WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın menfi tespit istemi yönünden kabulüne, ipoteğin fekki istemi yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 18.04.2023 günü hazır bulunan davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü. I....

    Somut olayda, davacının ipoteğin kaldırılmasını istediği taşınmazın Birecik ilçesi sınırları içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde dava dilekçesinde yer alan menfi tespit talebi yönünden taraflar arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden ise kesin yetki kuralı bulunduğundan yetki sözleşmesi ile belirlenen yer mahkemesi yetkili olmayacaktır. O halde menfi tespit davası ve ipoteğin kaldırılması talepleri yönünden davaların tefrik edilmesinin düşünülmesi ve menfi tespit davası yönünden İstanbul .... Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden de Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam etmesi gerekmektedir."(Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 2013/19266 Esas 2013/18292 Karar sayılı ilamı) Somut olayda taleplerden biri ipoteğin kaldırılması talebidir....

      Davacı yan, iş bu menfi tespit davasında harca esas değer olarak 100.000 TL.göstermiş ve harcı da bu miktar üzerinden yatırmış, ne var ki netice-i talep kısmında ipoteklerin fekki ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Yapılan bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, dava kısmi dava şeklinde açılmış olup, menfi tespit davasının kısmi olarak açılması mümkün değildir. Mahkemece, öncelikle davacı yana talebi açıklattırıldıktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken, bu yönün gözetilmemesi doğru olmadığı gibi, açılan davada harca esas değer dikkate alınıp, bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden talep aşılacak şekilde “davanın kabulü ile Gaziantep 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/3694 Esas Sayılı dosyasındaki icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, (dava konusu 100.000 TL.için), ipoteğin kaldırılmasına...” karar verilmiş olması HUMK.nun 74.maddesi(HMK.nun 26.maddesi)ne aykırıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin HUMK 13. mad. gereğince yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de işin niteliği itibarıyla bu istemin reddine karar verilmiş, 24.09.2010 tarihli dilekçesi ile bu kez yargılamanın yenilenmesini talep etmiş ancak yetkisizlik kararlarına karşı iadei muhakeme talebi mümkün olmadığından davacı vekilinin iadei muhakeme talebinin reddine karar verilmiş, bu kararda davacı ... vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/264 E. sayılı dosyadan açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davası ile yine birleştirilen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/20 E. sayılı dosyasından açılan istirdat davasına konu Şişli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2006/10775 Esas, 2008/5720 Esas ve 2004/15438 Esas, Şişli 6. İcra Müdürlüğü'nün 2005/8753 Esas 2004/8754 Esas, 2004/8755 Esas, 2005/24590 Esas, 2007/17335 Esas ve 2005/24590 Esas sayılı dosyalarının ve yine asli müdahil Riyat Aziz vekili Av. ...’ın da vekaletnamesinin dava dosyası içerisinde bulunmadığı anlaşılmış olmakla, temyiz incelemesinin yapılması için gerekli olan icra dosyasına ilişkin eksiklik ile vekaletname eksikliğinin giderilerek davalı vekilinin temyiz itirazları incelenmek üzere tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

            Bu durumda davacıların takibin geri kalan kısmından dolayı borçsuz oldukları anlaşıldığından menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılmıştır. Mahkemece, menfi tespit davalarında da davanın kısmen kabulüne karar verileceği düşünülmeden davanın tamamen reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle davacılara eksik dava harcını tamamlattırmak ve dosya kapsamına göre yukarıda belirtildiği gibi menfi tespit davalarının mahiyetine uygun karar vermektir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sayılı 13.02.2020 tarihli kararında konu tüm yönleriyle ele alınarak ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kanaatine varıldığını, Yukarıda açıklanan nedenlerle 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK'na eklenen 5/A maddesi gereğince ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine 13.02.2020 gününde oybirliğiyle ve 5235 sayılı kanunun 35/4 maddesi gereğince kesin olarak karar verildiğini, Anılan kararın mahkemelere yol gösterici mahiyette kesin bir karar olduğunu, huzurda ikame edilmiş olan ipoteğin fekki talepli davanın temelinde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermekte ise de yukarıdaki kararda açıkça görüldüğü üzere arabuluculuk dava şartı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka lehine verilen ipoteğin sebebi borcun ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davadışı ...’ın taşınmazın maliki iken ...bank A:Ş tarafından devir alınan ...bank A.Ş lehine ipotek tesis ettiğini davadışı ...' ya ...bank A.Ş. ... şubesinden kullandırılan iki kredi nedeni ile dava dışı ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve menfi tespit hukukuna ilişkin davada Elazığ Aile ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesinde eşi ...'in davalı kurumdan aldığı krediye müşterek ve müteselsil kefil ve borçlu yapıldığını ve taşınmaza ipotek konulduğunu belirtip, kefalet için hakimden izin alınmadığından ipoteğin fekkini, borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava, T.M.Y.'nın 881. maddesinde düzenlenen ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davacının müşterek borçlu ve kefil olduğu, davanın İhlas Finans Kurumuna karşı açıldığı, davacının eşinin davanın tarafı olmadığı, uygulanacak maddenin T.M.Y.'nın 2. kitabından kaynaklanmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir....

                  -Kayseri 3.İcra Hukuk Mah.2014/58 Esas dosya örneği (yeni Esas ve Mahkeme No: Kayseri 6.İcra Hukuk Mah. 2020/3 Esas) -İcra dosyaları örnekleri DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, menfi tespit davasından dönüşen istirdat ve ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Davacı eldeki dava ile; Müteveffa Babası ... ...'ın 19.02.2011 tarihinde vefat ettiğini, diğer mirasçıların mirası reddetmesi nedeni ile davanın kendisi tarafından açıldığını, muris babasının vefat etmeden evvel akli maluliyetinin bulunduğunu, davaya konu edilen ipoteklerin bu dönemde tesis edilen ehliyetsizlik neden ile geçerli olmayan ipotekler olduğunu belirterek, ......

                    UYAP Entegrasyonu