Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 15/07/2008 Nosu : 249/239 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalılardan ... AŞ.vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan ... Varlık Yönetim AŞ.vek.Av.Nilüfer Bahar gelmiş, diğer davalı ile davacı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, takipten önce açılan menfi tespit davası, birleşen dava ise itirazın iptali davasıdır. Mahkemece yalnızca asıl dava hakkında hüküm kurulmuş, birleşen dava ile ilgili hüküm kurulmamıştır. Hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

    Zira alacaklı itirazın giderilmesini sağlamadan duran takip nedeniyle alacaklıdan hak talep etmesi mümkün değildir. Alacaklının şayet itirazın kaldırılması yoluna gitmesi halinde borçlunun menfi tespit davası açmada hukuki yararı olacaktır. Somut olayda borçlunun hakkındaki takibi itiraz ederek durdurduktan bir gün sonra menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 500.00.YTL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şti.den 31.12.2012 tarihi itibariyle 501,69 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu durumun da davacının .....Ltd. Şti. ile ticari ilişkisinin bulunduğunu gösterdiği, davacının anılan şirketten alacağını tahsil edebileceği, davalılara husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, birleşen dava yönünden ise, asıl dosya alacaklısı-davacısı tarafından itirazın iptali davası açıldıktan sonra bilahare davalı-birleşen dosya davacısı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde aynı konuda menfi tespit davası açtığı, menfi tespit davasına konu itiraz ve def'ilerin açılan itirazın iptali davasında dile getirilmesi mümkün olduğu, bu durumda itirazın iptali davasından sonra aynı hususta menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, birleşen davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2012/1003-2015/191 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve menfi tespit davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı-birleşen davanın davalısı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde temyiz eden davacı ve birleşen davanın davalısı vekili Av. A.. T.. ve davalı-birleşen davanın davacısı vekili Av. D.. A.. geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklaması dilendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava menfi tesbit birleşen dava ise kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

          Kamu İhale Kurumuna yapılan itirazın reddedilmesinin ardından, Ankara 11. İdare Mahkemesinin iptal kararı neticesinde taraflar arasındaki sözleşme davalı idare tarafından feshedilmiş, dosyanın incelenmesinde idareye kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacı tarafından Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/32 Esas sayılı dosyada dava konusu sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zararın tazmini istenmiş, talebe ilişkin kabul kararı kesinleşmiştir. Eldeki davada ise müspet zarar kapsamındaki kar kaybı talep edilmiştir....

            Öyle olunca kiracının bu menfi tespit davasını açmakta hukuki menfaati vardır. Kiralayanın icra takibine vaki itirazın iptali için ayrı dava açması ve bu dosya ile birleştirilmesi, menfi tespit davasında ileri sürülen davacı iddialarının, itirazın iptali davasında savunma olarak kiracı tarafından ileri sürülüp incelenebilmesi, kiracı davacının bu menfi tespit davasını açmakta var olan hukuki menfaatini ortadan kaldırmaz. Zira her dava kendi şartları dahilinde incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Bu nedenle asıl dava olan menfi tespit davası hakkında da işin esasına girilerek karar verilmesi gerekir....

              Borçlunun itirazın iptali davasında borçlu olmadığını def’i yolu ile savunma olanağı bulunduğundan itirazın iptali davasından sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarından olduğundan re’sen gözetilmelidir. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi vekalet ücretlerinin hesaplanmasında hata yapılması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı -birleştirilen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 25.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Borçlunun itirazın iptali davasında borçlu olmadığını def’i yolu ile savunma olanağı bulunduğundan itirazın iptali davasından sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarından olduğundan re’sen gözetilmelidir. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi vekalet ücretlerinin hesaplanmasında hata yapılması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı -birleştirilen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 25.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  'a yönelik itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, asıl davada davacısı ... davalısı ... olan menfi tespit davasından önce icra takibi itiraz üzerine durdurulmuş olduğundan davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından dava şartı yokluğundan menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                    Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu