Esas dava ile birleşen menfi tespit davasında davacı - esas dosyada davalı şirket vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 01/07/2014 tarihli kurumsal danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, kendi isteği ile işe devam etmeyeceğini beyan ederek ayrıldığını, bu nedenle de müvekkili şirket tarafından sözleşmenin feshi yönünde ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin icra takibi sebebiyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti talep ve dava etmiştir. Birleşen menfi tespit dosyasında davalı - asıl dosyada davacı vekili, davacının mendi tespit davasını süresinde açmadığını, şirketin iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimleri yerine getirdiğini, takip tarihi itibariyle haksız olarak feshedilen sözleşmeden kaynaklı davacı şirketin borcunun bulunduğunu, bu nedenle de açılan menfi tespit davasının reddini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul 11....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 17.11.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 18.11.2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın usülden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ; Davalı ... ve ... ..... .... sayılı dosyasında 10/11/2020 tarihli 7.080,00 TL miktarlı fatura alacağının tahsili için müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, takibin dayanağı fatura alacağının dava dışı ... ... ......
Şubede kalmak için taksitli yurt hizmet sözleşmesi imzaladığını, taraflar arasındaki yurt sözleşmesinden kaynaklı olarak her taksit için ayrı ayrı senetler tanzim edildiğini, takibe konu iş bu senetlerin müvekkili Feyza tarafından ve velisi olan abisi T1 tarafından imzalandığını, söz konusu senetlerin tüketici ilişkisinden kaynaklı taksitli satım (hizmet) sözleşmesine ilişkin olarak davalı tarafından iktisap edildiğini, tüketicinin yapmış olduğu işlemlerde düzenlenecek kıymetli evrakın sadece nama yazılı olarak düzenlenebileceğini, davaya konut senetlerin ise emre yazılı olduğunu, kanuna aykırı emre yazılı şekilde tanzim edilen senetlerin tüketici müvekkili yönünden geçersiz olduğunu, bu nedenlerle müvekkillerinin Konya 7. İcra Müdürlüğü’nün 2020/6344 E sayılı takibinden kaynaklı borcu bulunmadığının tespitine, İİK 72/5....
Mahkemece, İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/587 Esas sayılı dosyasında taraflar arasında 31.7.2008 tarihli sözleşmenin uygulandığı ve bu sözleşmeden kaynaklı borçlu olunmadığına dair menfi tespit davası açıldığı, buna göre davacı vekili beyanlarından ve dosya içeriğinden sözleşmenin varlığının ve içeriğinin kabul edildiği, tarafların sözleşme gereği işlemler yaptıkları, davacının sözleşmenin iptali isteğinin haksız olup dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesince onanmıştır. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
kefalet limitinin açıkça belirtilmemiş olmasının, yürürlük tarihine göre-------- koşulları uyarınca hükümsüz maddelerin bulunması, müvekkiline yöneltilen borcun hangi dönem kredilerine ilişkin olduğunun belli olmaması, borcun kaynağının nakdi yahut gayri nakdi kredi borçlarından kaynaklı olup olmadığının belli olmamasının müvekkilinin kefil olduğu sözleşmeden sonra da kredi sözleşmesi akdedildiğinden, kendinden sonraki ve imzası olmayan kredi borçlarından sorumlu olmadığı halde kendisine takip yöneltilmiş olması karşısında iş bu menfi tespit davasının açıldığını, somut olayda -------- kefalet miktarının açıkça ve anlaşılır şekilde yazılmadığını, kredi limiti olarak belirtilen miktar ile müvekkilinin sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceğini, sözleşmede müteselsil kefalet olarak belirtilen kısım olmaması nedeniyle de sözleşmenin geçersiz olduğunu, matbu sözleşmede kefilin taahhütlerine yönelik; ----- emredici kanun hükümleri gereğince geçersiz olduğunu,-------- kapanmış olması nedeniyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taraflar arasında yolcu taşıma otobüsü sipariş ve satımını konu alan sözleşmeden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Geçersiz sözleşme yok hükmündedir. Geçersiz sözleşmenin feshi veya geçersiz sözleşmeden dönmek mümkün değildir. Geçersiz sözleşme nedeniyle uygulanması gereken sebepsiz zenginleşme hükümleri olup taraflar ancak geçersiz sözleşme kapsamında verdiklerini talep edebilirler. Sözleşmenin feshi ve sözleşmeden dönme ise; B.K.'nun 125. ve 126. Maddelerinde düzenlenmiş olup; sözleşmenin feshi ve sözleşmeden dönme hükümlerinin uygulanabilmesi kanunun aradığı şekle uygun geçerli bir sözleşmenin kurulmuş olması gereklidir. Bu hükümler borçlunun temerrütü halinde alacaklının haklarına ilişkin düzenlemeler içermektedir. Sözleşmenin geçersizliği ile şekle aykırılığın ileri sürülememesi halininde birbirine karıştırılmaması gerekir. TKHK.41.maddesinde yer alan satıcının şekle aykırılığa dayanamayacağına ilişkin düzenleme; özünü M.K.2. Maddesinden alan şekle aykırılığın ileri sürülememe sorunudur. Eldeki davada; işlemin tüketici işlemi olduğu hususu tartışmasızdır....
. - Ressam Şefik Bursalı Cad.Kutun - Çakmak İşh.No:9 Kat:4 Osmangazi/Bursa Osmangazi/ BURSA DAVA : Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/10/2016 KARAR TARİHİ : 17/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Bursa 23....
E sayılı dosyası ile Menfi tespit davası açıldığını, bu davada da tedbir kararı verildiğini, 07.10.2015 tarihinde Karşıyaka .... Noterliğinin ... yevmiye ile düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz bir sözleşme olduğuna ve müvekkilin kandırıldığına ve bu senetlerin bu sözleşmeden dolayı verildiğine ilişkin bu iş ve işlemlerin içinde yer alan mimar ...' in de tanık olduğunu beyanla öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar İzmir .... İcra Müdürlüğü'nün ...-E sayılı dosyası ile açılan takibin teminatsız olarak ya da makul bir teminat karşılığında durdurulmasına, menfi tespit talebinin kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas dosyası getirtilmekle incelenmesinde; davacısının ..., davalısının ......