WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı konuya ilişkin olarak açılmış bir menfi tespit ve istidat davası varken tekrar istirdat davası açılamayacağından davalının derdestlik itirazının kabulüne ve 6100 sayılı HMK m. 114/I-ı ve 115'e göre davanın usulden reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında genel yetki kuralının uygulanacağı, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ise borçlunun , icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde ya da alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde menfi tespit davası açabileceği nazara alındığında davacı borçlunun İcra takibinden sonra açmış olduğu menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olacağıdır. Kaldı ki İİK'nın 72/son maddesinde " Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. " şeklinde yetki düzenlemesi yapılmış olup, bu düzenlemede yer alan yetki kurallarına göre anılan yetki kuralı kesin yetki niteliğinde değildir. Davalı Şirket vekili cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmuş olduğu ve yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1....

      Davalı vekili, istirdat davasına konu paranın ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gibi, menfi tespit davası sırasında ödeme nedeniyle dava kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü halde bu yönde karar verilmemesi sonucu bahsedilen menfi tespit davasına konu hükmün davacı yönünden kesin hüküm oluşturduğu, satıma konu aracın 49.100,00 TL'ye satılarak neticeten müvekkiline 43.436,79 TL ödeme yapılmış olup, araç kıymet takdiri bedeline itiraz etmeyen davacının aracın düşük bedelle satıldığı iddialarının da dinlenemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de miktar itirabariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 3 adet çek nedeniyle menfi tespit ve istirdat davasıdır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda davalının çekte lehdar olarak yer almadığı, lehine çek düzenlenmediği ve bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğinin belirlendiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verilmiş ise de Dairemiz sadece şirketler hukuku taşıma hukuku ve sigorta hukukundan kaynaklanan itirazın iptali ve İİK 82. maddesinden doğan menfi tespit davalarında görevli olup, bunun dışında İİK 72. maddesine dayanan menfi tespit ve istirdat davalarında Yüksek 19. Hukuk Dairesi görevlidir. Somut olayda da İİK'nun 72/7 maddesinde gösterildiği üzere icra dosyasına fazla ödeme yapıldığı kanaatiyle istirdat kararı verilmiştir. Bu durumda, evvelce yüksek 19. Hukuk Dairesi'nce de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin görevsizliğine, dosyanın Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar Dairemizin 31.01.2013 gün ve 2012/10001-2013/1362 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

              talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.'' hükmü çerçevesinde "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında," şeklinde değiştirildiği, yine aynı Kanunun Geçici 1. maddesinde; ''Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.'' hükmüne yer verilerek, zorunlu arabuluculuk müessesesinin menfi tespit davaları için 01/09/2023 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinin kararlaştırıldığı, bu kapsamda ticari mahiyetteki menfi tespit ve istirdat davalarının da zorunlu arabuluculuk müessesesine tabi tutulduğu ve arabuluculuk başvurusu yapılmasının dava şartı olduğu kararlaştırıldığı, dava dosyası incelendiğinde arabuluculuk son anlaşamama tutanağı...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bankacılık işleminden kaynaklanan menfi tespit, istirdat istemine ilşikin olup, öncelikli olarak incelenmesi gereken menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin düzenleme ilamsız takip bölümünde yer almaktadır.Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 28.11.2011 tarih 2011/12985- 18922 E:K sayılı ilamda da kısmen açıklandığı üzere ilamlı takipte icranın geri bırakılması için İcra Mahkemesine başvurmamış olan borçlu, borcunu icra dairesine ödemek zorundadır. Fakat borçlu, hükmün verildiği tarihten sonraki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu için borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kaldığı iddiasında ise İİK.nun 72.maddesi gereğince istirdat davası açarak paranın iadesini isteyebilir (İİK.md.33/4). Her ne kadar İİK.nun 33/4.maddesinde sadece istirdat davası açabileceği belirtilmiş ise de bundan menfi tespit davası da açabileceği sonucunu çıkarmak gerekir. Zira İİK.nun 41.maddesindeki genel yollama 72.maddenin tümünü de kapsar. Menfi tespit davası, bir eda davası olan istirdat davasının öncüsüdür....

                  İİK'nın 72/VI. maddesi uyarınca borçlunun menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış veya uygulanmamış olması ve bu yüzden sonuçta borcun ödenmiş olması halinde davaya mahkemece kendiliğinden istirdat davası olarak devam edilmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu