İİK'nın 72/6 maddesi kapsamında açılan menfi tesbit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yasal olarak hüküm altına alındığından başta menfi tespit davası için gerekmeyen zorunlu arabuluculuk şartının yargılama sırasında borcun ödenmesi sebebiyle davanın yasa gereği istirdat davasına dönüşmesi durumunda da aranmayacağı istikrar kazanan Yargıtay içtihatları ile sabittir....
İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabulucuk dava şartından muaf olması için yeterli bir done değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda kendiğilinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün... sayıl kararı) iken Yargıtay 11....
Mahkemece, davalının bonolarda cirosu olmadığı, yetkili hamil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafından takibe konulan 25.3.2002 ve 25.4.2002 vadeli toplam 4.000.000.000.TL'lık bonolara dayalı yapılan takipten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında borç ödendiğinden, davacının yersiz ödediği 5.443.000.000.TL'nın istirdaden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tazminat talebi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları menfi tespit davasında her iki senetten dolayı 1.500.000.000 TL borçlu olmadıklarına karar verilerek kesinleştiğini, davalının haksız tahsil ettiği paranın faiz ve fer'ileriyle birlikte tahsili için başlattıkları icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın icra marifetiyle 24.08.1999 tarihinde tahsil edilmesine rağmen menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülmediğini, istirdat davası için yasada öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2014, Ankara, s.404-405) "İİK m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde de, m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir kanısındayım. Çünkü, davanın asıl (kökeni) menfi tespit davasıdır ve menfi tespit davası borçlunun iradesi dışında (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşmüştür. Bu dönüşmenin, borçlunun menfi tespit davasında sahip olduğu tazminat alma hakkını ortadan kaldırmaması gerekir. Kaldı ki, takip konusu borcun ödenmesi (paranın alacaklı tarafından alınması) ile alacaklı kötüniyetini devam ettirmiş ve alacaklının haksız ve kötüniyetle yaptığı takip nedeniyle borçlunun zararı daha artmıştır. Yukarıdaki nedenlerle, m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davayı kazanan borçlu lehine m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre tazminata da hükmedilmesi gerekir kanısındayım." (Prof. Dr....
Hukuk Dairesinin emsal kararları bulunduğunu, cebri icra baskısı altında ödemede bulunan davacıların menfi tespit ve istirdat davası açabileceğini ileri sürerek ve resen tespit edilecek sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. 2....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” hükmünü içermektedir. Eldeki davada herşeyden önce menfi tespit talebi alacaklı lehine neticelenmediğinden ve yine alacağın tahsilinde gecikilmesi sonucunu doğuracak bir tedbir kararı da verilmediğinden davalı alacaklının tazminat talebi yerinde görülmemiştir. Menfi tespit talebi davacı borçlu lehine neticelenmişse de yukarıda anılan madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat-Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat ve menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılardan ... tarafından Av. ...'a verilen vekaletnamede davadan feragat yetkisi olmadığı anlaşıldığından, davadan feragat yetkisini içeren vekaletnamenin ilgilisinden temin edilerek evraka eklenmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE,13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yasal açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Dava; menfi tespit istemiyle birlikte çekin istirdatı talebine ilişkindir. Dava dilekçesinin incelenmesinde; huzurdaki dava nedeniyle arabuluculuğun dava şartı olmadığına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/... E. ve 2020/... K.ve 10/02/2020 tarihli kararına atıf yapılmış ise de anılı karar tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yürürlüğe giren kanun değişikliği nedeniyle menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı haline getirildiği, istirdat davaları yönünden ayırıcı bir düzenlemenin bulunmadığı, bu haliyle çekin istirdatı talebinin de bu kapsamda olduğu değerlendirilmekle davanın, dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1188 KARAR NO : 2023/120 DAVA : Menfi Tespit ve Manevi Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/11/2017 KARAR TARİHİ : 16/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve Manevi Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, iş bu davanın 15/11/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla, dosya ele alınıp, tetkik edildi....