120 ay vadeli, 80.000,00 TL konut kredisi kullandığını, taksitlerden iki tanesininin ödemesini aksatması üzerine, hesabının kat edilerek tüm kredi tutarının ödenmesi istenildiğine dair tarafına ihtar çekildiğini, ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ileri sürerek, muaccel olmayan alacak nedeniyle başlatılan takibin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2021 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/114 ESAS, 2021/43 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 3....