WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre, kooperatif genel kurul kararları gereğince davacının toplam 78.757,00 TL ödeme yapması gerektiği halde 78.357,00 TL ödeme yaptığından aradaki fark olan 400,00 TL'nin ödenmesi, tapu harç ve masraflarının davacı tarafından karşılanması halinde tescile karar verilebileceği gerekçesiyle, tescil talebinin kabulüne, istirdat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, üyeliğe dayalı tapu iptali, tescil, istirdat ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Kural olarak bir ortağın kendisine tahsis edilen dairenin tapusunun adına tescilini isteyebilmesi için .kooperatife karşı tüm parasal edimlerini yerine getirmiş olduğunu, kanıtlaması gerekir. Somut olayda davacının kooperatife borcu olduğu anlaşıldığından tüm parasal edimlerini yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden, tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacaktır....

    Mahkemece; davacıların istirdata konu 57.000 TL'lik dava kısmını harçlandırmadıkları, yargılama aşamasında verilen süreye rağmen harç eksikliğinin giderilmediği, davanın istirdat kısmının HMK'nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, 3 aylık süre içinde harç eksiğinin tamamlanmadığı ve yenileme dilekçesi de verilmediği, davacıların bonoların avans olarak verildiğine dair yazılı delil sunulmadığı, davacıların davalılara yemin yöneltmedikleri gerekçesiyle davacıların menfi tespit davasının reddine, istirdat davasının Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi yollamasıyla HMK.'...

      -KARAR- Davalı, davacı hakkında 4.11.2004 tarihli kira sözleşmesine istinaden kira alacağının tahsili için icra takibi yapmış davacı önce takibe ve borca itiraz etmiş, daha sonra menfi tespit ve istirdat davası açma hakkı saklı kalmak kaydı ile itirazından vazgeçerek davalıya borçlu olmadığını, davalının kira alacağı için fatura düzenlemediğini belirterek iş bu davayı açmıştır. Davalı vekili, davacının önce itiraz edip daha sonra itirazından feragat ettiğini, bu nedenle borcu kabul eden davacının menfi tespit istirdat davası açamayacağını,, sözleşmede kira akdinin başlangıcının 1.9.2003 olarak gösterildiğini, davacının SKK'ya yazdığı 5.9.2006 tarihli yazıda 1.9.2003 tarihli kira akdi ile mecurda kiracı olduğunu ikrar ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

        Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile birleşen davanın davalılarından ... Faktoring A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava beldelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat davasıdır. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile menfi tespit isteminin kabulüne, istirdat isteminin reddine, birleşen davanın ise reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş Dairemizin 09/06/2011 tarihli 2010/14522 E. 2011/7717 K. sayılı kararı ile asıl dava yönünden ödeme yapılan çekler yönünden istirdat kararı verilmesi, birleşen dava yönünden ise somut olayda davacının çekler nedeniyle ... Makine San.AŞ.’ye borçlu olmadığı mahkemece saptandığına göre, ... Makine San....

          Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          Davalı vekili, davacıların ilamsız takibe yaptıkları itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını bu nedenle davacıların menfi tespit davası açmakta hukuki yararları bulunmadığını, sözleşmelerin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında görülmekte olan Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/630 esas sayılı dosyasında itirazın iptali talep edildiği, itirazın iptali davasının 24.05.2016 tarihinde açıldığı bu menfi tespit davasının ise 25.01.2017 tarihinde itirazın iptali davasından sonra açıldığı anlaşıldığından hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinafa başvurmuştur....

            Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pencanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 gün ve 2011/13-576 E. 2011/747 K sayılı kararlarında da vurgulanmıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit ve İstirdat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm; terekenin borca batık olması sebebiyle hükmü ret karinesinden (TMK. m. 605/2) yararlanan davacıların, mirasbırakanın borcundan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve davacılardan ...'in maaşından haciz suretiyle tahsil edilmiş olan paranın istirdadı isteğine ilişkin olup; terekenin borca batık olduğuna ilişkin tespit hükmü kesinleştiğine göre, menfi tespit ve istirdat isteğinin, hükmü ret kararına dayanması karşısında inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8....

                Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacının icra dosyası borcunu ödemiş olması sebebiyle menfi tespit davası açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, İİK'nın 72/7. md. uyarınca açılan istirdat davasında ise son ödemeden sonra dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davacının menfi tespit isteminin dava açmakta hukuki yararı olmadığından ve dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacının istirdat isteminin ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davalıların tazminat istemlerinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Mahkememizce yapılan incelemede; TTK'nın 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik MADDE 5/A- maddesinin'' Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır'' şeklinde düzenlendiği, böylece 01/09/2023 tarihinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davaları bakımından da dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının zorunlu hale geldiği, davacı vekilinin 22/09/2023 tarihinde açtığı davada, dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığını beyan ettiği görülmekle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddine ve mahkememizce verilen tedbir kararının HMK 397/2 uyarınca karar kesinleşinceye kadar devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu