"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanmasına, davanın menfi tespit ve itirazın iptali davası olarak açılmamış bulunmasına ve mahkemece de İİK.nun 72.maddesi anlamında açılmış bir istirdat davası olmadığının benimsenmiş olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek...Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 Sayılı Kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanmasına ve davanın itirazın iptali ya da menfi tespit biçiminde açılmamış, istirdat davası olarak açılmış olmasına göre kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, itirazın iptali, birleştirilen davada ise menfi tespit ve istirdat istenilmiştir. Mahkemece davanın ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit, sözleşme hükmünün iptali ve istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 01.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18/12/2018 tarihli 2017/3-1526 E. 2018/1948 K. Sayılı kararı) Öte yandan, istirdat davasının hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının re’sen gözetilmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Dava cari hesaptan kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
Söz konusu (menfi) tespit talebinde bulunan borçlunun, icra takibinin devamı esnasında alacaklıya karşı açacağı dava, "menfi tespit davası"; bununla birlikte "ödemesini gerçekleştirdiği meblağın kendisine ödenmesi" için alacaklıya yönelik açacağı dava ise "istirdat davası" olarak tanımlanacaktır. Belirtilen bu açıklamalardan hareketle ve 2004 Sayılı İİK.'nın 72/6. maddesi uyarınca; menfi tespit davası olarak açılan bir davada, herhangi bir sebeple borcun ödenmesi halinde de, davaya "istirdat davası" olarak devam edilecektir. Menfi tespit davasında; "alacağın varlığını" iddia eden tarafın "davalı" olması nedeniyle, ispat yükü de kural olarak davalıya (alacaklıya) düşmektedir....
Ancak menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2....
Öte yandan dava dilekçesinde yalnızca ek tahakkuk faturası ile borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş olup, davalı tarafından yapılan kaçak tahakkukuna ilişkin menfi tespit talebi bulunmamaktadır. Her ne kadar 06.09.2005 tarihli ıslah dilekçesinde faizi ile birlikte ödenen toplam 332.981.935 TL' lik kaçak tahakkuku yönünden de istirdat isteminde bulunmuş ise de, menfi tespit davasında kaçak tahakkuku konu edilmediğinden ve istirdat talebi menfi tespit davasına konu olan, ancak tedbir alınmadığı için ödenmek zorunda kalınan alacakla ilgili istenebileceğinden, mahkemece bu yön gözetilmeden kaçak elektrik bedeli yönünden de istirdata da karar verilmesi HUMK ' nun 74. maddesine aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 25.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....