Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili bankadan ipoteğin fekkini talep etmediğini, kötü niyetli olarak doğrudan bu davayı açtığını, dava dilekçesinin tebliği ile birlikte ipoteğin fek edildiğini, davanın konusuz kaldığını, davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi Mahkemesinin 06/12/2018 tarih, 2018/304 Esas, 20018/739 Karar sayılı karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı taraflarca istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece menfi tespit taleplerine ilişkin karar verilmediğini, nispi vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, kararın kaldırılarak menfi tespit talebinin kabulüne ve vekalet ücretinin düzeltilmesini talep etmiş, kararı istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menf'i tespit ve ipoteğin kaldırılması istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin fekki talebi konusuz kaldığından bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, menf'i tespit talebinin kabulü ile davacının Edirne 1. İcra Müdürlüğünün 2009/8513 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinde alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca da tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kapsamını da ipotek akit tablosu belirler ....
Noterliği'nce ... tarih ... yevmiye sayısıyla tercüme ve tasdik edildiği de yine resmi senetten anlaşıldığını, ipoteğin fekki davaları içerisinde bir menfi tespit istemini de barındırdığından ... 10. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespitine ilişkin istem yönünden de İİK'nın 72/son maddesi gereğince takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmekte olup, bu yönden de mahkemenin yetkili olduğunu, davalı ... ile dava dışı ... A.Ş. arasında akdedilen kredi sözleşmesi muvazaalı olup, geçersiz bir alacak için ipotek kurulamayacağına, kurulursa böyle bir ipoteğe ilişkin tescil yolsuz olacağına göre ipoteğin fekki gerektiğini, ... ile dava dışı ... A.Ş....
Mahkemece, davanın mahiyeti itibariyle ...’da bulunan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını da içerdiği, HUMK’nun 13/2.maddesi uyarınca bu konuda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, anılan yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olup, yetki sözleşmesi ile başka yer mahkemesinin yetkili kılınamayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dairemizin 14.09.2011 tarih, 2011/10626 esas ve 2011/10786 karar sayılı ilamı ile; “Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiştir. İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceğine (İİK md. 72) göre icra takibinin yapıldığı ...Mahkemeleri yetkilidir....
Bir başka deyişle, ipotek akit tablosunda söz konusu ipoteğin sadece 09.05.2006 tarihli kredi sözleşmesi gereği kullanılan kredinin teminatını teşkil ettiğine ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. İpotek 1. derecede, FBK (fekki bildirilinceye kadar) geçerlidir. Bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasında ve bu takibe yönelik açılan menfi tespit davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece dava konusu edilen ... 7....
tarihinde davalıya teslim edileceği hususunun 19/12/2016 tarihli ihtarname ile ve şifahen yapılan görüşmelerde davalı şirkete bildirildiğini, ancak davalı şirketin ekipmanları almaktan kaçındığını, bu nedenle zarar gelmeyecek bir şekilde teslim alınana kadar muhafaza altına alındığını, ekipmanların ne zaman alınacağının bilinmemesi nedeniyle Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/5 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, davalı şirketin kötü niyetli davranarak ipoteğin fekkini sağlamadıklarını beyanla, davanın kabulüne, Alaşehir İlçesi Uluderbent Mahallesi Alaçatı Uludere Mevkii 2 ada 3 parselde kain taşınmaz üzerinde yer alan 1.derece 150.000,00 TL ipoteğin fekki, aynı taşınmaz üzerinde bulunan 17/09/2010 tarih ve 10292 yevmiye sayılı intifanın fekki ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İpoteğin kaldırılması davası açmakta haklı olan davacılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacılardan ...'ın menfi tespite yönelik istirdat talebi hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 16. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 18/03/2022 KARAR TARİHİ : 13/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3....