Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, istirdat davasına konu paranın ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gibi, menfi tespit davası sırasında ödeme nedeniyle dava kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü halde bu yönde karar verilmemesi sonucu bahsedilen menfi tespit davasına konu hükmün davacı yönünden kesin hüküm oluşturduğu, satıma konu aracın 49.100,00 TL'ye satılarak neticeten müvekkiline 43.436,79 TL ödeme yapılmış olup, araç kıymet takdiri bedeline itiraz etmeyen davacının aracın düşük bedelle satıldığı iddialarının da dinlenemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

    Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verilmiş ise de Dairemiz sadece şirketler hukuku taşıma hukuku ve sigorta hukukundan kaynaklanan itirazın iptali ve İİK 82. maddesinden doğan menfi tespit davalarında görevli olup, bunun dışında İİK 72. maddesine dayanan menfi tespit ve istirdat davalarında Yüksek 19. Hukuk Dairesi görevlidir. Somut olayda da İİK'nun 72/7 maddesinde gösterildiği üzere icra dosyasına fazla ödeme yapıldığı kanaatiyle istirdat kararı verilmiştir. Bu durumda, evvelce yüksek 19. Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin görevsizliğine, dosyanın Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de miktar itirabariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 3 adet çek nedeniyle menfi tespit ve istirdat davasıdır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda davalının çekte lehdar olarak yer almadığı, lehine çek düzenlenmediği ve bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğinin belirlendiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bankacılık işleminden kaynaklanan menfi tespit, istirdat istemine ilşikin olup, öncelikli olarak incelenmesi gereken menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar Dairemizin 31.01.2013 gün ve 2012/10001-2013/1362 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

            İİK'nın 72/VI. maddesi uyarınca borçlunun menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış veya uygulanmamış olması ve bu yüzden sonuçta borcun ödenmiş olması halinde davaya mahkemece kendiliğinden istirdat davası olarak devam edilmesi gerekmektedir....

              nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin düzenleme ilamsız takip bölümünde yer almaktadır.Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 28.11.2011 tarih 2011/12985- 18922 E:K sayılı ilamda da kısmen açıklandığı üzere ilamlı takipte icranın geri bırakılması için İcra Mahkemesine başvurmamış olan borçlu, borcunu icra dairesine ödemek zorundadır. Fakat borçlu, hükmün verildiği tarihten sonraki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu için borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kaldığı iddiasında ise İİK.nun 72.maddesi gereğince istirdat davası açarak paranın iadesini isteyebilir (İİK.md.33/4). Her ne kadar İİK.nun 33/4.maddesinde sadece istirdat davası açabileceği belirtilmiş ise de bundan menfi tespit davası da açabileceği sonucunu çıkarmak gerekir. Zira İİK.nun 41.maddesindeki genel yollama 72.maddenin tümünü de kapsar. Menfi tespit davası, bir eda davası olan istirdat davasının öncüsüdür....

              Şti yönünden davacının menfi tespit ve istirdat isteminin kabulüne, menfi tespit davasının devamı sırasında ödenen 40.000TL bedel yönünden İİK'nun 72/7. maddesi uyarınca davanın istirdat davasına dönüşeceği gözetilerek 40.000 TL'nin davalı .... Şti. 'den alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar.... Ve San. Ltd. Şti. ile davalı ... açısından ise menfi tespit ve istirdat isteminin reddine,davalı ... açısından tazminat talebi ile ilgili olarak çek icra takibine konulmadığından ve icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden koşulları oluşmayan tazminat talebinin İİK'nın 72. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                tespit ve istirdat istemi yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine, karar verilmiştir....

                  Esas sayılı dava dosyasında menfi tespit davasının davacı ... tarafından değil, dava dışı ......

                    UYAP Entegrasyonu