Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davası görülmekte iken borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder.Somut olayda, dava menfi tespit davası olarak açılmış, yargılama sırasında davaya konu çek davalının cirosu ile dava dışı 3. Kişiye geçmiş ve 3. Kişinin bankaya ibrazı üzerine çek bedeli 3. Kişiye ödenmiştir....

    Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davası görülmekte iken borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Somut olayda, dava menfi tespit davası olarak açılmış, yargılama sırasında davaya konu çek davalının cirosu ile dava dışı 3. Kişiye geçmiş ve 3. Kişinin bankaya ibrazı üzerine çek bedeli 3. Kişiye ödenmiştir....

    Davacı vekili ilk celsede, borcun tamamının icra dosyasında müvekkili davacının maaşından kesilerek ödendiğini, bu nedenle menfi tespit davalarının istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, ... 3. İcra müdürlüğünün 2012/5640 esas sayılı dosyasına esas 2182,00 TL'lik asıl alacak ve asıl alacağa işlemiş 271,44 TL faiz toplamı olan 2453,44 TL''den dolayı (30/05/2011 - 14/04/2011 tarihli faturalar) borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Öte yandan, İİK’nun 72/6 maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, istirdat davası olarak devam edilir.”...

      Borçlu-davacının açmış olduğu menfi tespit davası sırasında borcun ikinci kez ödenmiş olması nedeniyle dava, İİK'nun 72/VI. maddesi uyarınca istirdat davasına dönüşmüş olmakla davacının menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülmesine ilişkin olarak başkaca bir işlem yapmasına, diğer bir deyişle ilave harç yatırmasına gerek yoktur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, sunulu 27.08.2002 günlü belge içeriğinde ödenen tutarın belirtilmemiş olması karşısında belge tarihi itibariyle borcun ulaştığı (ödenmek zorunda kalınan) tutarın bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi, belirlenmesidir. Nitekim mahkemece de bilirkişiden rapor alınmıştır. Hal böyle olunca mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen rakam ve talep olunan tutar nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

        İcra Müdürülüğünün 2009/1465 sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kendisi aleyhine yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş daha sonra tahkikat sırasında dava konusu takip dosyasına herhangi bir ödeme yapılmadığı halde davalıya fazla ödeme yaptığından bahisle istirdat talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesinde hem menfi tespit hem de istirdat talebi verilmesi nedeniyle davalı istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf incelemesini yapan ... 11. Hukuk Dairesi tarafından davalının istinaf talebinin reddine karar verildikten sonra davalı yararına sadece istirdat hükmü yönünden resen kısmi bozma yapılmıştır. Bu husus davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          menfi tespit olduğunun sonrasında istirdat davası olduğunun yazılmasının çelişki içerdiğini, kaldı ki menfi tespit talebi sonuçlandırılmadan davanın istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceğini de açık olduğunu, zira, öncelikle müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesinin gerekmekte olduğunu, bu sebeple işbu davanın ve dava ile öne sürülen taleplerin asıl amacının bu hususun tespiti olduğunun açık olduğunu, emsal nitelikte Yargıtay 11....

            MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVASIÖZEL DAİRENİN İNCELEMESİ 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 675 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "menfi tespit, bono iptali ve istirdat " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.3.2005 gün ve 513-101 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 21.4.2006 gün ve 7872-4325 sayılı ilamı ile; (....Dava, menfi tesbit ve istirdat istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne davacıların borçlu olmadığının tespitine, davacı Necla S..... tarafından yapılan fazla ödeme tutarı 943.049.303 TL.nin davalılardan Tuncay C......'den istirdatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....

              İİK'nın 72/4- 5 maddesi uyarınca, menfi tespit davasında verilen ilamın, kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Menfi tespit davasına konu olan alacak ile doğrudan istirdat davasına konu edilen alacak birbirinden farklı olup, doğrudan istirdat davası sonucu verilen karar, kesinleşmeden takibe konulabilir. Ayrıca, İİK'nın 72/7. maddesine göre açılan istirdat davasında verilen kararın icraya konulabilmesi için kararın kesinleşmesi gerekmez. Takibe dayanak davanın 06/02/2019 tarihinde açıldığı ve kararın gerekçesinde "bilirkişi raporunda özetle, son ödemenin yapıldığı 22/07/2019 tarihi itibariyle davacının davalıya 16.116,10 TL fazla ödeme yaptığı belirtilmiştir" açıklamasına yer verildiği, bu hali ile bir kısım ödemelerin dava tarihinden sonra olduğunun kararda açıkça belirtildiği, dolayısıyla davanın İİK'nın 72/7 maddesi kapsamında istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği anlaşıldığından, anılan hüküm uyarınca karar kesinleşmeden takibe konu edilemez....

              Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı ancak ... seri numaralı çek yönünden açılan davadan feragat edildiği bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve davacı vekilinin duruşmalardaki beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde dava konusu ... seri numaralı çek yönünden davanın açıldığı tarihte Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davasına konu olmakla nerede ve kimde olduğu belli olduğundan kaybından söz edilemeyeceğinden davanın reddine, ... seri numaralı çek yönünden ise çeki elinde bulunduran dava açıldıktan sonra öğrenildiğinden ve davacı tarafça Uyap sisteminde yapılan incelemede istirdat ve menfi tespit davası açıldığı anlaşılmakla esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle: 1-...bank ... Şubesine ait; düzenleyeni ... Dağıtım Kitap Kırtasiye ve Büro Malz. Tic. Ltd. Şti. olan, lehtarı ......

                UYAP Entegrasyonu