Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında, davacı tarafından açıldığı anlaşılan Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/118 esasında kayıtlı menfi tespit dosyasına rastlanılmamıştır. Belirtilen menfi tespit dosyasının incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....

    HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre; 1-Davanın REDDİNE 2-Menfi tespit ve maddi tazminat davası için alınması gereken 80,70 TL ile manevi tazminat davası için alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 880,80 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 719,4TL harcın kararın kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde, istek halinde masrafı içerisinden alınmak kaydıyla davacıya iadesine, 4-A.A.Ü.T. uyarınca maddi tazminat ve menfi tespit istemi için 6.854,75 TL manevi tazminat için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/06/2022   Katip ... ¸ Hakim ... ¸...

      Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....

        Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....

        Kişi konumunda olduğu, menfi tespit ve istirdat davasını ancak icra takip borçlusunun açabileceği, üçüncü şahıslar tarafından bu davaların açılamayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı her ne kadar icra dosyasındaki borcu cebri icra tehdidi altında ödediğini ileri sürse de eldeki davayı icra takip alacaklısına karşı açmış olduğu nazara alındığında; alacaklının alacağını tahsil etmesinden dolayı sebepsiz zenginleşmediği yani istirdat davası yönünden davacının aktif husumet, sebepsiz zenginleşme davası yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Belirtilen bu nedenlerle davacı olan 3. Kişinin takip alacaklısına karşı, takip borçlusuna ait borcun ödenmesinden dolayı menfi tespit ve istirdat davası açamayacağı kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis eidlmiştir....

          Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72/6.maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilir); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku, Ankara, 2017, s. 146)....

          Menfi tespit davası açılması bir süreye tabi değildir. Menfi tespit davası, borç (tamamen) ödeninceye kadar açılabilir. Zira, borç ödendikten sonra , istirdat davası açılabilir.(Uygulama ve Öğretide Menfi tespit ve İstirdat(Geri Alma) Davası-Nihat Yavuz syf.136) O halde İİK.'nun 72. maddesinde, menfi tespit davası açılması için bir süre öngörülmemiş olup, borç ödeninceye kadar her zaman menfi tespit davası açılabilir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2014/519 Esas 2014/7733 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)...

          Davacı vekili son celsede, borcun tamamının icra dosyasına ödendiğini, bu nedenle menfi tespit davalarının istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir. Mahkemece, davanın dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak kabulü ile ... 5. İcra Dairesi'nin 2011/6494 Esas sayılı icra takip dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın kötü niyeti ispatlanamadığından, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde, ... 5. İcra Dairesi'nin 2011/6494 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

            Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir-------Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder-------....

              Somut durumda uyuşmazlık çek nedeni ile menfi tespit ve ödenen bedelin istirdadı istemlerinden kaynaklanmakta olup ihtilafın TTK'da düzenlenen husustan kaynaklandığı ve bu anlamda mutlak ticari dava olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar 05/04/2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7445 sayılı Yasanın 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe giren 31.maddesi ile 6102 sayılı Yasanın 5/A maddesi değiştirilmiş ve menfi tespit davaları arabuluculuğa tabi olmuş ise de, eldeki davanın açıldığı tarihte anılan yasal düzenlemenin yürürlükte bulunmadığı ve davanın menfi tespit istemi ile birlikte ödenen paranın da istirdadı istemini konu aldığı, arabuluculuk dava şartına tabi olan istirdat istemi yanında arabuluculuk dava şartına tabi olmayan menfi tespit isteminin de ileri sürülmüş olması karşısında davanın zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu