KARŞI OY YAZISI Davacı banka tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan haciz yoluyla ilamsız icra takibine borçlu itiraz etmiş, itirazın iptali davası açılmadan, borçlu menfi tespit davası açmıştır. İnşai davalarda ve eda davalarında kural olarak hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davaları ve bu arada menfi tespit davasında ise davanın açılmasında bir hukuki yararın varlığı koşulu aranır.Davacı menfi tespit davasında davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek, bunu açıklamak ve gerekirse ispat etmek zorundadır. Hukuki yarar menfi tespit davasında bir dava şartıdır. Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilir. Davacı borçlunun hukuki durumunun tehlikede olması, tereddüt içinde olması halinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Borçlu ödeme emrine itiraz edebileceği dönemde önünde 2 yol vardır....
Eldeki dava, ticari nitelikteki sözleşmeden kaynaklı menfi tespit davasıdır. Hakimler ve Savcılar Kurulunun 03/08/2018 tarih ve 1085 sayılı iş bölümü kararının Hukuk Daireleri İş Bölümü kısmında "İİK'nın 72. maddesine dayanan ticari dava niteliğindeki menfi tespit ve istirdat davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar" bakma görevi 7. Hukuk Dairesine verildiğinden dosyanın görevli daireye gönderilmesine dair oy birliği ile karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 03/08/2018 tarih ve 1085 sayılı işbölümü kararı gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan DAİREMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, HMK.’nın 352. maddesi gereğince dosyanın istinaf başvurusunu incelemekle görevli Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu KESİN olarak oybirliği ile karar verildi....
DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 28/03/2022 KARAR TARİHİ : 08/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022 DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhinde 24/06/2013 tarihli kredi sözleşmesine istinaden 1.612.575,35 TL'nin tahsili amacıyla ... 9. İcra Müdürlüğünün 2014/14567 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe dayanak kredi sözleşmesinin müvekkili yönünden geçersiz olduğunu, davalı banka ile dava dışı borçlu ...Asansör Taah. İnş. Otom. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden imzalanan 24/06/2013 tarihli kefalet sözleşmesinde eş muvafakati bulunmadığını, eş muvafakati bulunmasının yasal zorunluluk olduğunu, sözleşmenin müvekkili yönünden geçersiz olduğunu, davalı bankanın tacir olup icra takibinden önce kefalet sözleşmesinde eş muvafakati olması gerektiğini bildiğini buna rağmen icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkilinin ... 9....
çek nedeniyle borçlu olup olmadığına ilişkin olduğu, Davanın menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davasında kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden davalının ispat yükü altında olduğu ancak davaya konu uyuşmazlığın kambiyo senedine dayalı olduğu, kambiyo senedinde imzaya itirazda olmadığından bu senedin verilmesine dayanak işlemlerin gereğinin yerine getirilmediği ayıplı ve eksik ifa iddialarına dayanan davacının iddiasını ispat yükü altında olduğu, Çekin yapılan incelemesinde davacının keşideci, davalının lehdar olduğu, taraflar arasında doğrudan ticari ilişki olduğundan birbirlerine karşı şahsi defilerini ileri sürülebileceği, çek tarihinin 15.09.2021 tarihi olduğu, davacı tarafça davalı tarafa 9.9.2021 tarihinde ihtar çekildiği, ihtara ilişkin tebligat parçasının olmadığı, dosya kapsamında ....,... ve ....'...
Binaların bitirilmiş olması halinde getirmesi beklenen eksik işler bedeli, kâr kaybı, gecikme tazminatı müspet zarar; inşaatın yapımı süresince oturulacak ev için ödenmesi gereken kira bedeli, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, binanın kal bedeline yönelik talepler menfi (olumsuz) zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer anlatımla, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır. Olumlu zarar, tamamen haklı olan tarafın sözleşmeden tamamen haksız olarak dönen taraftan isteyebileceği tazminatın konusunu oluşturup, olumlu zarar kapsamında kalan kira kaybı sözleşmeden dönen tarafın tamamen haklı dahi olsa isteyebileceği alacak kalemlerinden değildir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle geçersiz olan harici oto satış sözleşmesindeki cezai şart hükmünün de geçersiz olduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan ev malzemeleri aldığını, 13 adet emre yazılı bononun taksit maksadı ile alındığını, davacının borcunun büyük kısmını ödemesine rağmen davalının senetleri hiçbir ihtar çekmeden icra takibine koyduğunu, davalının takibe koyduğu senetlerin emre yazılı senetler olduğunu, ... 14. İcra müdürlüğünün 2015/8953 esas sayılı dosyasında bulunan bonoların iptaline, bonolara bağlı cezai şart ve ferilerin iptaline, davalı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve bilirkişi raporuna göre fazla ödendiği belirlenen 2.716,37 TL nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın kabulüne, davacının ... 14....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit- alacak ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiş ve davalı vekilinin temyize cevapla birlikte duruşma istemiş ise de, tebligat gideri yatırılmadığından bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, asıl davada, müvekkili ile ... arasında 13.07.1998 tarihinde Bakü Havaalanı terminal binası renovasyonu işinin mermerleri ile ilgili bir satın alma sözleşmesi yapıldığını, ancak davalının aşırı baskısı sonucu müvekkilinin 24.07.1998 tarihinde feshetmek durumunda bırakıldığını, ilk sözleşmenin müvekkili ile ... arasında yapıldığı halde fesih sözleşmesinin sadece ......
Dava, İİK 89 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Dosya incelendiğinde, davacı arsa sahibi ile davalılardan yüklenici .... arasında 01.04.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, 02...2012 tarihinde de davalı yüklenicinin davacı arsa sahibini ibra ettiğini gösterir ibraname düzenlendiği görülmüştür. Davalı yükleniciden alacaklı olan diğer davalı ... Mühendislik Makine İnşaat Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin arsa sahibi davacıdan talep edebileceği bedel yüklenici davalının davacı arsa sahibinden alacaklı olduğu bedel ile sınırlıdır. Bu nedenle, dava tarihi itibariyle yüklenicinin arsa sahibine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin, sözleşmeden kaynaklı alacağı olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir....
Hal böyle olunca; somut olayda davacı ile senet lehtarı arasındaki satış sözleşmesi kapsamında tanzim edilen ve icra takibinin dayanağı olan bonoların metninde, borçlunun ve senet lehtarının dışında ayrıca "veyahut emrühavale" ibaresinin de bulunduğu, söz konusu bonoların bu ibareden dolayı nama yazılı bono olarak kabulünün mümkün olmadığı, diğer bir deyişle söz konusu senetler emre yazılı olarak düzenlendiğinden davacı tüketici yönünden herkese karşı geçersiz olduğu, tespit edilen bu niteliği karşısında senetlerin lehdar veya ciranta tarafından takibe konulmasının bir öneminin bulunmadığı, bu halde geçersiz senetlere ciro yoluyla hamil olan davalı cirantanın iyi ya da kötü niyetli olmasının bir önem arz etmeyeceği ve bu senetlere dayalı olarak davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yapılamayacağı anlaşıldığından, mahkemece; geçersiz kambiyo senetlerine dayanılarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında hukuka...