WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlamlı icra takibinde İİK'nun 33/4 fıkrasında borçlunun sadece istirdat davası açabileceği belirtilmiştir. Bu hükümden ilamlı icrada menfi tespit davası açılamayacağı sonucuna varılamaz. İİK'nun 41.maddesinin yollaması ile İİK'nun 72.maddesi ilamlı icra takiplerinde de uygulama alanı bulur. Ancak, ilama dayalı ilamlı icra takiplerinde borçlu, ilamın verildiği tarihten önceki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürerek istirdat veya menfi tespit davası açamaz. Aksi halin kabulü HUMK'nun 237.maddesinde belirtilen maddi anlamda kesin hükme aykırı düşer (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı s.817 ve 818). Buna karşılık, ilam niteliğindeki belge, maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip olmadığından bu belge tarihinden önceki itfa ve zamanaşımı iddialarına dayalı istirdat veya menfi tespit davaları açılabilir....

    Menfi tespit ve istirdat davaları İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. İspat yüküne ilişkin yukarıda açıklanan genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır....

      Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....

        İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, ödemesi yapılmamış 2 adet çek hakkında İİK 72. maddeye dayalı ve icra takibinden önce açılmış olan MENFİ TESPİT ve ----- çek hakkında istirdat davasıdır. Sonuç olarak dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. ----- muhatap -----müzekkere cevabında ..------ tanımlı ------ bedelli çek ----- ortamında ibraz edilmiş olup dava dışında farklı bir kişi tarafından ibraz edildiği için ödendiğinin bildirildiği görülmüştür. Böylelikle ---------- bedelli çek dava açıldıktan 7 gün sonra 3. Kişi tarafından tahsil edildiği için söz konusu çek hakkında davanın istirdat davasına döndüğü anlaşılmıştır. İcra İflas Kanunun 72. Maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep ------üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....

          Kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu görülmüştür. Dosya arasına alınan icra dosyasının incelenmesinde, davacının icra takibine konu ödeme emrinde taraf sıfatının bulunmadığı görülmüştür....

            Temyiz Sebepleri İcra ve İflas Kanunun 72 nci maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları kapsamında menfi tespit davası açılması ve yargılama sırasında menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi halinde menfi tespit davasının kabulü hâlinde kararın uygulanması için kesinleşmesi gerektiği gibi, dava safahatı sırasında yapılan ödeme nedeniyle menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması halinde de hükmün icrası için kararın kesinleşmesi gerektiği, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava sırasında istirdata dönüşen menfi tespit davasının icrası için kesinleşmesinin gerekmediğine yönelik alacaklının şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16., 32., 72. maddesi, ve sair mevzuat 3....

              GEREKÇE: Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, "-Davacının menfi tespit davasının kabulü ile, davacının İstanbul Anadolu 10 icra müdürlüğünün 2018/18411 Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, -Davacının istirdat davasının kabulü ile, 20.154,37 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, " karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davaya ve takibe konu 25/08/2017 tanzim - 10/10/2017 vade tarihli ve 15.000,00- TL tutarlı bono bedelinin davalıya (anlaşmaları uyarınca 10.000,00 TL olarak) haricen ödenmesi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davanın taraflarına usulüne uygun olarak karar tebliğinin gerçekleştirildiği, süresinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davalı vekili tarafından ibraz edilen 30/01/2017 havale tarihli başvuru dilekçesi ile özetle; menfi tespit davası devam ederken haczedilerek icra dosyalarına gelen paranın, halen daha icra dosyasında bulunduğunu, taraflarınca çekilmediği için davacının tekrar bir istirdat davası açmaması gerektiğini, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, menfi tespit davasının kararı ile haczedilen paranın bu aşamadan sonra taraflarınca çekilmesinin zaten mümkün olmadığını, davacının işbu istirdat davasını açmadan menfi tespit davasının kararının kesinleşmesi ile birlikte zaten icradaki parayı alacağını, bundan dolayı davacının işbu istirdat davasını açmakta hukuki yararının olmadığını, davacının istirdat davasının kabul edilmesi ile hem davacıya iki defa 76.105,30 TL nin ödeneceğini hem de...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Dava fatura kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....

                Dava, paydaşlar arasında ecrimisil alacağından kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nin 297/2. maddesine göre, Mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta dava, İİK'nin 72. maddesi gereğince menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerektiği gözetilerek, HMK’nin 27. maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralı gereği davacıların borçluluk durumu saptanarak menfi tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu