Borçlu-davacının açmış olduğu menfi tespit davası sırasında borcun ikinci kez ödenmiş olması nedeniyle dava, İİK'nun 72/VI. maddesi uyarınca istirdat davasına dönüşmüş olmakla davacının menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülmesine ilişkin olarak başkaca bir işlem yapmasına, diğer bir deyişle ilave harç yatırmasına gerek yoktur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, sunulu 27.08.2002 günlü belge içeriğinde ödenen tutarın belirtilmemiş olması karşısında belge tarihi itibariyle borcun ulaştığı (ödenmek zorunda kalınan) tutarın bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi, belirlenmesidir. Nitekim mahkemece de bilirkişiden rapor alınmıştır. Hal böyle olunca mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen rakam ve talep olunan tutar nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVASIÖZEL DAİRENİN İNCELEMESİ 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 675 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "menfi tespit, bono iptali ve istirdat " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.3.2005 gün ve 513-101 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 21.4.2006 gün ve 7872-4325 sayılı ilamı ile; (....Dava, menfi tesbit ve istirdat istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne davacıların borçlu olmadığının tespitine, davacı Necla S..... tarafından yapılan fazla ödeme tutarı 943.049.303 TL.nin davalılardan Tuncay C......'den istirdatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
menfi tespit olduğunun sonrasında istirdat davası olduğunun yazılmasının çelişki içerdiğini, kaldı ki menfi tespit talebi sonuçlandırılmadan davanın istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceğini de açık olduğunu, zira, öncelikle müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesinin gerekmekte olduğunu, bu sebeple işbu davanın ve dava ile öne sürülen taleplerin asıl amacının bu hususun tespiti olduğunun açık olduğunu, emsal nitelikte Yargıtay 11....
Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....
İİK'nın 72/4- 5 maddesi uyarınca, menfi tespit davasında verilen ilamın, kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Menfi tespit davasına konu olan alacak ile doğrudan istirdat davasına konu edilen alacak birbirinden farklı olup, doğrudan istirdat davası sonucu verilen karar, kesinleşmeden takibe konulabilir. Ayrıca, İİK'nın 72/7. maddesine göre açılan istirdat davasında verilen kararın icraya konulabilmesi için kararın kesinleşmesi gerekmez. Takibe dayanak davanın 06/02/2019 tarihinde açıldığı ve kararın gerekçesinde "bilirkişi raporunda özetle, son ödemenin yapıldığı 22/07/2019 tarihi itibariyle davacının davalıya 16.116,10 TL fazla ödeme yaptığı belirtilmiştir" açıklamasına yer verildiği, bu hali ile bir kısım ödemelerin dava tarihinden sonra olduğunun kararda açıkça belirtildiği, dolayısıyla davanın İİK'nın 72/7 maddesi kapsamında istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği anlaşıldığından, anılan hüküm uyarınca karar kesinleşmeden takibe konu edilemez....
maddesinde, borçlunun icra takibinden önce veya sonra borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin 6. fıkrasında, menfi tespit davası sırasında borç ödenmiş ise davaya istirdat davası olarak devam edileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi anılan yasa gereği olup, davacılar vekilinin borcun icra dosyasına ödendiği yönündeki beyanına ve özellikle davacılar vekilinin 18/02/2013 tarihli dilekçesi ile davaya istirdat davası olarak devam edilmesi talebine rağmen, mahkemenin davayı menfi tespit davası olarak sonuçlandırıp hüküm kurması hatalıdır. Davaya İcra İflas Kanununun 72/6. maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı ancak ... seri numaralı çek yönünden açılan davadan feragat edildiği bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve davacı vekilinin duruşmalardaki beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde dava konusu ... seri numaralı çek yönünden davanın açıldığı tarihte Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davasına konu olmakla nerede ve kimde olduğu belli olduğundan kaybından söz edilemeyeceğinden davanın reddine, ... seri numaralı çek yönünden ise çeki elinde bulunduran dava açıldıktan sonra öğrenildiğinden ve davacı tarafça Uyap sisteminde yapılan incelemede istirdat ve menfi tespit davası açıldığı anlaşılmakla esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle: 1-...bank ... Şubesine ait; düzenleyeni ... Dağıtım Kitap Kırtasiye ve Büro Malz. Tic. Ltd. Şti. olan, lehtarı ......
İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesi; “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir…”hükmünü içermekte olup, menfi tespit ve istirdat davaları yönünden özel bir yetki kuralı öngörülmüştür. Somut olayda dava, icra takip tarihinden sonra açılan çeke davalı menfi tespit ve istirdat davası olmakla, davacı aleyhine .. 14.İcra Müdürlüğü’nün 2009/22590 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlanmış, davalı takip alacaklısı ... ...nin yerleşim yeri ise .../..’dur. Bu durumda mahkemece davalı ... ...nin yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmek gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açtığı, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/... E. Sayılı dosyası üzerinden yargılama yapılarak 25/04/2019 tarih ve 2019/... karar sayılı karar ile; davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı tarafından kararın istinaf edildiği, Adana BAM 9.HD.'nin 2019/...E. 2021/...K. Sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğu ve davanın tam kabulüne karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememize Adana 3. Ticaret Mahkemesinin 2016/... E. Sayılı dosyası üzerinden verilen ilk karardan sonra Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/... E. Sayılı takip dosyasına müvekkilinin maaşından kesintiler yapılarak ödemeler yapıldığı, yargılama sürecindeyken menfi tespit dosyası sonuçlanmadan icra takibinin infaz edildiğinden bahisle davalıya ödenen paraların istirdatı için mahkememize iş bu davanın açıldığı, uyuşmazlığın ne olduğu, İİK.nun 72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası mı, yoksa TBK.nun 78....
Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK.m.72/VI). İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İstirdat davası açılması için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır....