Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş.) hakkındaki davanın reddine, müdahil ... bakımından ise müdahilin iyiniyetli 3. kişi olması nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebinin reddine,, birleşen davada davalı ...’ın iyiniyetli yetkili hamil olması nedeniyle hakkındaki menfi tespit ve istirdat davasının reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-HMK’nun m.69/1 hükmüne göre, “Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir.” Buna rağmen mahkemece hakkında dava açılmayan müdahil ... bakımından hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

    Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı ... Bölgesi İdaresinin, koşulları bulunmamasına rağmen haksız olarak aidat tahakkuk ettirip, ödenmediği gerekçesi ile aleyhine icra takibi başlattığını belirterek menfi tespit davası açmış, cebri icraya devam edilmesi nedeniyle de ödeme yapmak zorunda kaldığı aidat bedellerinin iadesi için istirdat istemli olarak davaya devam etmiştir. Davalı, davacının .....

      Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

        Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          Ek raporda özetle; asıl dava yönünden; davacının dava ---------- öncesinde ----duruma gelmiş olduğundan --------- ilişkisinin başlamadığı, mevzuata ----- değişikliği için davacının kaçak elektrik tüketimine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği, kaçak elektrik tüketiminin dosya kapsamında mevzuata göre somut olduğu, davalı tarafından yapılan kaçak elektrik tüketim tespitlerinin yerinde olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, birleşen dava yönünden, kaçak elektrik tüketimi tespiti ve buna göre belirlenen tahakkukun uygun olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, asıl ve birleşen dava yönünden; davalı ----borçtan kesme işlemine ilişkin kendisine gelmesi gereken kesme bildirimini Mahkemeye sunmadığından ve davacıya ---- kesme bildirimi sunulup sunulmadığı da belli olmadığından, yapılan borçtan kesme işlemi ve sonrasında düzenlenen kaçak elektrik tüketim tutanakları...

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, açılan davanın, menfi tespit davası olduğunu ve niteliği gereği dava açılırken faiz talebinde bulunulmadığını, menfi tespit davası devam ederken borcun ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü, her ne kadar yargılama aşamasında harcı yatırılmak suretiyle dava faiz yönünden ıslah edilmek istenmiş ise de; iş bu faizi ıslah talebinin ''bozmadan sonra ıslah olmaz'' kuralı gereğince mahkemece kabul edilmediğini, cebri icra altında ödenen ve mahkemece istirdadına karar verilen toplamda 76.585-TL asıl alacağın, kısmi ilk ödeme tarihi 16/05/2014 ile mahkeme karar tarihi 24/05/2019 arasında işleyen avans faizi yönünden, borçlu davalı hakkında 18.06.2021 tarihinde İstanbul ......

              Böyle bir borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu davada hiç değilse icra dairesinin banka hesabına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (İİK m. 72/III/2.c.) aleyhine yapılmakta olan icra takibinin durdurulmasını ve davayı kazanınca da takibin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabilir (İİK m. 72/VII). Borçlunun menfi tespit davası açmış olması hâlinde, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun ödenmesi üzerine de menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir (İİK m. 72/VI). İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir....

                Somut olayda, kira alacağı ve diğer giderler için yapılan icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit davası ile, bu davanın davalısı tarafından açılan itirazın iptali, tahliye, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları birleştirilmiştir. Burada hemen belirtilmesi gereken bir diğer yön ise birleştirme kararı verildiğinde mahkemenin birleştirilen her bir dava için ayrı ayrı görevli olması gerektiğidir. Davalardan birisi yönünden dava değeri mahkemenin görevini aşıyor ise mahkemece birleştirilen davaların tamamına görevsizlik kararı verilmelidir. Eldeki davada, menfi tespit, itirazın iptali istemleri açısından Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olmasına rağmen konut olarak kullanılan taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi açısından dava değeri sulh Hukuk Mahkemesinin görevini aşmaktadır....

                  Hukuk Dairesi, tahsise yönelik talebin husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığını, birleşen davada davacının tahsis kararı nedeniyle dava konusu taşınmazda ikamet ettiğine ilişkin savunması üzerinde durulmadığını belirterek kararı bozmuş, bozmaya uyan mahkemece, asıl davada menfi tespit talebi yönünden davanın reddine, tahsis talebi yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı-birleşen dosyada davacı vekilince temyiz edilmiştir. Asıl dava, menfi tespit ve tahsis talebine; birleşen dava ise, ecrimisil talebine ilişkindir. Somut olayda, ecrimisil talep edilen dava konusu 442 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, ahşap ev vasfıyla, Çerkezzade İsmail Bey Oğlu Ali Bey Vakfı adına kayıtlı olup, davalı kurum tarafından idare edilmektedir....

                    Mahkemece, yanlar arasında görülüp kesinleşen menfi tespit davası sonucu davacıların davalı şirkete borçlu olmadıklarının anlaşıldığı bu nedenle 3. kişilere ödedikleri miktarı davalıdan talep edebilecekleri, davalının kötü niyetle çekleri ciro ettiği ve davacılar aleyhine 3. kişilerin icra takibi yapmasına neden olduğu bu tutumu ile davacıların manevi vesaiklerine zarar verdiği gerekçesiyle 7.269.661.000 TL ödemenin istirdadına ve 2.500.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle görülmekte olan istirdat davasının İİK. 72/VI. ncı hükmüne daha önce açılan menfi tespit davasının devamı niteliğinde olduğu ve menfi tespit davasında verilen menfi tespit ilamının istirdat davasında kesin delil teşkil edeceği (Baki Kuru menfi tespit ve istirdat davası 2003 sh 191) gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına...

                      UYAP Entegrasyonu