Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

/Adana Şubesinden keşide edilen iki ihtarnameye konu borcu faizi ile birlikte ödediğini, sonra da banka şubesinden ipoteğin fekki talebinde bulunduğunu, ancak ...’ın başka şubeden almış olduğu kredi kart borcu nedeniyle bu istemin reddedildiğini, keşide edilen ihtardan da sonuç alınmadığını, ipoteğe konu borcun ödendiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili bankaya vermiş olduğu ipoteğin 120.000.00 YTL limitli teminat ipoteği olup, ...’ın ... TAŞ....

    İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HMK.nın 12.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir....

      İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HMK.nın 12.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir....

      Hal böyle iken, menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da yasa koyucunun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.10.2011 birleştirilen dosyada 30.07.2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada ipoteğin terkini ve menfi tespit takibin iptali, birleştirilen davada icra takibine itirazın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava menfi tespit, icra takibinin iptali ve ipoteğin fekki istemleri, birleşen dosyadaki dava ise icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava bonolardan ve vekalet ücretinden sorumlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menf'i tespit ve ipoteğin kaldırılması istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin fekki talebi konusuz kaldığından bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, menf'i tespit talebinin kabulü ile davacının Edirne 1. İcra Müdürlüğünün 2009/8513 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinde alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca da tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kapsamını da ipotek akit tablosu belirler ....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili bankadan ipoteğin fekkini talep etmediğini, kötü niyetli olarak doğrudan bu davayı açtığını, dava dilekçesinin tebliği ile birlikte ipoteğin fek edildiğini, davanın konusuz kaldığını, davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi Mahkemesinin 06/12/2018 tarih, 2018/304 Esas, 20018/739 Karar sayılı karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı taraflarca istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece menfi tespit taleplerine ilişkin karar verilmediğini, nispi vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, kararın kaldırılarak menfi tespit talebinin kabulüne ve vekalet ücretinin düzeltilmesini talep etmiş, kararı istinaf etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilecek bayilik sözleşmesi ile diğer sözleşmelerin teminatı olarak müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine davalı lehine 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği halde müvekkili ile davalı şirket arasında her hangi bir sözleşme kurulamadığını, dayanağı bulunmayan ipoteğin çekilen ihtara rağmen kaldırılmadığını belirterek müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının tespiti ile müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin terkinine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu