Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında icra mahkemesinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 E., 2011/747 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne ve 01.03.2010 tarihli ek karara ilişkin talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili müvekkilinin, davalı tarafından takibe konulan senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/18 Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit davası ikame ettiğini, her ne kadar davalı tarafça açılan menfi tespit davası ile işbu dilekçemizle ikame ettikleri dava, aynı hukuki ilişkiden kaynaklı olarak davalı tarafın borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin olsa da davalı tarafça açılan dava mahiyeti itibariyle bir tespit davası olup verilebilecek hüküm menfi tespit davasının reddi, davalının borçlu olduğu yönünde verilse dahi işbu hükmün yöneltmiş oldukları ilamsız icra takibi üzerindeki itirazın kaldırılması ve takibin devamı yönünde herhangi bir nitelik ihtiva etmeyeceğinden davalı tarafın açmış olduğu menfi tespit davası ile işbu itirazın iptali davasının herhangi bir şekilde derdestlik ilişkisi teşkil etmediğini ve işbu davayı ikame etmekte hukuki yararları olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında gerçekleşen mal satımı ilişkisi sonucu teslim edilen malların bedellerine ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından 2022 yılı içerisinde farklı...

        Keza, kanunun lafzından açıkça anlaşıldığı üzere icra takibinden önce menfi tespit davası açılması halinde takip yapılmasının önlenmesine değil, ancak takip yapılması halinde bu takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bir başka ifade ile menfi tespit davasının açılmasından sonra davacı hakkında bir takip yapılması halinde, talep üzerine mahkemece menfi tespit davasının takipden önce açıldığı ve tedbire ilişkin diğer şartların varlığı da gözetilrek takibin durudurulmasına karar verebilir. Eldeki davada; tedbir tarihi itibariyle açılmış bir takip bulunmaması nedeniyle davacının güncel bir hukuki yararı söz konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararın bu aşamada kaldırlması gerekir....

          Keza, kanunun lafzından açıkça anlaşıldığı üzere icra takibinden önce menfi tespit davası açılması halinde takip yapılmasının önlenmesine değil, ancak takip yapılması halinde bu takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bir başka ifade ile menfi tespit davasının açılmasından sonra davacı hakkında bir takip yapılması halinde, talep üzerine mahkemece menfi tespit davasının takipden önce açıldığı ve tedbire ilişkin diğer şartların varlığı da gözetilrek takibin durudurulmasına karar verebilir. Eldeki davada; tedbir tarihi itibariyle açılmış bir takip bulunmaması nedeniyle davacının güncel bir hukuki yararı söz konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararın bu aşamada kaldırlması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali ve menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit, itirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve itirazın iptali davasına dair karar Dairemizin 19.03.2013 gün ve 19300-4754 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 210.00.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 04.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, itirazın İİK.nun 265.maddesinde sınırlı olarak sayılan itirazlar kapsamında olmayıp, ancak bir menfi tespit davasına konu edilebileceği belirtilerek itirazın reddine karar verilmiş, hüküm muteriz vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, muteriz vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asıl ve birleşen dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;her ne kadar menfi tespit davasında davacı,itirazın iptali davasında davalı tarafça, Medaş tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik borcundan kendisinin sorunlu olmadığı,kaçak kullanımın tespit edildiği tarihlerde taşınmazın eski kiracısı GHG Tarım Ltd .Şti tarafından kullanıldığı iddiasında/savunmasında bulunulmuş ise de kaçak elektrik kullanımı tespit edilen 4790737 numaralı aboneliğin davacı adına olduğu,kaçak kullanımın kiracı tarafından gerçekleştirildiği kabul edilse dahi davacının kaçak kullanımdan sorumlu olduğu anlaşılmakla menfi tespit davasının reddine birleşen itirazın iptali davasının kabulüne,şartları oluşmadığından taraflarca talep edilen tazminat istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" gerekçesiyle asıl davanın reddine, asıl davada İİK 72/5 maddesi doğrultusunda davacı tarafın talep etmiş olduğu tazminat isteminin reddine, asıl davada İİK 72/4 maddesi uyarınca davalı tarafın...

                  Asliye Ticaret mahkemesinde aynı konuda aynı taraflara karşı esas davasını açtığı, bu davanın borçlular tarafından açılan menfi tespit davası ile birleştirildiği, ihtiyati haciz kararının usulden ve esastan yerinde olup olmadığını inceleme görevinin asıl davaya bakan mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı alacaklının ihtiyati haciz talep etmesi mümkün olmadığından menfi tespit davasına bakan mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermek ve bu karara ilişkin itirazı incelemekle görevli kabul edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak alacaklı tarafından 11.5.2011 tarihinde ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın kaldırılması istemi ise 6.5.2011’de yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu